Sahada kaybeden masada kazanamayacak

Suriye’deki savaşa çözüm bulunması için taraflar Montrö’de buluşuyor. İran’ın dışlanmasıyla görüşmelerden sonuç elde edilmesi son derece zor. Batılı ülkeler ve destekledikleri muhalif gruplar Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın iktidarı gümüş bir tepside sunmasını hesaplasalar da beklediklerini almaktan çok uzaktalar.

(soL- Dış Haberler) Suriye'deki savaşa çözüm bulması için Montrö'de taraflar biraraya geliyor. İran'ın dışlanmasıyla görüşmelerden sonuç elde edilmesi son derece zor. Batılı ülkeler ve destekledikleri muhalif gruplar Esad'ın iktidarı gümüş bir tepside sunmasını hesaplasalar da beklediklerini almaktan çok uzaktalar. Nitekim, darmadağın bir siyasi muhalefet ve kendi aralarında savaşan silahlı grupların yanında Suriye yönetimi masaya eli son derece güçlü olarak oturuyor.

Suriye'de 35'inci ayına giren savaşı durdurmak için İsviçre'nin Montrö kentinde taraflar biraraya geliyor. Görüşmeler öncesinde dış destekli muhalefet ve destekçisi batılı ülkeler, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın iktidarı gümüş tepsi içinde kendilerine sunmasını bekliyor. Ancak hem siyasi rakipleri hem de sahadaki militanların birbirine girdiği dönemde elini giderek güçlendiren Esad'ın tam tersine toplantıdan “teröre verilen desteğin kesilmesini” sağlamaya çalışacak.

Suriye'de 2013 yılının Haziran ayında Humus'a bağlı Kuseyir'in Suriye ordusu ve müttefiki Hizbullah tarafından ele geçirilmesi, sahadaki kritik değişimin başlangıcı olmuştu. Kuseyir miladından sonra Suriye ordusu Humus, Şam'ın özellikle Batı Guta olarak adlandırılan güney kısmı ve Doğu Halep'te ilerlemeler kaydetti.

Esad’ın eli güçlü
Ağustos ayında Şam'ın Doğu Guta bölgesinde düzenlenen kimyasal saldırı ve ardından başlayan dış müdahale tartışmalarının Eylül ayında Rusya ve ABD arasında varılan mutabakatla rafa kaldırılması ile Suriye yönetiminin askeri müdahaleyle devrilemeyeceği fikri batıda kabul gördü.

Ordunun ilerleyişi ve sahadaki radikal islamcı militanların Özgür Suriye Ordusu çatısını terketmesiyle sonuçlandı. 22 Kasım'da kurulan İslami Cephe ise şu sıralar tüm gücünü el Kaide bağlantılı Irak ve Şam İslam Devleti'ni (IŞİD) püskürtmeye harcıyor.

Dış destekli muhalefette ise büyük bir kaos hakim. Dün İsviçre'ye gelen Suriye Ulusal Koalisyonu'nun (SUK) Genel Sekreteri Bedir Camus, “Beşar Esad'ın istifası dışında hiçbir sonucu kabul etmiyoruz” dese de bu daha çok kendilerini hain ilan eden diğer muhalif gruplara yönelik bir mesajdı. Nitekim, son olarak Londra'da yapılan Suriye'nin Dostları konferansında özellikle İngiltere ve ABD, muhalifleri “Esadlı geçişi kabul etmeye” zorladılar. Bu nedenle de SUK'un geçtiğimiz hafta İStanbul'da Cenevre'ye katılım kararı alması içerde istifalara neden oldu. Son olarak dün Müslüman Kardeşler kontrolündeki Suriye Ulusal Konseyi, SUK içinden çekilme kararı aldı. Yapılan açıklamada “Suriye rejimiyle herhangi bir diyaloğa oturmama” kararının ihlal edildiğine dikkat çekildi. Ulusal Konsey'in 121 kişilik SUK'ta 25 üyesi bulunuyordu.

Suriye yönetimi ise masaya, silahlı gruplara verilen desteğin kesilmesi için oturuyor. Ancak bu da Montrö'de çözülecek gibi görünmüyor. Önceki gün AFP'ye konuşan Esad, Haziran ayında yapılacka seçimlere aday olacağını açıklamış ve SUK'a yeni hükümette bakanlık verme taleplerini geri çevirmişti. Esad “Esad, "Bu terör örgütlerine siyasî paravan olan Batı ülkeleri üzerindeki baskıyı arttırmak da Cenevre Konferansı'ndan çıkabilecek en olumlu sonuç olur" dedi.

Son manevralar
Suriye yönetiminin masaya güçlüce oturmasını engellemek için son girişim İran'ın konferansa katılımını engellemek oldu. Birleşmiş Milletler'in (BM) önceki gün İran'ı masaya davet etmesinin ardından muhalifler katılımayı reddettiler. BM dün, İran'ın Cenevre-I'de alınan geçiş hükümeti kararını kabul etmediği gerekçesiyle daveti geri çekti. Ancak 2012 yılının Haziran ayında yapılan Cenevre-I görüşmelerinde, Esad'ın istifasını dayatmayan bir geçiş hükümeti kabul edilmişti. Bu karara ise karşı çıkan Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan üçlüsü olmuştu.

Rusya Dışışleri Bakanı Sergey Lavrov, BM'nin aldığı kararı “felaket değil ancak hatalı” sözleriyle yorumladı. İran ile temaslarını artıran İngiltere ise İran'a Cenevre-I'in sonuçlarını kabul etme çağrısı yaptı. İngiltere Dışışleri Bakanı William Hague, dün İsviçre'ye hareketinden önce Tahran'dan Suriye ordusuna yaptığı yardımı kesmesini istedi. İran Dışışleri Bakanı Cevad Zarif ise BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un daveti geri çekmesi ve herhangi bir açıklama yapmamasını eleştirdi.