Bir kere daha şimdiden BRICS’in içinde kapitalist bir rekabet bulunuyor. Çin ve Hindistan, Çin ve Rusya, Brezilya ve Hindistan, Suudi Arabistan ve İran vb.

BRICS’in genişlemesini nasıl ele alalım?

BRICS’in 22-24 Ağustos 2023 zirvesini muhtemelen ileride torunlarımız tarih kitaplarından okuyacaklar. Emperyalist hegemonya krizinde bir eşik geçildi, 2009’da kurulan ve 2011’de Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ilave olduğu BRICS’e altı devlet daha katıldı: Arjantin, BAE, İran, Mısır, Etiyopya, Suudi Arabistan. 

Tabi ki her şey birden 22-23 Ağustos tarihlerinde olmadı, bir süreç, bir eğilim vardı, BRICS zirvesinde adı kondu. Tarihçiler dönemlendirmeler için miheng noktalarını almayı severler.

BRICS’in Güney Afrika Cumhuriyeti’nde gerçekleşen tarihi zirvesinde Brezilya, Çin, Güney Afrika, Hindistan Devlet Başkanları ile Rusya adına katılan Dışişleri Bakanı görülüyor.

Ancak tarihsel önemde bir olay dememize bakıp devrimci bir beklenti içine girmeyelim, sonuçta zirveye katılan devlet temsilcileri ülkelerinin tekelci sermayelerini temsil ediyorlar. Emperyalist dünyada bir dönüşüm yaşanıyor, devletler buna göre vaziyet alıyorlar.

Ama neden tarihi bir olay olmaya aday bakalım bir kez:

Öncelikle BRICS Zirvesi dünya üretimine ülkelerin yaptığı katkıda dramatik bir değişikliğe işaret ediyor.

Günümüz 20. yüzyılın başlarına göre çok değişti. 20. yüzyıla girerken kapitalizmin epeyce yol aldığı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri dünyanın kırsal ve büyük ölçüde feodal Asya ve Afrika’sıyla karşılaştırıldığında açık ara öndelerdi. Zaten bu coğrafyaları büyük ölçüde sömürgeleştirmişlerdi. 

Ancak 1990’lardan sonra köylü devrimlerinin de kapitalizme dönüşmesiyle Batıdan Asya’ya büyük bir sermaye akışı oldu. G-7 ülkelerinde (Almanya, ABD, Kanada, Fransa, İtalya, İngiltere, Japonya) görece üretim azalırken Doğu bir dünya fabrikası haline geldi. 

Yeni katılan ülkelerle birlikte satın alma paritesi açısından BRICS üyelerinin dünya üretimine yaptığı katkı G-7 ülkelerini geçmiş oldu. Yeni üyelerle birlikte BRICS yaklaşık dünya üretiminin %40’ını üretirken, G-7 ülkelerinin toplam katkısı %30’da kalıyor.

Doğal olarak BRICS ülkeleri ABD hegemonyasındaki bir dünyaya karşı çıkıyorlar.

Örneğin, dünyanın ekonomik olarak 3. büyük ülkesi olan Hindistan ve ilk 10’a giren Brezilya Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine dâhil olmak istiyorlar. Çünkü Güvenlik Konseyi’nin beş daimi ülkesi (ABD, İngiltere, Fransa, Çin, Rusya) 20. yüzyıldaki dünyanın eskimiş gerçekliğini temsil ediyor.

İkincisi, ABD’nin emperyalist dünyadaki hegemonyasını başlıca borçlu olduğu mali sistemin çatırdadığını görüyoruz.

ABD’nin 1970’li yıllarda Doların altın standardını bozması zaten bir gerilemeydi, ancak askeri ve siyasi gücü ile Doları dünya rezerv parası olarak diğer ülkelere dayatmıştı. Bu dayatmada petrol zengini Körfez ülkelerini koruma karşılığında petrolün ancak Dolar ile alınıp satılmasının anlaşmaya bağlanmasının büyük rolü olmuştu.

ABD İran’ı daha önce kaybetmişti, ama Suudi Arabistan ve BAE’nin yerel paralarla ticaret yapma kararı alan BRICS’e katılması 1970’lerin Petrol-Dolar anlaşmasını yerle bir etti.

