Taraflar neden çatışıyor?

Hindistan ile Çin arasında yaşanan sınır çatışmasının arkasında sömürgeciliğin mirası ve artan emperyalist rekabetin tetiklediği kriz dinamikleri yatıyor.

Çağdaş Sümer

Hindistan’ın sınır çatışmasında hayatını kaybeden asker sayısının 20’ye çıktığını açıklamasının ardından gözler bir kez daha Hindistan ile Çin arasındaki 3 bin 500 kilometrelik tartışmalı sınır hattına çevrildi.

Tarafların ilk kez karşı karşıya geldiği 1962 yılından bu yana gerilimin dönem dönem nüksettiği, Himalayalardaki yerleşim yeri bulunmayan sınır bölgesinde son 40 yılın en kanlı çatışması yaşandı. Taraflar gerilimin yükselmesi ve yaşanan ölümler nedeniyle birbirlerini suçlarken, çatışmanın hem sömürgecilik dönemine uzanan hem de Asya’da yükselen emperyalist rekabetten kaynaklanan, çözüme kavuşturulması güç nedenleri bulunuyor.

Sömürgeciliğin mirası

1800’lü yıllar boyunca İngiliz, Rus ve Çin imparatorlukları arasındaki askeri ve siyasi rekabetin önemli bir parçası olan Himalayalar ve Doğu Kaşmir bölgesindeki sınırlar, ilk kez Hindistan’daki sömürgeci İngiliz yönetimi tarafından çizildi. İngilizler Hindistan’daki imparatorluklarını Çarlık Rusyası ve Mançu Çini’nden gelecek tehditlerden korumak üzere bölgede yapay sınırlar yarattılar. 1893 yılında Afganistan’ı Rusya ve Hindistan arasında tampon bir bölge olarak tutmak içim Durand hattını, 1914 yılındaysa Hindistan’daki topraklarını Çinlilerinkinden ayırmak için McMahon hattını çizdiler. İngilizler kendi güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için bölgenin nüfus yapısını gözetmeksizin basitçe bir çizgi çekmiş ve askerî güçleriyle bu çizginin, boyun eğmekten başka bir seçeneği olmayan taraflarca tasdik edilmesini sağlamışlardı. 

İngiltere’nin Asya’daki sömürgelerinden çekilmesinin ardından Hindistan ve Çin arasındaki Kaşmir bölgesi yeni çatışmaların konusu oldu. 1947 Hindistan-Pakistan savaşı ile Kaşmir bölgesi iki ülke arasında paylaşılırken, Çin sömürge döneminden kalan sınırları hiçbir zaman kabul etmedi.

1962 Çin-Hint Savaşı ve Fiili Kontrol Çizgisi

Mao liderliğindeki Çin Devrimi’nin zaferinin ve Nehru liderliğindeki Hindistan’ın Bağlantısızlar Hareketi’nin önemli bir gücü haline gelmesinin ardından iki ülke 1954 yılında, bütün meselelerde karşılıklı anlayış ve işbirliği öngören Barış İçinde Bir Arada Yaşama İçin Beş İlke’yi imzaladı. Bağlantısızlar Hareketi’nin 1955 yılında toplanan ünlü Bandung konferansında bir araya gelen Nehru ve Çu-Enlay’ın kol kola yeni bir Asya’nın doğuşunu ilan etmelerinden yedi yıl sonra, 1962’de Hindistan ve Çin, Halk Kurtuluş Ordusu’nun Hindistan’a yönelik bir sınır harekâtı başlatmasıyla kanlı bir savaşın içine girdi. Nehru 1959 yılında Çin’i ziyaret ettiğinde iki ülke arasındaki yaklaşık 90 bin kilometre karelik tartışmalı toprakların haritalarda Çin sınırları içinde gösterilmesini eleştirmiş, Çu-Enlay’ın yanıtı ise Çin’in sömürgecilik döneminden kalan sınırları kabul etmediği olmuştu. Ertesi yıl gerçekleşen iade-i ziyarette ise Nehru, Çu-Enlay’ın yanında ‘‘tek bir santim Hint toprağı bile Çin’e bırakılmayacak’’ demişti.

İki ülke arasında sınır çatışması nedeniyle başlayan savaş arkasında binlerce ölü bırakırken, Pekin Aksai Chin adı verilen ve Tibet’i Batı Çin’e bağlayan stratejik koridoru elinde tuttu.  Hindistan ise bölgenin kendi egemenliğinde olduğunu iddia etmeyi sürdürdü. İki ülke arasında Fiili Kontrol Çizgisi adı verilen bir hat belirlenmesiyle çatışmalar geçici olarak sona erdi.

Sonuçsuz kalan görüşmeler ve yükselen emperyalist rekabet

1967 yılında yeniden başlayan çatışmalar aralıklarla günümüze kadar devam etti. İki ülke arasında Fiili Kontrol Çizgisi’nin resmi ve kalıcı bir sınıra dönüştürülmesi için gerçekleştirilen 20’den fazla görüşme ve imzalanan iki taraflı anlaşmalar sonuçsuz kaldı.

Çin 2013 yılında ilan ettiği Tek Kuşak Tek Yol inisiyatifi çerçevesinde bölgeye yeni bir stratejik önem atfederken, ABD’nin desteğini alan Hindistan’ın aşırı sağcı Başbakanı Narendra Modi de ülkesinin bölgedeki hâkimiyetini güçlendirmek üzere bir dizi adım attı. Geçtiğimiz yıl Fiili Kontrol Çizgisi’nin çok yakınına, Hindistan’ın bölgeye asker sevkiyatını kolaylaştıracak önemli bir yol inşa eden Modi, Pakistan ile arasında ihtilaf konusu olan Kaşmir ve Jammu bölgelerinin özerkliğini kaldırarak yeni çatışmaların fitilini ateşlemiş oldu. Çin, Modi’nin bu adımlarına Sincan ve Tibet eyaletleri arasındaki geçişi kontrol eden bölgeyi silahlandırarak ve sınırın kendi tarafındaki altyapı çalışmalarını hızlandırarak yanıt verdi.