Kerkük yine Irak'ın "cadı kazanı"

Kerkük'te önceki gün gerçekleşen intihar saldırısının kim tarafından yapıldığı ve hedefinin ne olduğu henüz belirlenemedi. Ancak, saldırının, etnik gruplar arasındaki çatışmaların SOFA Anlaşması'nın ardından yeniden yükseldiği Irak'ta, Araplar ve Kürtler arasında önemli bir gerginlik konusu olan Kerkük'te yaşanması, ülkedeki olası gelişmelerin de bir habercisi olabilir.

soL (HABER MERKEZİ) Kerkük'te önceki gün gerçekleşen saldırının hedefinde, Arap aşiret liderleriyle toplantı yapan Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) temsilcilerinin ve o sırada Kerkük'te olduğu ve toplantı sonunda saldırının gerçekleştiği restorana gelmesi beklenen Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin olduğu söyleniyor.

Celal Talabani, 55 kişinin ölümüyle sonuçlanan intihar saldırısının ardından, Kerkük'te temaslarda bulunarak yetkililerden saldırı hakkında bilgi aldı, etnik grupların temsilcileriye görüştü.

Talabani'nin, Kerkük'teki dört Türkmen partisinin temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, Türkmenlerin öne sürdüğü taleplerden Kerkük'teki levhalara Türkçe ifadeler eklenmesini ve Kerkük polis teşkilatına 100 Türkmen subayın alınmasını kabul ettiği, Türkçe'nin resmi dil olarak tanınması konusunda ise net bir cevap vermediği bildirildi.

SOFA etnik çatışmaları körükledi
ABD'nin 2011 yılında Irak'tan çekilmesini öngören güvenlik anlaşması Status of Forces Agreement (SOFA), Irak ve bölgedeki dengeler ve ABD işgaliyle körüklenen etnik çatışmalar açısından yeni gelişmelerin de habercisi oldu. ABD'nin Irak'tan çekilme sürecinde, özellikle 2009 başında yapılması beklenen yerel seçimlerin öncesinde etnik gruplar arasındaki çatışmaların şiddetlenebileceğine dikkat çekilmişti. SOFA Anlaşması'nın hemen ardından, Irak'taki merkezi yönetim ile Kuzey Irak'taki bölgesel Kürt yönetimi arasında ilk gerginlikler başgöstermişti. Kerkük'ün statüsü de iki yönetim arasında önemli bir gerginlik kaynağı.

Irak'ta 31 Ocak 2009'da yapılması kararlaştırılan yerel seçimlerin dışında bırakılan Kerkük'ün statüsü konusundaki belirsizlik sürüyor. Kerkük'ün statüsünü belirleyecek olan referandum defalarca ertelendi. Kerkük'te yaşayan etnik unsurlardan Kürtler Kerkük'ün Kuzey Irak'taki bölgesel yönetime bağlanmasını isterken, Türkmenler ve Araplar buna karşı çıkıyor. Irak Parlamentosu'nda kabul edilen yerel seçim yasasında yapılması öngörülen değişiklikte, Kerkük'te Arap, Kürt ve Türkmenlerin eşit sayıda temsil edildikleri bir yerel meclis yer alıyordu. Ancak yasa tasarısı Talabani tarafından veto edildi ve bu, Kürtlerin protesto gösterilerine neden oldu.

Kerkük'te dün gerçekleşen ve 55 kişinin ölümüyle sonuçlanan intihar saldırısı, Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) temsilcileri ve Arap aşiret liderleriyle kentteki Arap, Kürt ve Türkmenler arasındaki gerginliklerin gündeme alındığı bir toplantı sırasında düzenlendi. Toplantı sonrasında Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin de Kerkük'e gelmesi ve toplantıya katılanların bir bölümüyle görüşmesi bekleniyordu.

"Bayramın ikinci gününden beri ortalık gergindi"
"Abdullah" adlı restorana saldırı sırasında, Türkmeneli Sağlık ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı ve Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Konya Şube Başkanı Aydın Beyatlı da oradaydı. Saldırının restorandaki toplantıyı hedef aldığını söyleyen Beyatlı, bayramın ikinci gününden beri bölgede bir gerginlik olduğunu ve saldırının gerginliği zirveye taşıdığını belirtti.

Bir gün önce Talabani-Barzani toplantısı
Kerkük'teki saldırının, Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokratik Partisi ve Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin başkanlığındaki Kürdistan Yurtseverler Birliği partileri üst yönetimlerinin Dukan'da yaptıkları toplantının hemen sonrasında gerçekleşmesine dikkat çekiliyor. Toplantının gündeminde Irak-ABD stratejik güvenlik anlaşmasının yer aldığı, bir diğer gündemin de, Başbakan Nuri El Maliki tarafından Kerkük'te tüm etnik gruplardan alınacak kişilerle kurulması öngörülen "İsnat Güçleri" olduğu ve toplantıya katılanların bunlara karşı çıktığı söyleniyor.

Gül Kerkük'ü ziyaret edecek mi?
Talabani'nin Kerkük'te Türkmenlerle yaptığı toplantıda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte 20 Aralık'ta kenti ziyaret etmeyi planladıklarını söylediği belirtiliyor. Abdullah Gül'ün Irak'a 20-21 Aralık tarihlerinde bir ziyaret planladığı daha önceden duyurulmuş, ancak kulağındaki rahatsızlık nedeniyle ziyaretinin kesin olmadığı belirtilmişti. Talabani'nin açıklamasının ardından basında "Gül Kerkük'e gidecek" haberleri yer alsa da, Cumhurbaşkanlığı kaynakları son kararı doktorların vereceğini söylüyorlar. Yine basında yer alan haberlere göre, aynı kaynaklar, Bağdat dışına yapılacak ziyaretlerin Kerkük'ün yanı sıra Erbil'i de kapsaması gerekeceğini ve asıl sorunun da buradan kaynaklandığını belirtiyorlar.

Abdullah Gül'ün Irak ziyaretinde Kuzey Irak'ta Erbil ve Kerkük'ü de ziyaret edebileceğinin dile getirilmesini, Hürriyet gazetesinden Zeynep Gürcanlı, Türkiye'nin Irak politikasında "devrim" niteliği taşıyan bir değişiklik olarak niteleyerek "Türkiye'den büyük Kürt açılımı" başlığıyla gündeme taşıyor. Gürcanlı'nın "devrim" olarak gördüğü gelişme ise şöyle: "Bayramın son günü Kerkük'te 55 kişinin öldüğü, 100'e yakın kişinin de yaralandığı intihar saldırısının ardından, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, başsağlığı dileklerini iletmek üzere Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'yi telefonla aradı. Kürt kaynaklardan edinilen bilgiye göre Gül, telefon görüşmesinde Kerkük'ü de ziyaret etmek isteğinden bahsetti. Talabani ise bunun üzerine 'beraber Kerkük'e gideriz' dedi, ancak diplomatik bir üslupla Gül'den 'Erbil'i de ziyaret etmesini' rica etti. Gül'ün Erbil ziyareti konusuna doğrudan 'evet' demediği, ancak karşı da çıkmadığı öğrenildi".

Türk İntikam Birliği'nin açıklaması
Öte yandan saldırıyı, Türkmeneli'nin bağımsızlığı için mücadele ettiklerini söyleyen Türk İntikam Birliği üstlendi. Örgüt, bir yazılı açıklamayla Irak'ta Türkmenleri devre dışı bırakmak için varılmakta olan bir anlaşmayı son anda engellediklerini iddia etti. Bilindiği gibi bu adla daha önce de çok sayıda eylem gerçekleştirilmişti.