Liglere dönüş yolu açıldı: Şimdi neler olacak?

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Sağlık Kurulu, Covid-19 pandemisi nedeniyle ertelenen liglerin tamamlanması ihtimaline yönelik Acıbadem Sports ve Sağlık Bakanlığı İl Sağlık Müdürlüğü ile birlikte ‘Futbola Dönüş Öneri Protokolü’ hazırladı. Rapor, futbol için de ‘herkes kendi OHAL’ini ilan etsin’ ama ligler oynansın diyor.

İsmail Sarp Aykurt

Türkiye bir süredir profesyonel futbol liginin ne zaman başlayacağını konuşuyor. Türkiye Futbol Ligi’nin uzunca bir süredir ne zaman açılacağına dair yapılan spekülasyonlar, Kulüpler Birliği Başkanı Mehmet Sepil’in yaptığı açıklama ile açıklığa kavuşmuştu. Liglerin oynanması için en muhtemel tarih aralığının 12 Haziran-26 Temmuz olduğu ise basına yansımıştı.

Bu süreçte liglerin başlamasına dair prosedürlerin hazırlanması ise hızlanmaya başlamış görünüyor. Liglerin oynanması sürecindeki tüm fazlara ilişkin çalışmalar tamamlanırken, protokolün ‘Genel Prensipler’, ‘Hazırlık Dönemi-Bireysel ve Grup Antrenmanları Evresi’ ve ‘Pozitif Test Senaryoları’nı içeren ilk kısmı federasyon tarafından yayımlandı.

Prosedür neler söylüyor?

Prosedür toplamda 3 evre ve müsabaka dönemi olarak programlandırılmış durumda. Ancak prosedürün en çok dikkat çeken kısmının henüz ilk bölüme girilmeden düşülen not olduğu görülüyor. Bu giriş kısmında ‘En önemli sorumluluk bireysel sorumluluktur ve her kulüp kendi kendisini denetlemelidir’ tavsiyesinin bir sorumluluktan arınma çabası olduğu ileri sürülüyor.

Özellikle, ifadenin ardından yapılan ‘Federasyon ve devlet kurumları ile iletişim ve işbirliği içinde hareket edilmesi’ vurgusu ise futbolun en temel yöneticisi konumundaki federasyon ve asıl sorumlu olan devlet kademelerinin rollerini ikincil bir pozisyona itiyor. Salgının bireysel bir çaba ve kulüplerin münferit çabalarına terk edilmesi sürecin olası sonuçlarının kabul edilmeyeceğini şimdiden kanıtlar nitelikte.

Diğer kısımlarda göze çarpanlar arasında ise bireysel ve grup antrenmanları ile izolasyon olanakları, tesis yönetimi süreci denilebilecek güvenlik, yemek ve konaklama gibi ortak alanlar, fitness, sahada grup antrenmanları ve medikal alanlar vb. gibi genel ve hazırlık dönemi tavsiyeleri bulunuyor. Hazırlık dönemi olarak tarif edilen evrede yer alan, sahada grup antrenmanları bölümünde ise dikkat çekici tavsiyeler yer alıyor.

Tavsiyeler arasında, sahada aynı anda en fazla 6 oyuncunun antrenman yapabilmesi, antrenman sahasındaki herkesin en az 4 metre mesafede konumlanması, antrenman esnasında oyuncular dışındaki herkesin tıbbi maske takması ve kullanılacak antrenman malzemelerinin en az sayıda tutulma zorunluluğu olduğu görülüyor. Son kısım olan ‘Pozitif test senaryosu’ kısmında ise şüpheli ya da pozitif vakalara dönük ne tür önlemler alınabileceği kimi notlarla ifade edilmiş durumda. Prosedürün detaylarına ise buradan ulaşabilmek mümkün.

Kurul; Sağlık Bakanlığı, Bilim Kurulu, Dünya Sağlık Örgütü, FIFA ve UEFA Sağlık Kurullarının uygulamalarıyla birlikte süreçler geliştikçe protokolü kamuoyu ve kulüplerle bölümler halinde paylaşmaya devam edeceğini de raporla birlikte kamuoyuna açıklamış durumda.

Raporun görünmeyen yüzü

Prosedürün sonuç olarak bireysel kurtuluş reçetesini başa yazması ve kendince bir gelecek senaryosu çizmesi son derece eksikli olarak değerlendiriliyor. Buna ek olarak, özellikle grup antrenman çalışmalarında konu edilen uygulamaların ligler başladığında neye dönüşeceğine dair bilgi de yer almıyor. Maçlar başladığında sahada yer alacak 22 sporcunun nasıl korunacağı ya da ‘temassız maç’ yapacağı ve ona eşlik edecek olan diğer çalışanların, hakemlerin ya da medya görevlilerinin sağlığına dair TFF’nin ne tür bir çalışma yapacağı merak konusu. Ayrıca hemen girişte yer alan ‘Tüm ülkede başarı ile yürütülen salgın sürecini aksatmadan sürdürebilmek’ olarak tarif edilen amaç, federasyonun temel hedefinin insan sağlığını korumak ve önlemler almak olmadığını, kamuoyuna dair bir algı operasyonu hedeflendiğini de gözler önüne seriyor.