Genetik Determinizm Meselesi: Islah ve Çeşitlilik

Genetik determinizm kabaca şöyle tarif edilebilir: İnsan türünün bireyleri arasındaki ve insan ile akraba türler arasındaki önemli sosyal davranış farkları, genetik farklar ile açıklanabilir. Örneklemek gerekirse şöyle denebilir: Seri katiller ile fazlaca yufka yürekliler arasındaki fark büyük ölçüde genetiktir. İnsanların karmaşık aletler üretebilme becerileri ile şempanzelerin bu konudaki yetenekleri arasındaki fark da genetik bir temelde açıklanabilir.

Şempanze ve insan arasındaki farkların genetik açıdan belirlendiğini söylediğinizde, bu pek tepki uyandırmıyor. Başka türlü nasıl olabilirdi ki? Bir şempanze, sırf yetiştirilme tarzı insan bebeklerine benzediği için insanca mı davranacak yani? Denenmiş ve tutmadığı görülmüş.Ama bir sosyopatı, bir insan düşmanını, ıslah edebileceğinizi düşünüyorsunuz. Eğer sırf bu ıslah isteğinden ötürü genetik determinizme karşıysanız çok yanlış bir yoldasınız. Eğer insan soyu çiğ süt emmiştir dediğiniz için genetik determinizm yandaşıysanız da yanlış yoldasınız. Asıl derdiniz insanların neden başka başka olduğunu anlamaksa, genetik determinizme karşı tavrınıza bilimsel destek bulmanız pek zor değil.

İnsan toplulukları, kültürel açıdan büyük çeşitlilik gösterebiliyorlar. Bir toplulukta erkek çocuklarının olgunlaşma töreni yaşça büyük bir erkekle cinsel ilişkiye girmek, bir başka toplumda ise bir kadınla gerdeğe girmek olabiliyor. Bir toplulukta efsunlu sözler söylemek bir kadını erişilmez bir kahin yaparken bir diğerinde çok çocuk doğurmak revaçta olabiliyor. Bir toplulukta paylaşmak kuralken, bir diğerinde rakiplerini ezip geçmek ayakta kalmanın tek yolu olabiliyor.

İnsan davranışının genler tarafından belirlendiğini söyleyenler ise şu genel genel doğruya yaslanıyorlar: Davranış da bir biyolojik özelliktir ve o da tıpkı diğer biyolojik özellikler gibi genetik belirlenime ve genetik açıklamaya tabidir. İnsan davranışı da doğal seçilimin bir ürünüdür.

Bu genel doğru, genel olduğu kadar da açıklayıcılıktan uzak bir doğru. Doğru, çünkü insanların bilişsel yetenekleri, sosyalleşme kapasiteleri tıpkı bir bitkinin güneşten yararlanma kapasitesi gibi çeşitlilik gösteriyor olabilir ve bu çeşitlilik kısmen genetik olarak açıklanabilir. Ancak bu çeşitliliğin genetik ve çevresel bileşenlerini kontrollü biçimde ayırmak şimdilik mümkün değil. Bu ayrımın kendisi hakkındaki çekincelerimizi ve davranış genetiğinin teknik problemlerini ise bir sonraki yazımızda konu edeceğiz.

O tartışma daha yöntembilimsel olacağı için, insan hakkındaki kimi fikirlerimizi paylaşalım: İnsan, içine doğduğu toprağa (1) yerleşen, o toprağı kendine uydurmaya çalışan bir canlı. Toprağın katı kurallarını da yeniden üretebilen, gerekçelendirebilen, tuhaf bir sosyal canlı. Orada bulduğu boşlukları genişleten, ufak farkları yaşamında ve hülyasında büyütebilen bir canlı. Ufacık yaşamındaki ufacık değişkenleri bile kutsallaştırabilen bir canlı.

Kısaca, yaşam koşullarını hayalde aşabilen, geleceği planlayabilen bir canlı. İşte bu yüzden ıslahı ve başka başka oluşu, gelecek hedeflerini belirleyen etmenlere duyarlı bir canlı.

1) Toprak kelimesini, biyolojik niş yerine kullanıyorum.

Resim: Evrimsel genetikçi Saitou Naruya.