ÇEVİRİ | Rusya’da liberal muhalefetin ve iktidarın kaynaşması: ‘Büyük kardeşte' neler oluyor?

Rusya Komünist İşçi Partisi'nden Aleksandr Batov, Minskaya Pravda gazetesine Belarus ve Rusya'daki eylemleri değerlendirdi.

Dış Haberler

Son günlerde Rusya’da geçen yıl Minsk’te Lukaşenko’ya karşı düzenlenen protestolarla benzerlik gösteren eylemlerin yaşanması üzerine Belarus’tan “Minskaya Pravda” gazetesinin Rusya Komünist İşçi Partisi Merkez Komite Sekreteri Aleksandr Batov’la söyleşisini ilginize sunuyoruz.

Çeviri: Aziz Seçilmiş

Belarus’tan baktığımız zaman Rusya’daki güncel protestoların bizim burada 2020 yılında gerçekleşen protestolarla birebir aynı olduğunu görüyoruz. İnsanları sokağa dökme yöntemleri, internetten yönetilen algı operasyonları orada da burada da hemen hemen aynı olsa da, iki ülkenin muhalefetinin eylemleri gerçekten örtüşmekte midir? Rusya Komünist İşçi Partisi Merkez Komitesi Sekreteri  Mühendis Aleksandr Batov, Birlik Devleti’ndeki* protestoların bizim için değerlendirdi.

Rusya’da 23 Ocak’ta başlayan protestoların amacı nedir?

Kime sorduğumuza göre değişir bu sorunun cevabı. Batı ile sıkı ilişkilere sahip protesto organizatörleri elbette yabancı sponsorlara kendilerini önemli ve güçlü gösterme gayesindeler. Protestolara katılan sıradan insanlara gelirsek işimiz zorlaşır. Eylemcilerin arasında, hiç şüphesiz, Maidan değerlerini paylaşan samimi liberaller var. Fakat sokak röportajlarına göre protestoya katılanların hepsi Navalnıy müritleri değil. Eylemciler arasında ülkenin durumundan hoşnutsuz olup itirazını göstermeye çalışanlar var. Rusya’da bu itirazı sunmanın yasal yolu yok gibi. İktidar ile halk arasında diyalog da bulunmamakta. Bunun sonucunda da halk itirazını dile getirmenin radikal biçimlerine yöneliyor.

Nihayetinde bu protestolarda kendi çıkarı olan bir başka taraf da var: Bu taraf bizzat Rusya iktidarıdır. İktidar için, bize ne kadar şaşırtıcı gelse de, Navalnıy’ın protestonun lideri olması elverişli bir durumdur. Navalnıy sadece Batı ile değil Kremlin’le de işbirliği içinde. Örneğin Navalnıy 2013 Moskova belediye başkanlığı seçimlerinde Sergey Sobyanin’in karşısında adaylığını koyarak onun çoğulcu demokrasi gösterisi yapmasına yardımcı olmuştu.

Navalnıy, bu protestoların apolitik ve örgütsüz şekilde devam etmesini sağlıyor, böylesi protestolar her zaman için savunmasızdır. Bunun sonucunda protesto ibret-i alem olsun diye bastırılabilir. Bu bastırma, hükümet propagandası tarafından arşa çıkarılıp milyonluk emekçi kitlelerini her tür direnişin anlamsızlığına ikna edebilir, onları karamsarlığa itip her türlü mücadele isteğini yok edebilir.

Birçok başlıkta Rusya’da liberal muhalefet ve iktidar arasında uzlaşmaz kavga olsa da bu iki taraf aslında kaynaşmış durumda.

Rusya’daki protestolarda neden ‘’Yaşa Belarus!’’ sloganları duyulmakta, beyaz-kırmızı-beyaz bayraklarla Pahonya armaları** görülmekte?

Böylece protestonun liberal kanadı kendi tercihini ortaya koyuyor. Bunda şaşılacak bir şey yok; liberaller aynı şekilde ellerinde Ukrayna bayrakları ile Maidan’ı da kutsamışlardı.

Ne yazık ki Ukrayna örneğinden hiç ders almadılar. İdeolojileri tarafından köreltilmiş liberaller ‘’Avrupa yolunu’’ başat değer olarak görmekteler. Onlar için önemli olan sabahları kahve yudumlayıp kruvasan yiyip ‘’demokratik değerleri’’ ile mutlu olabilecekleri sıcak, konforlu dünyadır. Ülkenin kalanı sefalet ve çıkmaza düşse de bunu vurdumduymazlık ile karşılayacaklar.

Belarus protestolarının Moskova ile ilişkisi muhtemeldir, Wagnercilerin*** skandalı sebepsiz çıkmadı.

Size göre Navalnıy logosunun rengini neden beyaz-kırmızı-beyaz renkleriyle değiştirdi?

Özel bir sebebi olduğunu sanmıyorum. Kırmızı ve beyaz renkler birkaç yıldır Navalnıy markasının renkleridir. Buna rağmen Rusyalı ve Belaruslu liberallerin birbirlerine olan sempatileri aşikârdır.

Ağustos 2020’de Belarus’ta protestolar patlak verince Rus liberaller eylemcileri destekledi; Rusya’da protestolar başladığında da Belarus liberal muhalefeti Rusya’dakiyle dayanışmasını ilan etti. Rusya ve Belarus liberallerinin birleşmesi söz konusu mu?

