23 Şubat 2018’de polise mukavemet ettiği ve uçakta saldırgan davranışlar sergilediği gerekçesiyle Charleroi Havalimanı’nda gözaltına alınıp hemen ardından kalp krizi sebebiyle hayatını kaybettiği söylenilen Jozef Chovanec’in, tutulduğu hücrede polis şiddetine maruz kaldığı görüntülerin ortaya çıkmasıyla 2,5 yıldır sonuçlandırılmayan soruşturma farklı bir boyut kazandı. Devam eden soruşturmada Chovanec’in hastaneye kaldırılıktan sonra komaya girerek hayatını kaybettiği söyleniyordu. Ancak pandemi sebebiyle soruşturmanın tekrar ertelenmesine itiraz eden eşi Henrieta Chovancova tarafından yerel medyaya müdahale anlarını gösteren videonun servis edilmesi, olayın çok farklı boyutlarını ortaya koydu.
Belçika polisi ve savcılığı soruşturmayı yürütürken servis edilmeyen görüntüler gösteriyordu ki Chovanec, tutulduğu hücrede kafasını duvarlara çarparak kendisine zarar vermeye başlamışken müdahale etmek için içeri giren polisler Chovanec’in nefes almasını engelleyecek biçimde uzun süre dizleriyle göğsüne bastırıyor, aynı esnada ise sağlık çalışanları bir battaniye ile yüzünü ve burnunu kapatıyor. Kanlar içerisinde yatarken direnç gösteremeyen Chovanec’in hayatını kaybettiği esnada polisler birbirleriyle gülüp şakalaşırken bir polis memuru da Hitler taklidi yaparak Nazi selamı veriyor. Chovanec’in müdahaleden önce neden böyle davrandığına dair bir bilgi yok, tıbbi raporlarda uyuşturucu madde kullanımına dair bir bulguya rastlanılmadı. Ancak görüntülerde önce hücrenin dışında biriyle diyaloğa girdiği ve bağırdığı, ardından kafasını sertçe hücre demirlerine vurduğu görülüyor.
Görüntülerle birlikte Belçikalı doktorlar, Chovanec’in henüz hastaneye dahi ulaşmadan hücredeki müdahale esnasında hayatını kaybetmiş olabileceğini belirtti. Slovakya ve Avrupa Birliği yetkilileri, soruşturmanın 2,5 yılın ardından tekrar açılmasıyla ilgili demeçler vererek Belçika’nın daha “hassas ve dikkatli” davranması gerektiğini söyledi.
Komünist ve İşçi Partilerinden Ortak Açıklama
Polis şiddetinin bir kez daha gözler önüne serildiği görüntülerin ardından “zalimlik ve şiddet kapitalizmin karakteridir” başlığıyla bir açıklama yayımlayan Komünist ve İşçi Partileri, soruşturmanın tarafları olan Belçika, Slovakya ve Avrupa Birliği’ni şeffaflığa davet etti. Açıklamadan öne çıkan satır başları şöyle:
“Üzerinden 2,5 yıl geçmiş olmasına rağmen ölümün sorumlusu olan Belçika yetkilileri, yürüttükleri soruşturmaya dair ne Slovakya’ya ne de maktulün yakınlarına bir bilgi vermiştir. Olayın, polisin baskı aracı olduğu sistemde sayısız örneği vardır.
Burjuva medyası ve siyasetçileri gerçeği, “insaniyet”, “insan hakları” gibi söylemlerle örtmeye çalışsa da gücün haklılık anlamına geldiği düzende şiddet, acımasızlık, zalimlik gibi davranışlar, çevresine üstünlük kurmak isteyen devlet ve bireylerin olağan alışkanlıkları hâline gelmiştir.
Brüksel de dahil olmak üzere Avrupa merkezlerinin temsilcisi olan siyasetçiler, fikirlerine katılmayan herkesi “ihtar etmekte” ve “yönlendirmeye” çalışmaktadır, bu uluslarüstü oligarşilerinin çıkarını koruma niyetine dayanmaktadır.
Chovanec, diğer ülkelerin vatandaşları büyük sermayedarlar olduğu sürece gösterilen hoşgörülü adaletin (örneğin Kazakhgate) onlarca kurbanından sonuncusudur.
Devletlerin gizlemek istediği şeyleri nasıl gizlediği, çarpıtmak istediği gerçekleri nasıl aktardığı, halkın görüşlerini nasıl manipülasyonlarla yanılttıklarını göz önünde tutarak Komünist ve İşçi Partileri kamuoyunu, böyle olaylarda devletlerinin izlediği ve gözettiği yaklaşım farklılığı konusunda dikkatli olmaları için uyarıyor.”