Deprem bölgesinde tablo değişmedi: '60 gündür yıkanamayanlar var'

Hatay'ın Defne ilçesinde kendi imkanlarıyla kurdukları çadır kentte yaşayan yüzlerce depremzede, iki aydır kamu kurumlarının yardım ulaştırmasını bekliyor.

Emre Alım

On bir ili etkileyen depremlerin üzerinden 66 gün geçti. Yıkımda en ağır hasarı alan Hatay’da depremzedelerin karşılaştığı sorunlar ise ilk günkünden farksız. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun paylaştığı verilere göre deprem bölgesinde 2 milyon 650 bin kişi hâlâ çadırlarda yaşıyor. Her biri yüzlerce kişiye ev sahipliği yapan çadır kentlerden biri de Hatay’ın Defne ilçesine bağlı Çekmece Mahallesi'nde "sosyete pazarı" olarak da anılan bölgeye kurulu.

Altmışa yakın çadırın bulunduğu eski pazar yerinde ‘Devlet nerede?’ sorusu güncelliğini koruyor. Barınma ihtiyacını çeşitli kurumlardan veya gönüllülerden sağladıkları irili ufaklı çadırlarla sağlayan depremzedeler, beslenmeden ısınmaya diğer birçok temel ihtiyacını ise karşılayamıyor.

'Enkazdan topladığımız kırıntılarla ısınıyoruz'

soL’a konuşan depremzedeler haftalardır değişmeyen tabloyu şu sözlerle anlattı:

“Ne bir lavabo ihtiyacımız ne su ihtiyacımız ne de duş ihtiyacımız yerine getirildi. Aramızda 60 gündür yıkanamayan insanlar da var. Gece zorluklar içinde lavaboya gidiyoruz. İnsanlar kendi hallerine terk edildi.” 

Yangın riskinin yüksek olduğu alanda çadırlar arasındaki mesafe bir metreden az

Kimileri kentte buldukları odun parçalarıyla ısınmaya çalışırken, şanslı olanlar elektrikli soba kullanıyor. Ancak çok sayıda cihaz aynı anda çalıştırıldığında elektrik hatlarında arıza meydana geliyor. Arızayı gidermek ise bazen günler sürüyor:

“İlk günler enkazlarda bulduğumuz odunları toplayıp yerde yakıyorduk. Yetebildiğimiz kadar su ihtiyacımızı bir şekilde gidermeye çalışıyorduk. İlgili yerlere müracaatımızı yaptık, 60 gündür bekliyoruz. Buraya sadece gönüllüler tarafından erzak kolisi, kuru gıda gibi yardımlar geldi. 

Onuncu günden sonra şehir dışından gelen gönüllüler kendi imkanlarıyla sobalar oluşturup bize verdi. Buraya odun gelmiyor. Enkazdan topladığımız kırıntılarla sobalarımızı yakıyoruz. 

İnsanlar 60 gündür aynı kıyafetleri giyiyor. Kıyafetlerimizi yıkayacağımız bir alanımız, çamaşır makinemiz bile yok. Bunları kendi imkanlarımızla yapmaya çalışıyoruz, olmuyor. Çok fazla elektrik kesintisi yaşıyoruz. Kendi imkanımızla bir çamaşır makinesi kursak, elektrik sağlayamayacağız."

Depremzedeler çevreden buldukları odun parçalarıyla ısınmaya çalışıyor

'Şu ana kadar kahvaltı bile yapamadık'

Sıcak yemek dağıtımı yapılan en yakın nokta çadır kente kilometrelerce uzakta. Bu yolu günde iki defa katetmeyi göze alanlar ise birçok defa ‘yemek kalmadı’ yanıtını alıyor:

“Suyumuz haftada bir geliyor. Enkazdan çıkardığımız depolara dolduruyor, ihtiyaçlarımızı böyle gideriyoruz. 
Yemek yiyebilmek için enkazların içinden geçerek, Asi Nehrinin karşısındaki Defne Kaymakamlığında dağıtılan öğle ve akşam yemeği için sıraya giriyoruz. Bize sıra gelene kadar yemek de bitmiş oluyor. Kuru bakliyatla ne kadar yetineceğiz bilmiyoruz. Şu ana kadar doğru düzgün bir kahvaltı bile yapamadık.”

Su ihtiyacı enkaz altından çıkarılan tankerlerle sağlanıyor 

Yüzlerce kişinin yaşadığı eski pazar yerinin yanı başında enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Çadırları tozla kaplanan depremzedelere ‘maske takın’ uyarısında bulunmak dışında herhangi bir önlem alınmıyor. Ortak tuvaletler de hastalık riskini artırıyor.

“Ciddi hastalıklara sebep verecek çok şey var. Tozu, toprağı, soluduğumuz hava… Enkaz kaldırma çalışmalarında hiçbir önlem alınmıyor. Enkaz kaldırılırken toz çıkmasın diye bir su tankeri gönderilebilir ama hiçbir şekilde önlem alınmıyor."

Herkes kendi imkanlarıyla kendi tuvaletlerini yapıyor ama inanılmaz kötü. O tuvaletlerde kötü kokular ve böcekler var. Bu da ister istemez hastalık yapıyor kadınlarda.

Enkazdan çıkarılan çocuklar psikolojik desteğe ulaşamıyor

Kademeli eğitim kapsamında bazı bölgelerde okullar açılsa da Defne’de yaşayan binlerce çocuk henüz eğitime dönemedi. Çocukların eğitim ve psikolojik destek ihtiyacını karşılayacak çözümler geçici de olsa bulunmadı.

“Okula gitmesi gereken çok çocuk var ama el uzatan maalesef yok. Bir gönüllü yaklaşık 1,5 ay çocuklarla ilgilendi. Onlara filmler açtı, oyunlar oynadı ama gönüllü olduğu için İstanbul’a dönmek zorunda kaldı. Çocuklar şu an kendi hallerinde. Enkazdan çıkmış çocuklar bir şekilde ellerindeki oyuncaklarla gününü geçirmeye çalışıyor.”

Çocukların oyunlar oynadığı çadır kentin çevresinde derinliği 1,5 metreye ulaşan çok sayıda kanalizasyon çukuru bulunuyor. Kapatılmayan çukurlar yetişkinler için de düşme tehlikesi barındırıyor.

Kapatılmayan kanalizasyon çukurlarının derinliği 1,5 metreye ulaşıyor

Evlerini, işyerlerini kaybeden depremzedeler sağlıklı koşullarda barınmak istiyor. Bunun için de kamu kurumlarının yardımını bekliyor.

“Şu ana kadar ne AFAD ne de bir yetkili geldi buraya. Ne Defne Belediye Başkanı ne Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı ne bir milletvekili gelmedi buraya. 

Burayı gelip de görmeyen bilmez. Burada yaşayan 200-250 kişi var. Burayı görsünler, buraya da bir el uzatsınlar istiyoruz artık. Ortalama 60 çadırlık bu alanın hiçe sayılmaması lazım. Tek dileğimiz gönüllüler dışında yetkililerin de buranın ihtiyacını gidermesi lazım.”