Farplas işçisi yaşadıklarını anlattı: ‘Gariban hep ezilirken patron ve yandaşları hep üstte...’

soL, hakkını ararken gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan Farplas işçisiyle konuştu; işçi, ‘Maalesef gariban hep eziliyor, patron ve patron yandaşları hep üstte tutuluyor’ dedi.

İsmail Sarp Aykurt

Kocaeli Gebze Otomotiv Tedarik Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Farplas fabrikasında işçiler önceki hafta ücretlere tepki göstermiş ve iş bırakmıştı.

İşçilerden bir hafta izin isteyen patron, işçilerin taleplerini karşılayacağını ve sendikayla da görüşeceğini söylerken, işçiler, patronun taleplerin değerlendirilmesi için istediği 1 haftalık süre sonunda, taleplerin kabul görmemesi hâlinde tekrar iş bırakacaklarını duyurmuşlardı.

Süreç içerisinde, Birleşik Metal-İş Sendikası da bir açıklama yaparak işçilerin sendikalı olduğunu ve fabrikada çoğunluğun sağlandığını açıklamıştı.

İşçilerin taleplerini dikkate alacağını söyleyen patron ise süre istediği işçilerin bir bölümünü işten atmakla cevap verdi.

Farplas işçileri bu hamleye direnişle yanıt vererek üretimi durdurdu. Fabrika içerisinde eyleme geçen işçiler, daha sonra şirket tarafından yönlendirilen çevik kuvvet ile karşı karşıya getirilirken 200 kadar işçi gözaltına alındı.

Gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan bir Farplas işçisi hem süreci hem de yaşadıklarını soL ile paylaştı:

Süreci en başından anlatarak sözlerine başlayan ve zamlardan kimsenin memnun olmadığının altını çizen Farplas işçisi şöyle konuştu:

‘Benim maaş 4 bin 130 oldu, 3 bin 800 civarında da alan var...’

“Ayın 19’unda zamlar belirlendi. Ancak hiçbirimiz zamlardan memnun değildik. Asgari, ücret 4 bin 250 lira iken benim maaşım asgarinin de altında bir ücret olan 4 bin 130 lira oldu. Ben bunu sorduğumda damga vergisi, zaten sen ikramiye de alıyorsun gibi sözler söylendi. Benden senesi düşük olan 3 bin 800 civarında maaş alan var. Biz de kendimizi ifade etmeye çalıştık”.

CEO ile yaptıkları görüşmeyi aktaran Farplas işçisi, isteklerinin kabul edilmediğini ve sendikalı olmak için harekete geçtiklerini ifade etti:

‘Madem taleplerimiz kabul edilmiyor, sendikalı olmak istiyoruz dedik’

“Farplas CEO’su Haluk Bey ile görüşmeye gittik. Yaklaşık 30 arkadaş vardık sanıyorum. İsteklerimizi söyledik. Bunlar neydi? 4 ikramiye, mesai haklarımız, kıdem farklarımız, bayram paralarımız, özel sağlık sigortamız gibi bazı isteklerde bulunduk. Kendisi bize bunların genelinin olmayacağını, sadece 4 ikramiyenin söz konusu olabileceğini söyledi ve 10 gün müddet istedi. Biz bunun karşılığında madem ki kabul edilmiyor, anayasal hakkımız olan sendikamızla görüşmek, sendikalı olmak istediğimizi dile getirdik”.

Şirketin kendilerine sözlü tacizden mobbinge, oradan da idari izne kadar farklı yöntemlerle boyun eğdirmeye çalıştığını vurgulayan Farplas işçisi, şöyle konuştu:

‘Sözlü taciz, mobbing, idari izin ve ardından da işten atılmalar başladı...’

“Şirket CEO’su bir hafta sonra sendikayla masaya oturacağını söyledi. Ancak bu bir haftada sözlü taciz, mobbingler gibi birçok müdahalede bulundular. Kimilerini idari izne çıkardılar. Bunlar arasında ben de vardım. Sonrasında ise ayın 25’i olmadan önce arkadaşların çıkışları verildi. Buna ben de dahilim”.

