Kapıcı ve kalorifer işçileri sendikası Konut-İş’in 7. Olağan Genel Kurulu Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’nde yapıldı. Yapılan seçim sonucunda Alican Kayhan yeniden genel başkanlığa seçildi.

Toplantıda Türkiye Komünist Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi temsilcileri yer aldı.

Genel Kurulda söz alan Konut-İş Sendikası Genel Başkanı Alican Kayhan, sendikalarının faaliyete geçtiği 1993 yılından itibaren konut işçilerinin güvencesiz çalışma koşullarına karşı verdikleri mücadeleyi ve elde ettikleri kazanımları anlattı. 1994 yılında konut işçileri tüzüğünün çıkarıldığını, tatil, mesai ücretleri,  konut hakkı konularında işçiler lehine yargı kararları aldıklarını ifade eden Kayhan başkanlık tartışmalarına da değindi.

'BAŞKANLIK ANAYASASINA HAYIR'

Mecliste yaşanan başkanlık ve anayasa tartışmalarını “tek adamlık ve rejim değişikliği” olarak niteleyen Konut İş Sendikası Başkanı, meclisten geçirilen yasaların emekçilerin sorununu çözmediğini ve bu nedenle başkanlık anayasasına “hayır” diyeceklerini açıkladı.

Kayhan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının kıdem tazminatının yeniden düzenlenmesine ilişkin açıklamalarına da değinerek kıdem tazminatının kendileri için “kırmızıçizgi” olduğunu belirtti.

'EMEĞİMİZ İÇİN ÖRGÜTLENELİM'

“Biz bu ülkenin emekçileri ve işçileri olarak barış ve huzur istiyoruz, insanca yaşamak istiyoruz” diyen Kayhan, konut işçilerine “emeğimizin sömürülmesine karşı mücadele edelim, birlik ve beraberlik içinde olalım. Alın terimiz ve emeğimiz için örgütlenelim” diyerek sözlerine son verdi.

Türkiye Komünist Partisi Şişli Örgütü adına söz alan Ahmet Günaydın, “Türkiye’de emekçilerin yaşadığı sıkıntıların, ülkenin içine girdiği karanlık dönemden ayrı düşünülemeyeceğini ve yaşanan sorunların tek sorumlusunun AKP iktidarı değil, patron sınıfı olduğunu” vurguladı. Türkiye Komünist Partisi’nin başkanlık karşıtı çalışması ve “Emekçiler Bildirgesi”ne değinen Günaydın,  “İktidarlarını borçlu oldukları FETÖ ile bugün kavga edenler, çıkardıkları OHAL kararnameleriyle, patronlara bütün istediklerini veriyorlar. Ülkenin kaynaklarından ne kaldıysa yabancı sermayeye açıyorlar. Bunları yapanlar aylarca maaş alamayan işçilere hak aramayı yasaklıyor, grevleri erteliyor. Her yıl binlerce işçi iş cinayetleriyle öldürülürken hukuk işletilmiyor ama binlerce insan Cumhurbaşkanına hakaret gerekçesiyle soruşturulurken yüzlercesi tutuklanabiliyor” ifadelerini kullandı.