ABD'nin Latin Amerika'yla bitmeyen savaşı

1823 Monreo Doktrini ile Latin Amerika'yı arka bahçesi ilan eden ABD iki yüz yıldır kıta halklarıyla en kirli yöntemlerle savaşıyor. ABD'nin Kıta'da yaşanan yüzlerce askeri darbede doğrudan parmağı var ve ellerinde askeri diktatörlüklerin pençesinde can veren yüz binlerce Latin Amerikalının kanı..

Promete tavırlı bir devlet başkanı, alevler içindeki sarayına çekilmiş, tek başına tüm bir orduya karşı koyarken öldü ve asla aydınIatılamayan kuşkulu iki hava faciasından birinde cömert bir gönül, diğerinde de ulusuna saygınlığını geri veren demokrat bir asker can verdi. Bu arada beş savaş, on yedi hükümet darbesi ile karşılaştık, ve çağdaş Latin Amerika'da Tanrı adına ilk özkırımı yürürlüğe koyan şeytansı bir diktatörün yükselişini gördük. Bu süre içinde yirmi milyon Latin Amerikalı çocuk, yani Batı Avrupa'da 1970'den bu yana doğanlardan daha çok sayıda çocuk, ikinci yaş günlerini kutlayamadan öldüler. … Bununla beraber, kuşkuya, yağmaya ve terkedilmişliğe karşı, yanıtımız yaşam'dır. Ne tufanlar, ne salgınlar, ne açlıklar, ne felaketler, ne de hatta yüzyıllar boyu birbirini izleyen sonu gelmez savaşlar, yaşamın ölüm karşısındaki dayanıklı üstünlüğünü kırmayı başarabildi. Hep büyüyen, hep hızlanan bir üstünlük her yıl, yeni doğanların sayısı, ölenlerinkinden yetmiş dört milyon daha çok...
Latin Amerika'nın Yalnızlığı – Gabriel Garcia Marquez(1)

2009 yılı sonan ererken Havana’da gerçekleştirilen VIII. ALBA Zirvesi’nde (2) Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti Devlet Başkanı Hugo Chávez, “Darbe sadece Honduras’a değil ALBA’ya karşı da yapılmıştır. Washington, emperyal saldırısıyla arka bahçesini yeniden kazanmak ve ilerici güçlerin gelişimini engellemek istiyor” demişti.

ALBA gibi kıta ülkelerinin bütünleşme çabaları ABD için ciddi bir risk oluşturduğu kıtayı az çok takip edenler için şaşırtıcı bir saptama değil. ABD'nin bunu engellemek için Kolombiya'ya yerleştirdiği askeri üslerle tırmandırdığı gerilimi Honduras’taki askeri darbe ve Haiti’ye deprem yardımı görünümü altında açık askeri işgalle iyice perçinlediği ve tüm bunların barış güvercini Obama yönetimi altında olduğu gözle görülen gerçeklerin en günceli.

Ancak Honduras'ta gerçekleşen darbe ve öncesinde Venezuela ve Haiti'de yaşanan örnekler Latin Amerika’nın son iki yüzyılında aşina olduğu askeri darbelerle tatsız içli dışlılığının, Marquez'in acıyla tarif ettiği dönemlerin ne yazık ki nihayete ermediğini gösteriyor. Bizim Amerika'daki bir başka yazıda (3) ayrıntısıyla ele alınan 2002 Venezuela'sında Chavez'e karşı girişilen başarısız darbenin bir benzeri ne yazık ki 2004 Haiti’sinde istenen sonuçları vermişti. 2004 yılında Haiti'nin seçilmiş devlet başkanı Jean-Bertrand Aristide'ye karşı gerçekleştirilen darbe sonucu ülke bugün de içinde bulunduğu kaosa sürüklenmişti. Bunlara 28 Haziran 2009'da Honduras’ta Devlet Başkanı Manuel Zelaya'nın askerler tarafından sürgüne gönderilmesiyle gerçekleşen darbe de eklendiğinde son 10 yılın görece “askeri darbesiz” tablosu tamamlanmış oluyor.

Ancak ne Latin Amerika'da askeri darbeler yeni bir vaka ne de arkasındaki emperyalist amaçlar.

