Diyarbakır’a selam sömürüye devam

2011-2012 yıllarına ait işsizlik ve istihdam verilerinin il bazlı sonuçları TÜİK tarafından açıklandı. 2012 yılında en yüksek işsizlik oranına sahip iller içinde ilk dört sırayı Batman, Mardin, Siirt ve Şırnak aldı.

Bölgede son iki yıldır AKP’nin “açılımı” var. Bu politikadan demokrasi çıkmadı belki ama açılıma yüklü bir sermaye teşvikinin eşlik ettiğini söyleyebiliyoruz.

Hatırlanacağı üzere 2012 yılında “bölgesel teşvik” sistemine geçilmişti. Altı ayrı yatırım teşvik bölgesi tespit edilmiş, her bir bölge için KDV istisnası, gümrük muafiyeti, vergi ve faiz indirimi, sigorta pirim desteği ve yatırım yeri tahsisi gibi teşvik kalemleri yeniden düzenlenmişti. Bu düzenleme ile patronlara en avantajlı yatırım desteği Kars-Şanlıurfa-Hakkari üçgeni içinde kalan ve toplam 15 ilden oluşan 6. Teşvik Bölgesi’nde sağlandı.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan bu yılın başında 6. Teşvik Bölgesi’nde işgücü maliyetlerinin Çin’in altına çekildiğini “müjdelemişti”. Devlet burada 100 liralık yatırım yapana 116 lira destek sağlıyor. Patronlar burada daha işe başlamadan para kazanıyor.

Bu kapsamda bölgeye verilen teşvik, 2012 yılında yüzde 82 oranında artarak 4 milyar 347 milyon liraya yükseldi. İçinde bulunduğumuz yılın ilk 10 ayında ise geçen yılın rakamı fazlasıyla aşıldı ve bölgeye toplam 6 milyar 89 milyon liralık teşvik verildi.

Bölgeye verilen teşvikler ile son açıklanan istihdam verilerini birlikte ele aldığımızda ortaya ilginç bir tablo çıkıyor:

Kaynak: TÜİK HİAS Bölgesel Sonuçlar ve Ekonomi Bakanlığı Yatırım Teşvik İstatistikleri

TÜİK İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) Düzey-2’de TRC3 bölgesi olarak adlandırılan bölge Batman-Mardin-Şırnak-Siirt illerinden oluşuyor. Bu iller aynı zamanda 6. Teşvik Bölgesi kapsamında bulunuyor. 2012 yılında, 81 il içinde en yüksek işsizlik oranı bu 4 ilde gerçekleşti. Ortalamada yüzde 21,3 gibi oldukça yüksek bir işsizlik oranı bu. Bu oranın, TÜİK’in işsiz sayısına dahil etmediği son 3 ay içinde iş arama kanallarını kullanmamış olanları, yılın sadece birkaç ayı çalışabilen mevsimlik işçileri ve eksik-yetersiz istihdam edilenleri kapsamadığını da hatırlatalım.

Bu dört ilin oluşturduğu TRC3’te son 2 yıl içinde işsizlik oranı 2 kata yakın yükseldi. Oysa 2010-2012 yılları arasında bu 4 ile toplam 2,4 milyar lira yatırım teşviki verilmişti. Bu yılın ilk 10 ayında ise bu rakam 2,8 milyar lira olarak gerçekleşti.

6. Teşvik Bölgesi içinde yer alan bir başka bölge ise TÜİK’in TRC2 bölgesi olarak adlandırdığı Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinden oluşuyor. TÜİK’in verileri bu iki ilde son iki yılda işsizlik rakamının yüzde 13,1’den yüzde 6,9’a kadar düştüğünü söylüyor.

Akıllara hemen Başbakan’ın Diyarbakır kürsüsünden yaptığı konuşma gelecektir. Yol, TOKİ, köprülü kavşak gibi “hizmetleri” sıralayan Başbakan Diyarbakır’ı kalkındırdıklarını ifade etmişti. Nitekim bu 2 ile son 3 yıl içinde toplam 2,6 milyar, bu yıl ilk 10 ayında ise 1,3 milyar lira teşvik verilmiş durumda.

Bu 2 ildeki işgücüne katılım oranı (İKO) düşüşü dikkate alınmadığında teşviklerin ciddi bir istihdam yarattığı yanılgısına kapılmak mümkün. Oysa Diyarbakır ve Şanlıurfa’daki durum, Batman-Şırnak-Mardin-Siirt dörtlüsünden hiç de iyi değil. Burada son 2 yıl içinde işsiz sayısındaki düşüş büyük oranda, işsizlerin istihdam edilenlere dahil olmasından değil, işgücünün dışına çıkmasından kaynaklanıyor. İKO’daki düşüş, aynı dönem yaşanan yoğun dış göçün yanında ağırlıklı olarak bu nedenden kaynaklanıyor. Yani işsiz sayılmayanlar bir düzey daha geriliyor ve TÜİK’in istihdam dışında saydığı kesime kayıyor.

Diyarbakır ve Şanlıurfa’da 2012 yılında işgücüne katılım oranı, 2010 yılındaki değerinde kalsaydı, işsizlik oranı yüzde 6,9 yerine yüzde 20 olarak açıklanacaktı. Kısacası gerçek işsizlik yine bildik yöntemle perdelendi.

Bölgeye verilen teşviklerden kürt emekçilerine “ekmek” çıkmadığı ortada. Başbakan’ın Diyarbakır şovundan ise bir taraftan bölgesel yıkım hesapları çıkıyor, diğer taraftan derin bir sömürü.