Farplas işçisi sözlerini şöyle sürdürdü:

‘Bizi yalnızca sendikamız Birleşik Metal-İş dinledi, başka kimseye bir şey anlatamadık’

“Bizler otele çağrıldık. Gelişigüzel anlatıldı. Biz de emeğimizin karşılığını talep ettik. Buna rağmen bize farklı şekilde bir şirket politikası uygulamayı tercih ettiler. Ciddi bir usulsüzlük ile karşılaştık. Tabii bunu da kılıfına uydurarak, usulmüş gibi göstererek... Bizi ve derdimizi sendikamız olan DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş haricinde kimseye anlatamadık, kimse bizi dinlemedi”.

‘Bir gecede şirketini iflas ettirdi, başka sektörde firma kurdu’

Üst yönetimin kendilerini dinlemek istemediğini söyleyen Farplas işçisi, “Zaten bir gecede kendi şirketini iflas etti gösterdi, başka bir sektörde başka bir firma açtı. Diğer arkadaşları biraz da oraya topladı. Lafı gelmişken söylemiş olayım, farklı işkollarında usulsüzlükler de yapılıyor” dedi.

Son yaşanan çevik kuvvet baskını ve gözaltı olayına da değinen Farplas işçisi neler yaşadıklarını şöyle özetledi:

‘Hakkımızı aramak için gittik, üzerimize çevik kuvveti gönderdiler’

“Biz dün sendikamızla, 100’den fazla işten atılan arkadaşla birlikte hakkımızı aramaya gittik. Çıkarılan arkadaşların işe geri alınmasını, sendikal hakkımızın olduğunu ve sendikamızla masaya oturmalarını dile getirdik. Bunun karşılığında ne oldu? Çevik kuvvetle operasyon yaptırdılar bize. Vali, Çalışma Bakanlığı bizim hakkımızı aramıyor bu saate kadar ama ne hikmetse çevik kuvvet üzerimize gönderiliyor”.

Polisin baskısıyla yukarıya, çatıya doğru çıktıklarını ifade eden işçi, polisin her ne şekilde olursa olsun kendilerini aşağıya indirmek gibi bir amaçla geldiğini vurguladı:

‘Dövülerek, kırılarak ya da can kaybıyla fark etmez, bir şekilde bizi aşağıya indireceklerini söylediler...’

“Biz polisin üzerimize gelmesiyle birlikte biz yukarıya kaçtık. Çatılarda o psikolojiyle evine ekmek dahi almadan, borcunu düşünen, işten çıkartılan arkadaşlarımız ‘Aşağıya atlarım!’ demelerine rağmen polis bile hiçbir şekilde kulak asmadı. Oradaki sorumlu polisler, dövülerek de olsa, kırılarak da olsa ya da can kaybı da olsa bir şekilde aşağıya indirileceğimizi söyledi”.

Farplas işçisi sözlerine şöyle devam etti:

‘Bu bir emek, ekmek ve hak davasıdır...’

“İçimizde çocuk bekleyen, hamile arkadaşlarımız da vardı. Biber gazı mı dersiniz, yaka paça merdivenlerden indirilmek mi artık ne ararsanız... Arkadaşımızın ayağı kırıldı, kadın arkadaşlarımızın ellerine zarar verildi, suratları çizildi. Çocuğunu çocuğuna bırakan insanlar vardı gelenler arasında. Neden? Çünkü bu bir emek, ekmek, hak davası...”

Polisin gözaltında daha hoşgörülü davranabileceğini söyleyen işçi, 6 saat bekletildiklerini ve kendilerine küfür dahi edildiğini aktardı:

‘Yaka paça götürüldük, 6 saat kadar da bekletildik...’

“Karşılığında şu oldu. Bize küfür edildi, terörist imalarında bulunuldu. Yaka paça toplandık ve götürüldük. Otobüste bir ifade alınması için neredeyse 6 saat bekletildik. Gözaltındayken tuvalete bile zor gittik. Bir kişiyi 3 tane polis götürdü tuvalete. Biz emekçiyiz, bu ülkenin vatandaşıyız. Bize hoşgörülü davranılabilirdi. Biz bir yere zarar vermeye gelmedik. Ama maalesef gariban hep eziliyor, patron ve patron yandaşları hep üstte tutuluyor. Bu böyle devam ediyor”.