Kitap | Gökyüzü Boyacısı

Gökyüzü Boyacısı, sosyal medyada kendi olmayanlarla kendini sunanlar gibi takıştırır üzerine göğe asılacak yıldızları. Eğer yıldızlar gibi parıldarsa görüneceğini, fark edileceğini düşünür.

Nişan Mesut Oyardı

Gökyüzü, hayal dünyamızın pınarı gibidir daima. Hem yakın hem uzaklığı, sınırsızlığı ve ulaşılabilirliği, yıldızları ve gezegenleri ile birlikte sonsuz bir merak uyandırır tüm zihinlerde. Bembeyaz bulutlar türlü şekillere girip illüzyonlar hazırlarlar bakan gözlere. Geceleri ise parıldayan yıldızlar ve ay, elini uzatsan dokunacakmışsın gibi hissettirirler kendilerini.

Peki, gökyüzünde bu işler nasıl olur? Bulutları kim o şekillere sokar? Yıldızları kim asar karanlığa?

Sonsuz hayallerin içinde, Göktuğ Canbaba kendi hayaline Ceyhun Şen ile birlikte can vermiş ve “Gökyüzü Boyacısı” çıkmış ortaya. Pofurcuk makinesiyle pofuduk bulutları gökyüzüne serpiştiren Bulut Dağıtıcısı, hasır sepetine doldurduğu yıldızları göğe asan Yıldız Hanım ve eşsiz fırça darbeleriyle gökyüzünü geceye boyayan Gökyüzü Boyacısı doğmuş.

Her biri eşsiz işler yapsa da bazıları daha fazla görünür, daha fazla öne çıkar. Yıldızların parlaklığından mıdır, yoksa bulutların şekilden şekle girmesinden mi bilinmez ama Gökyüzü Boyacısı kendini yalnız hisseder, fark edilmediğini, “gecenin içinde görünmez olduğunu” düşünür. Her birimizin zaman zaman hissettiği gibi değersiz hisseder.

Peki, bir insanın değerini belirleyen şey nedir? Yaptığı iş mi? Kıyafetleri mi?

Her geçen gün, hem kendimizden hem de toplumdan uzaklaştığımız bir çağda yaşıyoruz. Kendimize dair bilgiye başkaları üzerinden ulaşmaya çalışıyor, selfie çubuğunun ucunda var olan görüntüye bakarak değerlendirmelerde bulunuyoruz. Apollon tapınağının girişine bin yıllar önce yazılan, Yunus’un 800 yıl önce dizelerinde dile getirdiği “kendini bil” sözü bugünün en bilinmeyeni konumunda. Yarattığımız “kimliklerin” ötesine geçip kendi benliğini tanımak, kendini bulmak, kendi değerinin farkına varmak, çocukken edinilecek ve sonrasındaki tüm yaşamın niteliğini belirleyecek olgular.

Gökyüzü Boyacısı, sosyal medyada kendi olmayanlarla kendini sunanlar gibi takıştırır üzerine göğe asılacak yıldızları. Eğer yıldızlar gibi parıldarsa görüneceğini, fark edileceğini düşünür. “Kendi olmayan” parlaklığına hayran kalır, bırakır gökyüzünü geceye boyama işini. İşler düşündüğü gibi gitmez, gece yoksa hep parlayan bir şeye bakmak yorucu gelir. Üstelik kendinde olmayan parlaklık iğreti görünür, rahatsız eder. Kendini bilmek, sahip olduğu özellikleriyle değerini bilmektir kıymetli olan.

Akşamüzeri başınızı yukarı kaldırıp gökyüzüne baktığınızda “gecenin ressamı, düşlerin mimarı” Gökyüzü Boyacısı’nı gökyüzünü adım adım geceye boyarken görebilirsiniz. Tabii ki pofuduk bulutları yıldızların önünden çeken Bulut Dağıtıcısı’nı ve heybesindeki yıldızları tek tek asan Yıldız Hanım’ı da…

Künye: Gökyüzü Boyacısı, Göktuğ Canbaba, Resimleyen Ceyhun Şen, Doğan Egmont, 2021