1823'te dönemin ABD başkanı James Monroe tarafından açıklanan “Monroe Doktrini”ne göre Latin Amerika ABD'nin çıkar küresine dahildi. Bu nedenle Avrupalı güçler (sömürge ilişkilerini korumaya çalışan İspanya ve İngiltere sayılabilir) ayaklarını denk alıp bölgeden çekilmeliydi. Bu yaklaşımın sonucu olarak elbette bölge ülkeleri de kendilerine çeki düzen vermeliydi. 1839 yılında New York Post gazetesi yazarı John L. O'Sullivan tarafından kaleme alınan “Manifest Destiny”(4) ise Monroe Doktrini'nin ideolojik zeminin oluşturuyor ve Meksika topraklarının üçte birinin bugün hala ABD sınırları arasında kalmasına yol açan “ABD sınırlarını Pasifik'ten Atlantik Okyanusu kıyılarına uzanan bir alana genişletme kaderiyle yükümlüdür” savlarının 1840'lar ve 50'ler boyunca genel kabul görmesine yol açıyordu.
Sadece Bolivya’da, bağımsızlığını kazandığı 1825’ten günümüze 190 askeri darbenin yaşanmış olması askeri darbelere aşine biz Türkiyeliler için bile oldukça şaşırtıcı bir veri.

Askeri darbelerle iktidarı ele geçiremediğinde kontrgerillasından ölüm mangalarına sol iktidarları terörize etmek de ABD'nin sıklıkla başvurduğu yöntemler arasında yer alıyordu. 1980'lerde Sandinist iktidara karşı kontraları eğiten ABD'nin devlet başkanı Ronald Reagan durumu şöyle açıklıyordu: “Kendi sınırlarımızın güvenliği Orta Amerika'da hangi tip toplumların bulunduğuna bağlı mükemmel olmayan demokrasilerini geliştirmenin yolunu arayanlar mı yoksa komünist diktatörlüklerini genişletme yolunu seçenler mi?”(5) Mükemmel olmayan demokrasileri geliştirmenin yolu da işkence, toplu infazlar, ölüm mangaları ve daha nicelerinden geçiyordu elbette.

ABD nezdinde bugün Irak ve Afganistan'a götürülen özgürlük ve Küba'yla birlikte kıtadaki diğer sol hükümetlere götürülmek istenen demokrasi kendine yeni doktriner isimler ve başka bahaneler buluyor olabilir. Ancak kıtada sonu asla gelmeyecek olan tek yaklaşım Marquez'in Latin Amerika'nın Yalnızlığı pasajında belirttiği yadsınamayacak gerçek “Bununla beraber, kuşkuya, yağmaya ve terkedilmişliğe karşı, yanıtımız yaşam'dır. Ne tufanlar, ne salgınlar, ne açlıklar, ne felaketler, ne de hatta yüzyıllar boyu birbirini izleyen sonu gelmez savaşlar, yaşamın ölüm karşısındaki dayanıklı üstünlüğünü kırmayı başarabildi.”

