Tarihi kıyak 'nizamiymiş'

Başbakanlık Teftiş Kurulu, hükümetin Çalık’a yönelik tarihi kıyağını inceledi. Sonuç: “Her şey nizami."

Başbakanlık Teftiş Kurulu, Sabah–Atv’nin Çalık Holding’e satılmasıyla ilgili incelemesini tamamlayarak “satışta herhangi bir usulsüzlük olmadığı” sonucuna vardı.

Teftişin tamamlanmasıyla birlikte Türkiye tarihinin en büyük “iktidar eliyle patron yaratma” operasyonlarından biri daha “aklanmış” oldu.

Teftiş Kurulu zoru başardı: Neresi doğru ki?
2007 yılında gerçekleşen satış sonucunda Sabah-Atv, Çalık Holding’e bağlı Turkuvaz Medya Grubu’na satılmıştı.

Çalık Holding’in medya şirket Turkuvaz, 2007 yılına kadar gayrifaal bir şirket olarak varlığını sürdürürken, aynı yıl içinde gerçekleştirilen bir satış için iki kamu bankasından, Vakıfbank ve Halkbank’tan toplam 750 milyon dolarlık kredi kullanabilmesiyle kamuoyunu şaşkınlığa uğrattı.

“Kira öder gibi medya imparatorluğu”
Hükümet eliyle bu en büyük ve en belirgin sermaye oluşturma operasyonu, bununla da kalmadı.

1 milyar dolara yakın bu kaynak, Çalık Holding’e 3 yıl anapara ödemesiz, toplam 10 yıl vadeyle geri ödeme kolaylığıyla verildi. Böylece Çalık, “kira öder gibi medya imparatoru oldu”.

3 yılda ne kadar ödedi?
Teftiş Kurulu’nun yaptığı inceleme, Çalık’a yapılan kıyağın boyutlarını da ortaya çıkardı, bilenlere hatırlattı.

Buna göre iki kamu bankasından toplam 750 milyon dolar kredi kullanan Çalık, satışın ardından 3 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen Halkbankası’na toplam 50,6 milyon dolar ödedi.

Vakıfbank’a da benzer düzeyde bir ödeme yaptığı düşünülen Çalık, peşin aldığı 750 milyon dolar krediye karşılık 3 yılda toplam yalnızca 100 milyon dolar ödeyerek, dünyada eşi benzeri olmayan bir “finansman modeli” oluşturdu.

AKP’nin arpalığı durumdan memnun
AKP sermayesini beslemenin aracı haline gelen Halk Bankası’nın Genel Müdürü Hüseyin Aydın, teftişin ardından Çalık’a yönelik operasyonu savundu.

Halk Bankası, o dönemde bir sektör için belirledikleri maksimum toplam kredi sınırı olan 250 milyon doları, hem de yalnızca bir şirket için tam bir buçuk kat aşmış ve Çalık’a 375 milyon dolar kredi vermişti.

Hüseyin Aydın, Bankacılık Kanunu’nun belirlediği ve Türkiye’de verilmesi mümkün olmayan 1 milyar 250 milyon dolarlık yasal sınırı öne sürdü ve “bunu aşsaydım suç olurdu” diyerek “çamura yattı”.

Aydın, Çalık’a yaptıkları kıyağı adeta vurgulamak istercesine, üç yılda yapılan toplam yalnızca 50,6 milyon dolarlık ödemeyi gönderme yaptı ve “ödemelerde bir aksama yok” diyerek dinleyenleri güldürdü.

(soL-Haber Merkezi)