Özel Güvenlik Yasası iç savaş hazırlığı mı?

Son derece önemli değişiklikler barındıran Özel Güvenlik Yasası taslağı, "Özel güvenlikler çalıştıkları kurumda trafiği de denetleyebilecek" diye geçiştirildi. Oysa mesele o kadar basit değil. Parası olanın özel güvenlik ordusu kurabildiği, Suriye'de kafa kesen cihatçıların kamu kurum ve kuruluşlarına, AVM'lere özel güvenlik elemanı yapılabildiği bir dönem açılıyor. Tabii bu…

Serdar Nazım Yüce

İçişleri Bakanlığı, “Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarı Taslağını” ilgili kurum ve kuruluşların görüşüne açtı. Kanun taslağında, özel güvenlik elemanlarına adeta “polis yetkileri” tanınıyor. Bu yasa değişikliği, Türkiye'nin siyasi atmosferi ve bölgedeki gelişmeler düşünüldüğünde daha fazla ilgiyi hakediyor. 

Medyanın "Trafik düzenleme görevi gibi geniş yetkilerin tanınmasını öngören taslak" olarak servis ettiği yasa taslağı geçtiğimiz hafta gündeme geldi ama tartışılmadan kapandı. Çünkü taslaktaki birçok madde görmezden gelindi. 

Taslağa göre özel güvenlik hizmeti veren şirketler “Kişilerin sahip oldukları her türlü meşru hak ve menfaate koruma ve güvenlik hizmeti sunmak üzere faaliyet izni verilen ticari şirketler” şeklinde tarif ediliyor. Bunun yanında mülki amirlere özel yetkiler verilmesi planlanıyor. Bu noktada "stratejik yer ve tesis" tanımı yapılıyor. Bu tanım askeri olmayan kamu kurum ve kuruluşlarını tarifliyor. "Stratejik yer ve tesis" belirlemesini İçişleri Bakanlığı yapıyor. Bu yerler hakkında özel güvenlik komisyonları özel güvenlik görevlisi, silah ve canlı güvenlik temini için izin verecek, bunların azami sınırı belirleyecek. Bu belirleme valinin onayından geçecek, bu şekilde uygulamaya alınacak.

Ayrıca bu "Stratejik yer ve tesis"lerdeki kişiler özel güvenlik elemanları tarafından elle aranabilecek. Aynı şekilde bu kurum ve kuruluşlardaki araçlar da köpek yardımıyla aranabilecek. Özel güvenlik elemanlarına bu izni, yazılı emirlerle valiler verecek.

VALİ PASLAYACAK, 'PİYASA' CANLANACAK

Valiler özel güvenlik görevlisi sayısını yeterli bulmadığında müdahale edebilecek. Bu durumda vali, taslakta "Görevde olmayan genel kolluk görevlileri" olarak tanımlanan özel güvenlik elemanlarını görevlendirebilecek. Bu görevlilere, ilgili kişi, kurum veya kuruluş tarafından günlük harcırah miktarının 3 katı tutarında ödeme yapılacak.

Özel güvenlik elemanları görev alanlarında kimliğin yanısıra, araçlara ait trafik belgelerini kontrol etmeye de yetkili olacak. Bu alanlarda da trafiği düzenlemesi de özel güvenliğin kontrolünde olacak.

Öte yandan özel güvenlik şirketleri, hisselerinin yüzde 49'unu "halka arz" edebilecek. Bu da parayı elinde bulunduranın artık yasal yollarla ordu kurabileceği anlamına geliyor. 

SURİYE'DE CİHATÇI, AVM'DE ÖZEL GÜVENLİK

Taslağın en görmezden gelinen maddesi ise özel güvenlik görevlilerinin vatandaşlığıyla alakalı madde. Şimdiye kadar özel güvenlik görevlilerinin "Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olması" şartı aranıyordu. Bu şart kaldırılmak isteniyor. Bir yandan özel güvenliğe silah kullanma yetkileri verilirken diğer taraftan isteyen herkes özel güvenlik görevlisi olabilecek. Suriye'de kaybeden cihatçılara "Türkiye'nin kucak açtığını" tüm dünya basını yazdı. Bu çetelerle iktidarın yakın ilişkisi ise biliniyor. Bu yasa değişikliği, işte Ortadoğu'daki o katliamları yapan cihatçıların iktidar tarafından Türkiye'de farklı bir şekilde "işlevlendirilebileceğini" gösteriyor. 

AKP 'GÖRÜŞÜMÜZ BU' DİYOR

Yasa taslağı ile ilgili konuşan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “Özel güvenlikle ilgili bir taslak, bir çalışma var. Taslak aşamasında; ilgili bakanlıklara görüşe gönderilmiş durumda. Şu anda taslakta yer alan hususların henüz netleşmesi gerçekleşmediği için bu konuda şu şekilde olacak diye netleştirme imkanımız yok. Ancak tasarı haline geldikten sonra. Haberlerde yer alanlar sadece görüş" demişti. "İlgili kurumlardan görüş alındıktan sonra nihai şekli verilecek" diyen Canikli, "Daha sonra Bakanlar Kurulu’nda görüşüldükten sonra TBMM’ye sevk edilecek” ifadelerini kullanmıştı.