Latin Amerika'da Askeri Darbeler Tarihçesi ya da ABD'nin Kıtaya Müdahale Dökümü (6)
• 1846 – Manifest Destiny doktrini ile uyumlu olarak Meksika ile savaşa giren ABD Meksika topraklarının üçte birini işgal eder.
• 1850, 53,54, 57 – ABD Nikaragua'ya askeri müdahalede bulunur.
• 1855 – Tenesse'li çapulcu William Walker topladığı paralı askerlerle o zaman ABD eliyle iç savaşa sürüklenen Nikaragua'yı işgal ederek angarya ve köleliği tekrar yasallaştırdı. (7)
• Kurduğu yönetim 2 yıl sonra bir Orta Amerika ittifakı tarafından kaldırıldı.
• 1856 – ABD Panama'ya karşı girişeceği beş askeri müdahaleden ilkini gerçekleştirir. Amaçlanan, bağımsızlık savaşı veren Panama'nın Atlantik-Pasifik demiryolunu tehlikeye düşürmesini, yani ABD çıkarlarının zedelenmesini engellemektir.
• 1898 – ABD Havana limanına demirli Maine gemisinin bombalanmasını bahane ederek İspanya'ya savaş açar. Bu bahaneyle girişilen savaşla ABD Küba, Panama, Porto Riko ve Guam'ı işgal eder.
• 1903 – Küba anayasasına Platt yasasını ekleten ABD, bu düzenlemeyle “gerek gördüğü zaman adaya müdahale hakkını” elde eder.
• 1903 - Kolombiya ile yapılan pazarlıklar bozulduğu zaman, ABD Panama'ya 10 savaş gemisi yollar, hedeflenen Panama Kanalı için toprak elde edilmesidir. Fransız Philippe Bunau-Varilla kanal anlaşmasını ve Panama Anayasası'nı yazar.
• 1904 – ABD Dominik Cumhuriyeti'ne kendisine olan dış borçlarını ödemesi için gümrük memurları yollar.
• 1905 – ABD Deniz Kuvvetleri Meksikalı diktatör Porfirio Díaz'a Sonora'daki ayaklanmayı bastırması için yardımcı olurlar.
• 1905 – Sonraki 20 yılda 5 defa Honduras'ı işgal edecek olan ABD askerleri ilk kez bu yıl Honduras'a gönderilir.
• 1906 – ABD Deniz Kuvvetleri Küba'yı işgal eder.
• 1907 – ABD ordusu Honduras'ı işgal eder.
• 1908 – ABD ordusu Panama'yı işgal eder, sonraki 10 yılda bu işgal 3 kere daha tekrarlanır.
• 1909 – Nikaragua Başkanı José Santos Zelaya ABD'nin ülkede iş yapan muz ve madencilik şirketlerine vergi zorunluluğu getirince zorla istifa ettirildi. Yerine başkanlığa getirilen Adolfo Díaz, bir ABD madencilik şirketinin eski mali müdürüydü.
• 1910 – ABD Deniz Kuvvetleri Díaz yönetimine yardımcı olmak için Nikaragua'yı işgal etti.
• 1911 – Honduras'taki Miguel Dávila, yönetimi Zelaya yönetimine yakın olduğu ve İngilitere'den borçlandığı gerekçesiyle ABD tarafından görevinden uzaklaştırıldı. Yerine getirilen eski başkan Manuel Bonilla, ABD'li muz şirketleri tarafından desteklendi.
• 1912 – ABD Deniz Kuvvetleri Küba'yı işgal etti.
• 1912 – Nikaragua ABD tarafından tekrar işgal edildi. ABD 1925'e kadar ülkede askerlerini bulundurmaya devam etti.
• 1914 – ABD, Meksika ile çıkan bir anlaşmazlık sonrasında Vera Cruz'u bombaladı ve işgal etti.
• 1915 – ABD ordusu Haiti'yi işgal etti. 1934'e kadar süren işgal sırasında Haiti'nin seçilmiş başkanı başkent Port-Au-Prince'e siyah olduğu için alınmadı.
• 1916 – ABD Deniz Kuvvetleri Dominik Cumhuriyeti'ni işgal etti ve 1924'e kadar ülkede mevcudiyetini sürdürdü.
• 1916 – Meksika'da ABD işgaline karşı Pancho Villa isyanı başladı.
• 1917 – ABD askerleri Pancho Villa isyanına karşı Meksika'ya girdi.
• 1917 – ABD Birinci Dünya Savaşı sırasındaki şeker ihracatını garanti altına almak için Küba'yı tekrar işgal etti.
• 1918 – ABD askerleri Panama bölgesi olan Chriqui'yi 2 yıl boyunca işgal etti.
• 1921 – Guatemala United Fruit şirketinin çıkarları doğrultusunda işgal edildi ve Başkan Carlos Herrera yönetimi devrildi.
• 1925 – ABD askerleri Panama City'yi işgal etti.
• 1926 – Bir yıldır Nikaragua'da bulunmayan ABD Deniz Kuvvetleri askerleri ülkeyi Sovyetler ile yakınlaştığı gerekçesiyle tekrar işgal etti.