Bana göre zikredilen bu iki öznenin birleşmesi söz konusu olamaz çünkü birleşme dediğimiz şey bağımsız öznelerin yapabileceği şeydir. Rusya’daki ve Belarus’taki liberal muhalefet yönetilmektedir. Protesto yöneticileri ne kendilerine ait politik duruşa sahipler; ne de bağımsız kararlar verebilmekteler.

Bunu göz önünde bulundurursak iki ülkenin liberal muhalefetinin birleşmesinden değil ancak bunların ortak merkezlerden yönetildiğinden söz edebiliriz.

Bu ortak merkez nerede bulunmaktadır, ülkelerimize yönelik amaçları size göre nelerdir?

Kesin olarak bir şey söylemem mümkün değil, hani derler ya, elimde mum taşımıyorum. Fakat jeopolitik durumu ve kamuoyunun ulaşabildiği bilgileri göz önünde bulundurarak iki ülkenin liberallerinin ABD ve Avrupa Birliği büyük sermayesinin çıkarlarına hareket ettiklerini söyleyebilirim.

Aynı zamanda unutmamak lazım ki bu ‘’navalnıyler’’ sayesinde Rusya Federasyonu Başkanlık İdaresi bir çok misyonu yerine getirmekte.

Batının yakın zamanda Birlik Devleti’ne karşı sıcak savaş açma ihtimali sizce var mı?

Her şeyden önce Birlik Devleti’ne büyük umutların bağlanmaması gerektiğinin kanısındayım. Bu isim elbette ki güzel isimdir, o iki ülkenin vatanseverlerinin moralini yükseltmektedir. Fakat unutmamamız gereken şey Rusya ve Belarus arasında (daha doğru konuşmam gerekirse egemen sınıfları arasında) ciddi çelişkiler bulunmakta. Kısacası, Rus sermayesi çoktandır Belarus’un sanayisine hevesle bakmakta ve bu sanayiyi ucuza kapmayı istemekte. Rus oligarkları, Rusya’da 1992 yılında gerçekleşen yağmacı özelleştirmeleri Belarus’ta da uygulamayı istiyorlar. Bu yüzden de Moskova’nın kritik anda Minsk’e elini uzatmama ihtimali olduğu gibi, ülkeyi karıştırıp Lukaşenko yerine daha uysal birinin geçmesini bekleyebilir. Bu yüzden de Belarus halkı her şeyden önce kendisine güvenmelidir.
Sıcak bir savaş ihtimalini güncel şartlarda düşük olarak değerlendiriyorum. Şimdilik düşük. Fakat savaş tehlikesinin büyüme eğilimi tüm dünyada görülmekte. Büyük devletlerin hummalı askeri hazırlıkları gizlenemez. Tüm bunlar birçok kişiye Birinci Dünya Savaşı’nın arifesini hatırlatıyor. Kapitalizm insanlığı her zaman savaşlara iter.

Belarus halkına iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?

Bu güzel ülkenin vatandaşlarının tarihlerini unutmamasını dilerim. Tarihten imrenip ondan gurur duymak için değil; tarih genellikle bize ihtiyaç duyduğumuz güncel ipuçları verir.

Tarihin bu tür sayfalarından biri Büyük Anayurt Savaşı. Burjuva propagandası SSCB’de sanki herkes uysal biçimde liderlerin ağzının içine baktığı ‘’köle nesiller’’in yetiştirildiğini anlatmak için her yolu denemekte. Fakat Sovyet insanları, Belaruslular da dahil, kendi örneklerinde hür halklar olduklarını gösterdiler. Belarus, faşistler tarafından tamamen işgal edildikten sonra bile Belarus halkı moralini yitirmeyip toprak, özgürlük ve sosyalist düzen uğruna mücadelesine devam etti. O halk öyle mücadele etti ki işgalcilerin ayaklarını bastıkları topraklar onlara cehennem ateşi oldu.

Belarus’un payına ne kadar zor sınavlar düşerse düşsün halk gücünün farkında olmalı ve gerekirse onu kullanmalıdır.

  • *. 2000 yılında Rusya ve Belarus arasında yapılan anlaşma uyarınca iki ülkenin vatandaşlarına karşılıklı serbest geçiş ve yerleşme hakkı tanıyan Rusya ve Belarus, Birlik Devleti adında bir üst yapı oluşturulmuştu.
  • **. 15. yüzyıl itibariyle bugünkü Belarus, Letonya, Litvanya topraklarının tamamı ile ile Moldova, Polonya, Rusya ve Ukrayna'nın bir kısmını kapsar hale gelmiş olan Litvanya Büyük Dükalığı’nın devlet arması. 1918-19 ve 1991-95 yıllarında Belarus Cumhuriyeti’nin arması olarak kullanılmıştır. Günümüzde Belaruslu faşistler armayı kullanmaya devam etmekte. Geçen yıl Minsk’te gerçekleşen eylemlerde de arma kullanılmıştı.
  • ***. Geçen yıl Temmuz sonunda Wagner özel güvenlik şirketi ile bağlantılı olduğu iddia edilen 33 Rusya vatandaşı Belarus’ta tutuklanmıştı. Devlet başkanı Lukaşenko bu kişilerin amaçlarının 9 Ağustos’ta gerçekleşecek olan başkanlık seçimlerini sabote etmek olduğunu söylemişti.