Avrupa'nın her yerinde olduğu gibi Almanya'da da faşist hareket yükselişte. Neredeyse, faşistlerin göçmenlere, farklı inançtaki insanlara, solculara saldırmadıkları bir gün yok gibi.

Komünist hareketin oldukça güçten düşmüş olduğu Batı Avrupa'da, solun ve faşist olmayan sağın bir araya gelerek hali hazırdaki demokrasiyi faşistlere karşı savunması talebi, sola açık kitlelerde rağbet görüyor.

Her renkten burjuva partilerinin hayata geçirdikleri sermaye yanlısı politikaların faşizmin gelişmesindeki payı belirleyici olsa da, faşist tehlike, solun büyük bir kısmının düzen partileri saflarında yer almasını kolaylaştırıyor, buna bir meşruluk kılıfı sağlıyor.

Sol düzene yanaştıkça, ilkesel düzeyde olmasa da anti-faşist olduğu varsayılan düzen partileri daha saldırgan anti-komünist bir siyasete yöneliyorlar.

Son dönemde oylarını artıran, liberal Yeşiller partisi de anti-komünizm söz konusu olduğunda diğer burjuva partilerinden geri kalmıyor.

YEŞİLLER: KOMÜNİSTLER VARSA ANTİ-FAŞİST MÜCADELEDE YOKUZ

Almanya'nın batısındaki Müllheim kasabasında Yeşiller'in, Alman Komünist Partisi'ne (DKP) karşı takındıkları tutum bu durumun son örneği oldu.

29 Ekim'de Müllheim'da yabancı düşmanı faşizan AFD partisinin (Almanya için Seçenek) düzenleyeceği etkinliği protesto etmek için biraraya gelen soldan sağa birçok parti ve dernek, uzun süredir bu doğrultuda  hazırlık yürütüyorlardı.

DKP'nin yaptığı açıklamaya göre, 13 Ekim tarihinde faşizme karşı yapılacak parotesto gösterisinin çağrı metninin imza aşamasına gelindiğinde, Yeşiller partisi, metinde DKP'nin imzası olursa kendilerinin ve partinin gençlik örgütünün orada yer almayacaklarını bildirdi.

Yeşiller bu kararın gerekçesini, partinin Mülheim örgütünün aldığı ''DKP ile hiçbir konuda uzlaşmama'' kararıyla bağlantılı olduğunu açıklarken, imzalarını geri çekmeleri durumunda kendilerini izleyecek başkalarının da olacağı tehdidini savurdukları DKP açıklamasında belirtiliyor.

DKP ise geniş bir anti-faşist çevreyi bir araya getiren etkinliğin başarısının, bildiride DKP isminin olup olmamasından daha önemli olduğunu belirterek, anti-faşist birliğe zarar vermemek için bildiride DKP isminin yer almasından feragat ettiklerini açıkladı.

Yeşiller'in anti-komünist histerisi, faşizme karşı mücadeleyi ne kadar ciddiye aldıklarını gösteren yeni bir örnek oldu.

Sonuç olarak Almanya'da değişen bir şey yok. Diğer burjuva partileri gibi Yeşiller de anti-komünizm siyasetine her durumda devam ediyorlar.