• 1929 – ABD, Nikaragua'da bir askeri akademi kurarak Nikaragua ordusunu eğitmeye başladı. Benzer akademiler Haiti ve Dominik Cumhuriyeti'nde de kuruldu.
• 1930 – Bahsi geçen askeri akademi tarafından eğitilen Rafael Leonidas Trujillo Dominik Cumhuriyeti tarihinin gördüğü en kanlı diktatör oldu.
• 1932 – El Salvador'da komünistlerin önderlik ettiği halk ayaklanması ABD savaş gemilerinin desteği ile dönemin başkanı Martínez tarafından bastırıldı. Bu kanlı operasyonda 8000'in üzerinde insan öldü.
• 1933 – ABD Başkanı Roosevelt “İyi Komşuluk Politikası”nı açıkladı.
• 1933 – ABD askerleri 1910'dan bu yana aralıksız sürdürdükleri işgal sonucu gerilla güçlerini alt edemeden Nikaragua'yı terketti.
• 1933 – ABD Başkanı Roosevelt Küba'ya savaş gemilerini yolladı. İşgalle yönetimden düşen dikatatör General Machado yerine bir başka diktatör Fulgencio Batista yönetimi ele geçirdi.
• 1934 – Küba'daki Platt Yasası iptal edildi.
• 1934 – Nikaragua'daki Sandino ABD desteğini alan Somoza tarafından düzenlenen suikastle öldürüldü. Suikasti düzenleyen Somoza iki yıl sonra yine ABD'nin desteği ile Nikaragua devlet başkanı oldu.
• 1941 – Panama Devlet Başkanı Arias, Ricardo Adolfo de la Guardia yönetimindeki bir askeri darbe ile devrildi. De la Guardia yönetimine dair ilk olarak ABD büyükelçisini bilgilendirdi.
• 1944 – El Salvador'da diktatör Maximiliano Hernández Martínez yönetimini devirerek geçici hükümeti ele geçiren bir başka diktatör olan Hernández Martínez'in yönetimi ABD tarafından hemen tanındı.
• 1946 – Panama'da ABD'nin askeri akademisi School of the Americas (Amerikalar Okulu) açıldı. 60'lı yıllar ve sonrasındaki askeri darbelerin yönetimini üstlenen generaller bu okulda yetiştirildi.
• 1954 – Guatemala’da seçimle işbaşına gelen Jacobo Arbenz hükümeti askeri darbeyle devrildi. Arbenz, ABD'nin “United Fruit” Şirketi'ni kamulaştırma tehdidinde bulunmuştu. Ülkede sağcı dikta rejimleri birbirini izledi. 100 bin insan bu rejimlerin kurbanı oldu.
• 1957 – ABD Başkanı Eisenhower Latin Amerika polis güçlerini eğitmek için Kamu Güvenliği Ofisi'ni kurdu. Burada Latin Amerika ülkelerinin polislerine işkence yöntemleri öğretiliyordu. Kamu Güvenliği Ofisi 1974'te kapatıldı.
• 1959 – Haiti'de CIA destekli "Papa Doc" Duvalier ülkenin diktatörü oldu. Duvalier, dehşet veren "Tonton Makut" adlı bir polis gücü yarattı. Bu polis gücü 100 bin kişiyi katletti.
• 1960 – Eisenhower Küba'da 1959'da iktidara gelen Fidel Castro yönetimini düşürmek için planlar yapmaya başladı. CIA'in düzenlediği bu operasyonlar arasında Küba liderine yönelik patlayan purolardan zehirli milkshakelere kadar envai çeşit suikast ve şeker kamışı tarlalarının zehirlenmesi gibi ekonomik zarar vermeyi amaçlayan çok çeşitli sabotaj da bulunuyordu.
• 1960 – EL Salvador'da yeni bir cunta hükümeti “serbest seçim” sözü verince Eisenhower yönetimindeki ABD sol eğilimleri engellemek için bir karşı devrimle aşırı sağ bir yönetimi iş başına getirtti.
• 1960larda ABD ordusu Guatemala askerlerini ölüm mangaları olarak üzere eğitti. Bu ölüm mangaları 1966 ile 1976 arasında 20 bin Guatemalalıyı öldürdü.
• 1961 – ABD Küba'ya yönelik olarak devrim karşıtlarıyla birlikte Domuzlar Körfezi Çıkarması'nı organize etti. Küba ordusu ABD destekli bu karşı devrimcileri yendi.
• 1961 - CIA, Dominik Cumhuriyeti'nde iktidarını desteklediği Rafael Trujillo'yu bir suikast sonucu saf dışı bıraktı. Diktatör Trujillo ülke ekonomisinin yüzde 60'ına hakim olacak kadar güçlenmişti ve çıkarları ABD şirketlerinin çıkarları ile çelişmeye başlamıştı.
