Yine tarih yağmalanıyor!

Libya'da muhaliflerin Trablus'u ele geçirmesinin ardından Trablus'taki Ulusal Cumhuriyet Müzesi'ndeki eserler yağmalanıyor - tıpkı Irak'ta yaşandığı gibi.

Rus yazar, yönetmen ve batı Asya uzmanı Nikolay Sologubovskiy, Libya'da tarihi eserlerin muazzam bir kaçakçılıkla ve yıkımla yüz yüze olduğunu aktardı. Bir Rus gazetesinin muhabiri olarak bu senenin büyük kısmını Libya'da geçiren Sologubovskiy, "Trablus'taki Ulusal Cumhuriyet Müzesi yağmalandı ve tarihi eserler deniz yoluyla Avrupa'ya gönderiliyor" dedi.

Libya Ulusal Müzesi, neolitik dönemden, Berberiler, Fenikeliler, Garamantlar, Yunanlar, Romalılar ve Bizanslılar dönemlerinden kalma çok değerli eserlere ev sahipliği yapıyordu. Eserler, Akakus Dağları'nda bulunan mağara çizimleri gibi 14 bin sene öncesine kadar uzanıyordu. Ve Rus gazetecinin iddiasına göre, bu gibi eserler dahi çalınıyor!

Sologubovskiy, "Özel bir kimyasal emdirilmiş ipek kumaşı kayalardaki fresklere bastırıyorlar, böylece boya kumaşa yapışıyor ve duvardan çıkıyor" dedi.

Bazı yerleri bizzat NATO yok etti iddiası
UNESCO'nun Dünya Mirası listesinde yer alan bazı muhteşem mimari alanları NATO güçlerinin yok ettiğini iddia eden Sologubovskiy, "NATO uçakları Leptis Magna ve Sabratha'yı vurdu" dedi.

Leptis Magna'dan görünüş:

Trablus'un 130 kilometre doğusunda deniz kıyısında bulunan ve Efes antik kenti benzeri bir antik kent olan Leptis Magna'nın NATO uçakları tarafından vurulduğu, 17 Ağustos günü Kaddafi de dahil Libyalı yetkililer tarafından iddia edilmişti. Fakat İngiliz Tümgeneral Nick Pope, Leptis Magna'nın bir buçuk kilometre yakınını vurduklarını belirterek iddiayı reddetmiş, "Saldırdık, sabahın erken saatlerinde bir psikolojik savaş merkezini vurduk. 4 güdümlü füzemiz de doğruca hedefe gitti" demişti.

Ancak ortada Leptis Magna'nın vurulduğunu ve hasar gördüğünü gösterir bir fotoğraf yok. Dolayısıyla iddia henüz doğrulanmış değil.

Yine de, Temmuz ayı ortasında NATO, gerekirse Leptis Magna ve diğer tarihi yerleri vurmaktan çekinmeyeceğini açıklamıştı. 13 Temmuz'da batı basınında "Kaddafi Leptis Magna'nın altında silah ve cephane saklıyor" şeklinde haberler çıkmış, 15 Temmuz'da bu haberleri yorumlayan NATO Sözcüsü Mike Bracken, eğer Kaddafi'nin burda silah sakladığı doğruysa, buraları vurabileceklerini söylemişti.

BM de uyardı
Geçtiğimiz gün Birleşmiş Milletler adına UNESCO bir açıklama yaparak, koleksiyoncuları "var olan koşullarda Libya'dan gelen eserler konusunda çok temkinli olmaları" yönünde uyarmıştı.

Solobugovskiy ise bu uyarının çok geç geldiğini ve zayıf olduğunu savunuyor. Rus sanatçı, geçtiğimz haftalarda NATO bombalamalarının Libya'da yarattığı yıkımı anlatan bir fotoğraf sergisi açmış, bu sergide ölen insanlar ve yıkılan binalar kadar, zarar gören tarihi eserlerin de fotoğraflarına yer vermişti.

Solobugovskiy, Libya'nın kültürel mirasının yağmalanmasının Şubat ayından bu yana sürdüğünü belirterek, "Muzaffer ABD ordusu tarafından yağmalanan Irak'taki tarihi eserlerle aynı kaderi yaşamalarından korkuyorum" dedi.

Irak işgalinin ardından Bağdat başta olmak üzere ülkenin her yerinde kültür eserleri korkunç biçimde yağmalanmıştı. Benzer bir girişim bu kış ayaklanma günlerinde Mısır'ın başkenti Kahire'de de olmuş, Tahrir Meydanı'ndaki göstericiler, müzenin kapısına barikat kurarak göstericileri içeri sokmamıştı.

Solobugovskiy'in yağmalamanın uzun süredir devam ettiği iddiası ise doğru. 15 Temmuz'da, yani NATO Sözcüsü'nün Libya'nın tarihi kentlerini vurabileceklerini söylediği aynı gün, Kaddafi hükümeti bir açıklama yaparak, başta Mısır olmak üzere tüm komşu ülkelerden, tarihi eser kaçakçılığına karşı önlem alınmasını istemişti. Açıklamada Sirenayka kenti yakınındaki Sirene antik kentinden birçok parçanın çalındığı duyurulmuştu.

Sirene'den görünüş:

(soL - Dış Haberler)