Demokrat Parti, 2016’dan sonra yeniden yapılanmanın yollarını ararken sürdürdüğü iç hesaplaşmasına devam ederken, kürtaj haklarının güncel ekonomi politikasının merkezinde yer almasını konu alan tartışmalar çirkin yüzünü gösterdi.
Sözde ‘sosyalist’ Bernie Sanders, Demokrat Parti lideri Nancy Pelosi ve Chuck Schumer gibi isimler, buna ihtiyaç duyan kadınlar için ne anlama geldiğini düşünmeksizin kürtajın erişilebilirliğinin önemini azlettiler. Seçimlere girerken Bernie Sanders’ın da yamandığı Demokrat Parti’nin kürtajın erişilebilirliğini reddeden politikacıları kucaklamasının ne anlama geldiğini anlamak için, Louisiana örneğine bakmak dahi yeterli.
Gazeteci Amy Irvin, "Yıllar boyunca, Louisiana’nın Demokratları isteğe bağlı kürtajı yasaklayan yasanın geçirilmesi için Cumhuriyetçi meslektaşlarına omuz verdi; ki söz konusu yasa, kürtajın düşük gelirli kadınlar için erişilebilirliğinin ortadan kalkmasında kümülatif bir etkiye sahip" diyor. Tekrar tekrar, kadınlar için neyin en iyisi olduğunu bildiklerini düşünen devlet yetkilileri ve siyasetçiler bu “isteğe bağlı kürtajı yasaklayan” yasa tasarısını yürürlüğe koymak ve siyasal kariyerlerini ilerletmek adına, tozlanmış, geçersiz, yozlaşmış ve ayak altı bilimsel tezleri işaret ederek esas ve güncel bilimsel çalışmaları reddettiler, uzman görüşlerini görmezden geldiler ve kürtaj yaşamış kadınların deneyimlerine kulak tıkadılar.
BEDELİNİ ÖDEYENLER YOKSUL EMEKÇİ KADINLAR
Cumhuriyetçi Bobby Jindal’ın başarısız politikalarıyla geçen sekiz yılın ardından, 2016 yılında seçilen Demokrat John Bel Edwards’ın ilerleme kaydedeceği umut edildi. Asgari ücretin artırılması ve kadınlara eşit ücret verilmesine gösterdiği destek “ilericiler” tarafından göklere çıkarıldıysa da kendinden evvel gelen birçok Demokrat gibi Edwards da “isteğe bağlı kürtaj karşıtı” bir platformda bayrak salladı. Edwards makamındaki dönemine, sözünü tutarak, Birleşmiş Milletler Yargıtayına, Texas'ın kısıtlayıcı kürtaj yasasına destek veren bir bilirkişi raporunu imzalayan ilk Demokrat olarak Texas, Mississippi, Alabama ve Kentuckyli Cumhuriyetçi hükümet yetkilileriyle yakın ve içten bir dostluk kurdu. Söz konusu yasa en sonunda alaşağı edilse de, Edwards aynı yıl içinde kadınları kişisel sağlık kararlarıyla ilgili “cezalandıran” yedi yeni kısıtlama yasasına daha imzacı oldu.
Demokrat Edwards’ın liderliği altında, Louisiana kürtajın sadece kağıt üzerinde ve ismen bir “hak” olması adına bir yarış sürdürdü. Ve bunun bedelini yine yoksul emekçi kadınlar ödedi.
EVRİM SÜRECİ DEMOKRATLARA YETERİNCE 'EL' SAĞLAMADI
Bir takım Demokrat liderler ise kürtaj ve üreme sağlığı hizmetlerine erişim gibi konuların partiyi ana odağı olması gereken “ekonomi” konusundan saptırdığını ileri sürüyor. Fakat gözden kaçırdıkları şu ki, kadın için kürtajın erişilebilirliği ekonomik durumlarını belirliyor ve bununla beraber bireysel isteğin yanı sıra gelir seviyesi gibi ekonomik koşullar kürtaj ihtiyacını belirleyen ana etmenler arasında yer almakta. Eğer bir emekçi kadın kürtaja erişebilirse, gelir elde etmeye devam edebilir. Aynı şekilde, eğer bir emekçi kadın iş sahibi olamazsa, çocuk yetiştirecek gelire sahip olmadığından kürtaja ihtiyaç duyabilir. Aynı anda hem Cumhuriyetçilere hem parlamentoya hem de kendi oy tabanına göz kırpmak isteyen ABD Demokratları böyle basit bir denklemi gözden kaçırıyor. Bu yüzdendir ki, insanlığın evrim süreci, Demokratlara birden fazla odakla aynı anda tokalaşmak için ikiden fazla el sağlayamadığı için onlar adına bir hayal kırıklığı niteliği taşıyor.
Demokratlar ve Cumhuriyetçilerin ikiyüzlü cilveleşmeleri bir kenara bırakılıp kadınların durumu baz alındığında ise çalışmalar gösteriyor ki, kürtaj hakkına erişemeyen emekçi kadınlar, aynı ekonomik koşullara sahip olup kürtaj olabilen kadınlara oranla üç kat daha fazla yoksulluk çekme ihtimaline sahip.
LOUISIANA CİNSELLİK EĞİTİMİNE DE KARŞI
Bugün Louisiana, kadınlar ve aileleri ilgilendiren temel hizmetlerde kısma ve kemer sıkmalarla sonuçlanacak bir ekonomik kriz uçurumuyla burun buruna. Yaklaşık 1 milyon kadın üreme çağında fakat 13 bin kadın başına yalnızca 1 kadın hastalıkları ve doğum uzmanı düşüyor. Bununla birlikte, Louisiana en yüksek 17. genç hamilelik oranına sahip eyalet fakat yetkililer kapsamlı cinsellik eğitimini zorunlu kılan yasayı reddediyor ve hatta lise öğrencilerinin cinsel risk davranışlarını ölçen gönüllü araştırmalara katılmasına dahi müsaade etmiyor. Konu kürtajın erişilebilirliğine geldiğinde ise, Guttmacher Enstitüsü’nün verilerine göre, Louisiana’da yalnızca 3 klinik kaldı.
Edwards, Demokrat Parti’nin kuruluş yeminlerinden olan “kadınların eşitliği”ni desteklediğini dilediği kadar öne sürebilir fakat Louisiana’daki kadınların kürtaj da dahil olmak üzere üreme sağlığı hizmetlerine olan erişimindeki içler acısı durum gösteriyor ki işler pek de Edwards’ın söylediği gibi yürümüyor.
İnsan hakları savunusunu her seçim dönemi bir bayrak gibi sallayan ABD Demokratları, kürtajın üreme sağlığının ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeğinden ve sağlık hizmetinin de insan haklarının bir parçası olduğundan bihaber olamazlar. Görünen o ki, işleri söylediği gibi yürümeyen yalnızca Demokrat Edwards değil.