Hafter'e bağlı Libya Ulusal Ordusu sözcüsü Ahmed El-Mismari, ordunun Trablus şehrinde bulunan Mitiga Havaalanı’nı bir Türk üssü olarak gördüğünü ve orduya ve sivillere yönelik bir tehdit teşkil etmesi nedeniyle hedef aldığını açıkladı. Mismari havaalanının hedef alınmasının ardından Birleşmiş Milletler’in saldırıyı kınamasının, Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin tarafını tuttuğunun bir göstergesi olduğunu belirtti.

'Havaalanı askeri üsse dönüştürüldü'

Mismari, ‘‘Mitiga’dan söz ederken aslında bölgedeki bir hava üssünden söz ediyoruz. İkincisi hiçbir mahalleyi bombalamadık ve Genel Komutanlık tarafından ortaya konulan angajman kurallarına uyduk, ama Mitiga Havaalanı’nın ne olduğunu bilmemiz gerek. Eskiden Libya Hava Kuvvetleri’ne ait olan bu üste, şimdi Türk Hava Kuvvetleri ve Türk topçuları konuşlanmış durumda; buradan her gün onlarca insansız hava aracı kalkıyor; silah, teçhizat ve paralı asker taşıyan sivil ve askerî uçaklar geliyor. Türk işgali için bir askeri üsse dönüştürülmüş durumda’’ diye konuştu.

Havaalanını, sadece Libya silahlı kuvvetlerine değil, Trablus’ta yaşayan sivillere yönelik de bir tehdide dönüştüğü için hedef aldıklarını belirten Mismari, bu üsten sivil mahallelerin bombalandığını, bu nedenle askeri üssü hedef aldıklarını söyledi.  Mismari ayrıca Trablus’taki savaşı, sivillerin yaşamlarını koruyarak sona erdirmek için en yüksek ateş gücünü kullanmak konusunda emir aldıklarını da belirtti.

'Birleşmiş Milletler'in taraflı tutumuna alıştık'

Mismari, Birleşmiş Milletler’in havaalanının bombalanmasını kınayan açıklamalarına ilişkin olaraksa, ‘‘Birleşmiş Milletler’in Trablus ve batı bölgesi sakinlerinin haklarına karşı yapılan çok ciddi ihlalleri kınamasını ümit ederdik. Ayrıca Birleşmiş Milletler’in Suriye’den Mitiga Havaalanı yoluyla getirilen binlerce paralı askerin yaptığı yağmalamaları da kınamasını beklerdik’’ dedi. 

Biz her zaman Müslüman Kardeşler’in tarafını tutan Birleşmiş Milletler’in açıklamalarına alıştık diye konuşan Mismari, Türk Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasıyla ilgili olarak, bunu başka türde bir ilah kullanmaya yönelik bir tehdit olarak gördüğünü söyledi. Türkiye’nin savaş gemileri ya da savaş uçakları kullanabileceğini, ama şu an Türk piyadelerinin sahada olduğunu ve çok sayıda subay ve asker öldürdüklerini sözlerine ekledi.

Türk Dışişleri Bakanlığı Pazar günü bir açıklama yaparak, Türkiye’nin Libya’daki temsilciliklerinin ve çıkarlarının hedef alınması halinde Hafter unsurlarının meşru hedef olarak telakki edileceğini vurgulamıştı.