Ayrıca ABD hegemonyasının başlıca araçları olan IMF ve Dünya Bankası’nın da tekeli kırıldı. BRICS ülkelerinin finansörü olduğu Yeni Kalkınma Bankası gereksinimi olan ülkelere kredi verme kapasitesini artırdı.

Bu gelişmelerin bir kısır döngü yarattığını ve G-7 ülkelerinin bu siyasi atmosferde daha da gerileyeceğini tahmin edebiliriz.

Üçüncü bir başlık ise, emperyalist hegemonyanın sadece askeri güce değil, çıkarların stabilizasyonu için barışı da örgütlemesine dayanmasıdır.

Dış politikaları düşmanlığa ve rekabete dayanan İran ve Suudi Arabistan arasında kısa bir süre önce Çin öncülüğünde anlaşma yapılmış olması ve birlikte BRICS’e katılmaları bunun önemli bir göstergesi.

Ayrıca daha önce yazmıştık, Mısır ve Etiyopya neredeyse Nil sularının paylaşımı yüzünden savaşacaklardı ve ABD bu gerilimden nemalanıyordu. Şimdi iki ülkenin birlikte BRICS’e katılması yine ABD hegemonyasının kırılması açısından önem taşıyor.

Bu arada kuyrukta BRICS’e katılmak için onlarca ülkenin beklediğini hatırlatalım. Ancak BRICS’in içinde de ulusal tekellerin çıkarları çatışıyor. Ayrıca hiçbir ülke bir sömürge değil, sermaye ihracatı ve ticari ilişkiler açısından bütün ulusal alanlar tekeller tarafından paylaşılmış durumda. Buna bağlı olarak her ülkede emperyalist devletlerin delegasyonları bulunuyor.

Örneğin, bu zirvede Cezayir’in BRICS’e katılımının Hindistan tarafından veto edildiği ve Hindistan’ın bunu Fransız sermayesiyle geliştirdiği tarihi ilişki nedeniyle yaptığı söyleniyor. Nijerya’da ise Batı emperyalizmi hala ağırlığını koruyor. Meksika tekelleri ise ABD ile ticaret yapıyorlar ve bu nedenle hemen BRICS gemisine atlamak istemiyorlar. Bunlar sürecin ne kadar çetrefil olduğunu gösteriyor bize.

Evet, bu zirvede ortak para birimi kararı alınamadı, ancak bu zaten çok erken bir doğum olmaz mıydı? Sonuçta emperyalist bir birliğin mali aracı olarak AB’nin Avro’suna bakın. BRICS’in bir ortak para birimi üzerinde anlaşması farklı bir hegemonya altında bir dünya parası yaratılması ve dünyanın bütünleşmesi anlamına geliyordu.

Her zaman kesite değil, sürece bakarız. Hegemonya değişiminde ileride bir ortak para söz konusu olabilir.

Diyelim ki Batı emperyalizmi havlu attı ve emperyalist piramit devletlerin gücüne göre yeniden inşa edildi. Veya emekçi sınıflara karşı açtıkları paylaşım savaşını büyük bir yıkım olmadan Çin ve Rusya’nın başını çektiği ittifak kazandı.

Yeni liberaller veya “Yeni Dünya Düzeniciler” buradan mükemmel işleyen bir kapitalizm umuduna kapılabilirler. Tıpkı Dönek Kaustky’nin öngördüğü ultra-emperyalizm gibi.

Ama bu tayfaya iki kötü haberimiz var. Bir kere daha şimdiden BRICS’in içinde kapitalist bir rekabet bulunuyor. Çin ve Hindistan, Çin ve Rusya, Brezilya ve Hindistan, Suudi Arabistan ve İran vb.

Ama asıl ABD hegemonyası çökerken dünyanın sosyalist devrimlerle sarsılmasını bekliyoruz. Yeni bir sosyalizm dalgası siyasi coğrafyayı ve siyasi iklimi kökten değiştirecektir.

Tarihin eşitsiz gelişim ilkesi ve işçi sınıfı dönmüş ultra-emperyalistleri bir kez daha utanca boğacak.