Türkiye şimdiye kadar çok az test yaptı, 'normalleşme'de strateji ne olmalı?

'Türkiye vaka hızında 17. ama bunun nedeni test hızının diğerlerine göre çok düşük olması. Türkiye test hızında 17 ülke arasında durumu en kötü 3. ülke'

İlker Belek

Bütün dünya “normalleşme” derdinde. Ekonomileri çökünce kapitalist ülkelerin başka çaresi kalmadı. Aksi halde burjuvazinin servetine el koymaları gerekecekti. Bunun yerine halk sağlığından kimi “fedakârlık”larda bulunmayı tercih ettiler.

Ancak kimileri bu dönemece gerçek tablonun daha fazla derecede farkında olarak giriyorlar. Dolayısıyla “normalleşme” konusunda aldıkları kararlar biraz daha gerçekçi.

Türkiye 48 Avrupa ülkesi içinde vaka hızı en yüksek 17. ülke

DSÖ Avrupa bölgesinde 54 ülke yer alıyor. Türkiye (nüfusları en çok birkaç yüz bin olan 8 ülkeyi dışarıda bıraktığımızda, yani 46 ülke arasında) Covid-19 vaka hızında (vaka sayısı/nüfus) 17. sırada yer alıyor.

Ancak durumu karıştıran çok önemli bir faktör var: Test sayıları. Türkiye bu bakımdan oldukça kötü durumda, temaslılara bile test yapmıyor. Buna rağmen ve günlük vaka sayısı 1.500’lerde seyrederken “normalleşme” kararı verildi.

Aşağıdaki tabloda vaka hızı en yüksek 17 Avrupa ülkesi için vaka hızını ve test sayısına ilişkin durumu gösteriyoruz. Sıralamayı vaka hızına göre yapıyoruz.

 

Vaka hızı en yüksek 17 Avrupa ülkesinde vaka ve test verileri (17 Mayıs 2020)

Vaka hızı (milyonda)

Test sayısı

Test/Nüfus (milyonda)

Lüksemburg

6.318

62.250

100.0

İspanya

5.940

3.037.840

65.0

İzlanda

5.285

56.875

166.8

İrlanda

4.908

258.808

52.5

Belçika

4.796

696.840

60.2

İtalya

3.735

3.041.366

50.3

İngiltere

3.632

2.682.716

39.5

İsviçre

3.538

345.760

40.0

İsveç

3.010

177.500

17.6

Fransa

2.752

1.384.633

21.2

Hollanda

2.577

297.347

17.4

Almanya

2.116

3.147.771

37.6

Rusya

1.992

7.147.014

49.0

İsrail

1.927

505.702

58.5

Danimarka

1.894

463.016

80.0

Avusturya

1.808

366.069

40.7

Türkiye

1.788

1.650.135

19.6

Türkiye az az test yapan 3. ülke

Avrupa’da 16 ülkenin vaka hızı Türkiye’den daha yüksek. İlk üç Lüksemburg, İspanya ve İzlanda. Ama bu ülkeler milyon kişiye yaptıkları test sayısı bakımından da listenin tepesindeler: 100,0, 65,0 ve 166,8 adet. Çok test yaparak çok vaka bulmuşlar. Beklenen şey.

Nüfusa göre en çok test yapan ülke İzlanda. İzlanda nüfusunun yaklaşık %20’sine test yaptı. Dolayısıyla gerçeğin en fazla derecede farkında olan da o.

Türkiye vaka hızında 17. ama bunun nedeni test hızının diğerlerine göre çok düşük olması. Türkiye test hızında 17 ülke arasında durumu en kötü 3. ülke. Yine beklenen şey: Test yapmayan vaka bulamaz.

Eğer Türkiye örneğin Lüksemburg gibi milyon kişiye 100,0 adet test yapmış olsaydı vaka hızı milyonda 9.122 olacak ve bu hızla ilk sıraya yerleşecekti.

İşte AKP bu durumda, vaka sayısı azalıyor gerekçesiyle  “normalleşme” kararı aldı. Vaka sayısı kendi içinde azalıyor olabilir, ancak bu noktada önemli olan buzdağının olabildiğince büyük kısmının farkında olabilmektir.

“Normalleşme” sürecinde test stratejisi ne olmalı?

Türkiye “normalleşme” kararını çok erken verdi. Hatta elinde bu kararı vermesini olanaklı kılacak veri bile yoktu.

Bu aşamadan sonra test stratejisi şu iki çizgide geliştirilmeli:

1-Hep söylediğimiz gibi, vakaları bulmak amacıyla test sayısı hızla artırılmalı, aksi taktirde günlük vaka sayısını belki de hiç 100’ün altına indiremeyiz, yeniden artışa geçmesini önleyemeyiz. Ülkemizde hâlâ yalnızca covid-19 düşündürecek yakınmaları olanlara test yapılıyor. Bu sınırlılık süratle aşılmalı. Öncelikle vakaların tüm temaslıları da test algoritmasına dahil edilmeli. Eş zamanlı olarak da “normalleşme” sürecinin yarattığı yeni koşulların riskli grupları (sağlıkçılar, polisler, şoförler, AVM çalışanları, market çalışanları, AVM’lere girenler, vb) düzenli olarak taranmalı. Hep sözü edilen normalleşme sürecindeki dinamik değerlendirme ancak bu şekilde mümkün olabilir.

2-Antikor testleriyle toplumsal bağışıklık durumu saptanmalı. Antikor testleri hastalık tanısı koymaya da yarar. Ancak yalnızca hastalık tanısı koymaya yarayan PCR testine göre birkaç üstünlüğü vardır, birisi, hastalığı geçirerek bağışıklık kazanmış bireyleri de bulmasıdır. Toplumsal bağışıklık düzeyinin bilinmesi ise aşılama çalışmalarına yön vermek bakımından kritik öneme sahiptir. Kimlere aşı yapılacağına ancak böyle karar verilebilir. Ayrıca, hastalığın bıraktığı bağışıklığın ne süre devam ettiğine karar verebilmek açısından, hastalığı geçirerek bağışıklık kazanmış olanlarda da antikor testinin belli aralıklarla tekrarlanması gerekir.

AKP bunları yapabilir mi? Salgın yönetiminde bıraktığı boşluklar bu konuda büyük şüpheler uyandırıyor ve bütün önerilere rağmen şu ana kadar temaslıları bile test algoritmasına dahil etmiş değil. İzleyeceğiz. 

https://www.worldometers.info/coronavirus/?utm_campaign=homeAdvegas1?%22%20%5Cl%22countries