• 1961 - Ekvador'da CIA destekli askeri güçler seçimle işbaşına gelen Başkan Jose Velasco'yu istifaya zorladı.
• 1962 - CIA Brezilya'da Kongre'nin seçimlerinde João Goulart'a karşı çıkan adayları destekledi.
• 1963 - Dominik Cumhuriyeti'nde seçimle işbaşına gelen Devlet Başkanı Juan Mosch devrildi. CIA askeri bir yönetim kurdurdu.
• 1963 – Ekvador'da CIA destekli askeri darbe oldu. Başkan Arosemana devrildi.
• 1964 – Brezilya'da seçimle iktidara gelen Joaoa Goulart Hükümeti askeri darbeyle gitti. CIA darbecileri destekledi.
• 1965 – ABD Bosch hükümetini devirmek için Dominik Cumhuriyeti'ni işgal etti. İşgalde Brezilya, Paraguay, Honduras ve Nikaragua'daki diktatörlük yönetimlerinin de desteğini aldı.
• 1966 – ABD Guatemala’ya isyanla baş etmesi için askeri danışmanlar, silah ve işkence uzmanları gönderdi.
• 1967 – CIA uzmanları Bolivya'da Che Guevera'nın yakalanıp öldürülmesini organize etti.
• 1968 – CIA’in maaşlı memuru El Salvadorlu General José Alberto Medrano ORDEN paramiliter kuvvetini oluşturdu. Bu örgüt El Salvador’un ölüm mangalarının öncülü olarak nitelendirildi.
• 1969 - "CIA işkencecisi" olarak bilinen Dan Mitrione ile işkence Uruguay'da yaşamın "rutin" bir uygulaması haline geldi.
• 1971 - CIA Bolivya'da düzenlediği askeri darbe ile solcu başkan Juan Torres'i devirdi.
• 1972 – ABD El Salvador'daki seçimlerde José Napoleón Duarte yönetimini destekledi.
• 1973 – Uruguay'da ABD tarafından desteklenen askerler iktidarı aldı.
• 1973 - CIA destekli askeri darbe Şili'yi tam bir karanlığa gömdü. Seçimle işbaşına gelen Sosyalist Başkan Salvador Allende öldürüldü ve General Augusto Pinochet'nin 17 yıl boyunca sürecek kanlı iktidarı başladı.
• 1980 – El Salvador'da askeri cunta hükümete el koydu. Ordu FMLN gerillalarına karşı kullanıldı ve ölüm mangalarının yoğun faaliyeti sonucunda sadece 1978 – 1981 aralığında 35 bin kişi öldürüldü.
• 1981 - CIA Sandinistlerin iktidarda olduğu Nikaragua'da kontraları eğitmeye başladı. 1980'de 60 kişilik bir gruptan oluşan kontraların sayısı 1985'e geldiğinde 12 bine ulaşmıştı. 1990'a kadar ölü sayısı 50 bine ulaştı.
• 1981 – Panama Devlet Başkanı Omar Torrijos CIA'in operasyonuyla uçağı düşürülerek öldürüldü.
• 1982 – Honduras'da 1990 yılına kadar bulundurulan askerlerle sınırlara yakın bölgelerde askeri üsler inşa edildi.
• 1983 – ABD, devrimini gerçekleştiren Grenada'yı işgal etti, 1984'e kadar ülkede kaldı.
• 1987 – Kokainle mücadele adı altında Bolivya'ya asker gönderdi.
• 1989 – Manuel Noriega hükümeti ile anlaşamayan ABD Panama'yı işgal etti, 2 binin üzerinde insan öldü.
• 1994 – Aristide yönetimindeki Haiti işgal edildi. ABD askerleri 1995'e kadar ülkede kaldı.
• 2002 – Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez Frias'a karşı darbe girişimini destekledi.
• 2004 – Haiti'de seçimlerle tekrar hükümete gelen Aristide hükümeti düşürüldü, Aristide sürgüne gönderildi.
• 2009 – Honduras'ta Manuel Zelaya hükümeti askeri darbe ile düşürüldü.

Gülzerin Kızıler

(1) Marquez'le Konuşmalar, Metis Yayınları, Aralık 1983
(2) 13 Aralık 2009, Havana, Küba
(3) http://haber.sol.org.tr/bizimamerika/bir-zamanlar-venezuela-da-maglubiye...
(4) http://books.google.com/books?id=EQV6wPzlyOcC&pg=PA20#v=onepage&q&f=false
(5) Ronald Reagan, Radio Address to the Nation on Central America, 24 Mart 1984.
(6) Bu liste hazırlanırken http://www2.truman.edu/~marc/resources/interventions.html ve http://www.zompist.com/latam.html sayfalarından yararlanılmıştır.
(7) Nikaragua 1824 tarihli Bağımsızlık Bildirgesi'yle köleliği kaldırmıştı.