ÖZELLEŞTİRME YOLUYLA

Konuyu görüştüğümüz eski yargıç Ömer Faruk Eminağaoğlu, "Devletin, kamu gücü kullanan, asli ve sürekli görevlileri yoluyla yapılması gereken kolluk hizmetleri, söz konusu yasa değişikliği yolu ile artık özelleştirilmektedir. Özelleştirmede sınır tanınmamakta; yargıda, arabuluculuk yoluyla açılan özelleştirme kapısı, şimdi iç güvenlikte de açılmaktadır" dedi.

ÇETELEŞME ZEMİNİ OLUŞTURULUYOR

"İç güvenlikte, kolluk kuvvetlerinin sahip olduğu görevler, böylece özel güvenlik görevlilerince kullanılabilecektir. Devlet kendi görevlerini terketmektedir" diyen Eminağaoğlu, "Özelleştirme yoluyla, bu güçleri elinde tutan adeta beylikler yaratılmakta, çeteleşmeye zemin yaratılmaktadır" diye konuştu.

"Vatandaşlık" şartının kaldırılmasını değerlendiren Eminağaolu, "Vatandaş olma şartının da kaldırılması ile, beyliklerin çetelere kolay eleman bulması olanağı da sağlanıyor" dedi.

Yasa taslağıyla ilgili olarak "Devlet buharlaştırılmaktadır. Devlet ve iktidar, hak ve özgürlüklerin kullanımı için güvence olmaktan çıkartılmaktadır" diyen Ömer Faruk Eminağaoğlu, "İktidarın emrindeki silahlı beylikler, devletin değil iktidarın silahlı gücü haline gelmekte, faşist yapının silahlı kolu yaratılmaktadır. Hukuk devleti yok edilmektedir" ifadelerini kullandı.

HARAMİ DÜZENİNİN FEDAİLERİ

Aslen hukukçu CHP Ankara Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu üyesi Necati Yılmaz da yasa taslağını soL'a değerlendirdi. "AKP hükümeti, demokratik hukuk devletlerinde asla kabul edilemeyecek şekilde özgürlüklere müdahale yetkisini elinde toplamıştır" diyen Yılmaz, "Hükümet, kurumsal ve mevzuat anlamında faşizmi adım adım inşa etmektedir. Son iki ay içinde çıkan yasalar bu yönüyle dikkat çekici ve önemlidir. Bu dönemde iktidara bağlı ve onun denetiminde çalışacak Türkiye İnsan Hakları Kurumu ile Kişisel Verilerin Korunması Kurumu oluşturulmuştur. Bu kurumlara biçilen rol, insan hakları ihlallerini perdelemek ve toplumu fişlemektir" diye konuştu.

Özel güvenlik yasası taslağı hakkında değerlendirmelerde bulunan Necati Yılmaz, 'Son günlerde gündeme getirilip, geri çekilen “Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı', totaliter iradenin özgürlüklerimizde yeni sınırlamalara niyetli olduğunu göstermektedir. Tartışıldığı haliyle tasarı taslağıyla özgürlük ve yaşam alanları yurttaşlarımız için daha da daraltılmak istenmektedir" dedi. "Fişlenen vatandaşa gündelik hayatta fiziki olarak da müdahalenin yolu açılmaktadır" diyen CHP'li vekil, "Özel güvenlik mensuplarının yetkileri genişletilmekte, güvenlik taşeronlaştırılmaktadır. Yetkileri artırılmış, devletin kurumsal yapısının dışında alternatif kolluk gücü oluşturularak, gladionun gücü hayatın her alanına yayılmak istenmektedir. Deyim yerindeyse 'harami düzeni', 'fedaileri' aracılığıyla hayatın her alanı kontrol altına almak istenmektedir" şeklinde konuştu.

MÜLTECİLER ARASINA SIZANLAR ÖZEL GÜVENLİK OLACAK
"Türkiye Vatandaşı olma" şartının kaldırılmak istenmesiyle ilgili konuşan CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, "Özellikle özel güvenlik görevlilerinde aranacak şartlar arasında bu şartın kaldırılması büyük tehlikelere işaret etmektedir. Bu düzenlemeyle, AKP’nin düne kadar varlığına göz yumduğu, eylemlerine kayıtsız kaldığı, mülteciler arasına da sızan terör örgütü mensuplarının, özel güvenlik görevlisi olmalarının önünün açılacağı endişesini taşıyoruz" ifadelerini kullandı.