Bu terste bir işlik var (Münir Gök)

Lise yıllarımda bir hocamın anlattığı çok güzel bir hikâye vardı. Adamın biri bankta oturmuş gazete okur. Yanındaki’’ Beyefendi gazeteyi ters tutuyorsunuz’’ der. Adam yanındakine döner’’ Biliyorum. Düzden okumak marifet değil, sıkıyorsa tersinden oku.’’ der. O günden beri bu hikâyedeki derin anlamı anlamaya ve sorgulamaya başladım. Ve bu günden geriye baktığımda, Türkiye siyasetine bir de tersten bakmamız kanaatine vardım.

Yaklaşık dört ay önce yaşanan Uludere katliamını hepimiz çok iyi biliyoruz. O günlerde herkes pimi çekilmiş bombayı birbirine atıyordu. Ama ABD, süreç içerisinde o bombanın AKP’nin elinde patlamasına izin vermedi. İlker Başbuğ’un tutuklanmasıyla işler yoluna girmiş gibi görünüyordu. Yalnız yaklaşık on gün önce ABD’de, The Wall Street Journal gazetesinde çıkan haber, işlerin terste gittiğini kanıtlar nitelikteydi. Habere göre Uludere’de yaşanan katliamın istihbaratını Türkiye’ye ABD verdi. Başbakan ise aksini söylüyor. Yapılan katliamın istihbaratını TSK’nın verdiğini ve bu yapılan haberlerin ABD’de seçimler öncesi Obama hükümetini zora soktuğunu söylüyor. İşlerin terste gittiği tam da şimdi anlaşılıyor. Neden mi? Çünkü hükümet tarafından kapatılan bir vahşet yeniden gündeme geldi. Tam da Suriye’ye ciddi derecede müdahil olunduğu bir anda. AKP bu Suriye sürecinde hem Türkiye’deki Kürtler hem de Suriye’deki Kürtleri karşısına almak istemiyor.

AKP sadece kapitalizmin çıkarlarını düşünen bir parti değildir. Aynı zamanda bir dönüşüm projesidir. Neydi bu proje? 2008den beri ciddi bir şekilde hissedilen bir 2. cumhuriyet projesi.
Devletin ideolojik aygıtlarının dönüşümünde, AKP çok fazla zorlanmadı. Hatta işlerin yolunda gittiğini söyleyebilirim. Ama toplumun bir kısmında bu dönüşüm terste gitti ve toplum bir arayış içine girdi.Bunu da 1 Mayıs alanlarına katılan kitlelerin büyüklüğünden çok net bir şekilde görebiliyoruz.Çünkü 1 Mayıs alanına gelen insanların büyük bir kısmı örgütlü değildi. İnsanların, AKP ve onun yandaş sendikalarının düzenlemiş olduğu 1 Mayıs yerine, devrimcilerin 1 Mayıs’ına katılması AKP açısından işlerin terste gittiğinin göstergesidir.

Kritik bir başka nokta da kendilerine ‘’Antikapitalist Müslümanlar’’ diyen bir grubun da düzen 1 Mayıs’ı yerine devrimcilerin 1 Mayıs’ına katılmalarıdır. Bu terste bir işlik var. Bu grup neden AKP ve onun yandaş sendikalarının düzenlediği 1 Mayıs’a katılmadılar da devrimcilerin 1 Mayıs’ına katıldılar? Çok net. Kapitalistlerin dini olmuyor da, neden antikapitalistler kendilerini zorla bir dine, mezhebe veya bir ırka sokmak istesinler? Bu grubun amacı belli solu ‘’din’’ adı altında pasifize etmek.

2.Cumhuriyete tekrar geri dönersek, AKP’nin bu projeyi olduramadığı bariz bir şekilde görülüyor. Çünkü AKP bu proje sürecinde biz emekçilere her zaman ‘’sen toksun’’ hissiyatı verdi. Ve bu hissiyat uzun bir zaman da tuttu. Ama şimdi işler terste gitmeye başladı. Çünkü biz emekçilerin midesinden gelen açlık gurultusu bu hissi bastırmaya başladı. Bundandır ki emekçiler son yapılan zamların gerekçesine inanmıyor. Hükümetin ‘’yapmak zorundaydı’’ açıklamasını tatmin edici bulmuyor.

Görünen o ki bir emperyalizm, kapitalizm projesi olan 2.cumhuriyet pek oldurulacak gibi de görünmüyor. AKP nereye el atsa belli bir zamandan sonra işler terste gitmeye başlıyor.
İşçi sınıfına saldırılar bu kadar hat safhadayken, işlerin AKP, ABD ve sermaye açısından düz gitmesi zaten mümkün değildir.

Şimdi Sosyalizm’in zorunluluğunu her zamankinden daha fazla ön plana çıkarmalıyız. Çünkü biz Sosyalizm’i güncel tutmaya devam ettikçe, işler AKP açısından terste gitmeye daha da fazla devam edecek.

Münir Gök