Pasifik'te Covid-19 savaşları

Covid-19 salgının ardından Pasifik bölgesinde gerilim yükselmeye devam ediyor. Çin tarafından Tayvan'ın DSÖ'ye gözlemci olarak katılmasına verdiği destek nedeniyle eleştirilen Yeni Zelanda 'kendimizi savunmamız' gerekiyor derken, Çin Avustralya'dan et ithalatına da kısıtlama getirdi.

Dış Haberler

Çin'in Pasifik bölgesinde ABD'nin müttefikleri ile yaşadığı sorunlar  artıyor. Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı, Salı günü, Çin’in Tayvan’ın Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) üyeliğine verdiği desteğin ikili ilişkilere zarar verebileceği uyarısının ardından ülkenin kendisini savunacağını açıkladı. Avustralya ise Çin'in et ihracatına kısıtlama getirdiğini duyurdu.

Çin ile Yeni Zelanda  arasında Tayvan krizi

Geçtiğimiz hafta için Yeni Zelandalı bazı bakanlar, Tayvan’ın yeni tip koronavirüsün yayılmasının engellenmesinde gösterdiği başarı nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü’ne gözlemci statüsünde kabul edilmesi gerektiğini söylemiş, bunun üzerine Çin, Pasifik ülkesinin ‘‘yanlış açıklamalar yapmaya son vermesini’’ istemişti.

Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peters, bir basın toplantısında, Çin’in tepkisine ilişkin bir soru üzerine ‘‘Kendimizi savunmamız gerekiyor’’ diye konuştu.

Gerçek dostluğun eşitliğe dayandığını belirten Peters, görüş farklılıkları olsa bile dostluğun sürdürülmesi gerektiğini söyledi. Peter ayrınca bu meselenin Çin’le olan diplomatik ilişkilere zarar vereceğini düşünmediğini de sözlerine ekledi.

Yeni Zelanda’nın en büyük ticari ortağı olan Çin, kendi eyaleti olarak gördüğü Tayvan’ın Dünya Sağlık Örgütü’ne bağımsız bir üye olarak kabul edilmesine karşı çıkıyor. Tayvan ise Covid-19 ile birlikte örgüte üyelik için yürüttüğü lobi faaliyetleri hızlandırmış durumda. ABD’nin desteklediği Tayvan, örgütün karar alma oranı olan Dünya Sağlık Meclisi’nin bir sonraki toplantısına gözlemci olarak katılmak istiyor.

Avustralya'dan et ithalatına kısıtlama

Pasifikte Covid-19 salgını nedeniyle ortaya çıkan bir diğer potansiyel kriz başlığı ise Avustralya-Çin ilişkileri.

Avustralya’nın Covid-19 salgının ortaya çıkışına ilişkin bağımsız bir soruşturma istemesinin ardından karşılıklı açıklamalarla bozulan ilişkilerin ardından Çin, ticari yaptırım uygulama tehditlerini gerçekleştirmeye başladı. Geçtiğimiz hafta Avustralya’dan ithal edilen arpaya yüzde 80 gümrük vergisi konmasının ardından, Avustralya Tricaret Bakanı Simon Birmingham, Salı günü, Çin’in dört büyük Avustralyalı et üreticisinden yaptığı ithalatı askıya aldığını açıkladı.

Birmingham, Kilcoy Pastoral Company, JBS’s Beef City ve Dinmore tesisler ve Northern Cooperative Meat Company isimli şirketlerin, sağlık sertifikası ve etiketlemeyle ilişkili sorunlar nedeniyle Çin’e et ihraç etmelerinin yasaklandığını söyledi.

Birmingham yasağın Çin’in Avusturya’nın bağımsız soruşturma talebine yönelik bir misilleme olmadığını ileri sürse de, durumun ‘‘hayal kırıklığı’’ yarattığını belirterek, et işleme tesislerindeki binlerce işçinin ve bu tesislere hayvan satan çok sayıda çiftçinin süreçten olumsuz etkileneceğine dikkat çekti.

Nisan ayı sonunda Çin’in Avustralya büyükelçisi Cheng Jingye The Australian Financial Review gazetesine verdiği mülakatta, ‘‘Belki de sıradan insanlar neden Avustralya şarabı içelim ki? Neden Avustralya eti yiyelim? diye soracaklar’’ diyerek, Çin’in Avustralya’nın en fazla et ihraç ettiği ülke olmasına dikkat çemiş ve üstü kapalı bir iktisadi yaptırım tehdidinde bulunmuştu.