Vahşi kapitalizmin ortasında: Karantina günlerinde opera dinlemek - 8

Opera dinlemek isteyenler için seçilmiş besteci ve operaları ile ilgili bilgileri paylaştığımız dizinin sekizinci bölümünü yine internet üzerinde bulunabilecek örnek yorum bağlantılarıyla soL okurlarına ve dinleyicilerine sunuyoruz.

Beril Azizoğlu

Opera dinlemek isteyenler için düzenlediğim aşağıdaki besteci ve operaları ile ilgili bilgiler, 1998 tarihinde yayınlanan ve operayı tarihsel bir çizgide ele alan bir radyo programımın metinlerinden derlenmiştir. Operaları dinlemek için verilen link sadece örnek amaçlıdır. Dileyen, internet ortamında, o günün ulaşılması mümkün olmayan koşullarından daha fazla bilgi ve birden çok yorum bulabilecektir.   

Opera tarihi takvimimiz 19.yy’ı gösterirken; İtalya’da Romantik Dönem'in etkisiyle eser veren önemli temsilcilerine geçen bölümlerimizde yer vermiştik. Bu haftayı da Almanya’da Romantik Opera'nın en tanınmış üç bestecisine ve iz bırakan eserlerine ayırdık: Carl Maria von Weber, Heinrich August Marschner ve Giacomo Meyerbeer.  

Carl Maria von Weber: Der Freischütz(Sihirli Av) Operası, Euryanthe Operası ve Oberon Operası 

İnsanın iç dünyasındaki heyecanları doğa sevgisiyle örerek anlatan romantik müziğin 19.yy Almanya’sındaki ismi; Carl Maria von Weber, 1786 tarihinde Almanya’nın kuzeyinde Eutin’de doğar. Carl Maria, sağlıklı bir çocuk değildi ama müziğe büyük bir ilgisi vardı. Babası; Mozart’ın eşi Constanze’nin yeğeniydi ve o da müziğin ve sahnenin tutkunuydu. Babasının orkestra şefi ve tiyatro müdürü olduğu yıllarda, Weber de erken yaşta sahne sanatlarını yakından tanıma fırsatı bulacaktı. İlk müzik derslerini Hayd’ın kardeşi Michael Haydn’dan alan Weber hocasının önderliğinde 12 yaşında iken; Opus 1 Sechs Fughetten başlıklı eserini yazarken, kısacık ömrüne sığdıracağı çalışmaları ile bir gün müzik dünyasında yepyeni bir çağın en önemli bestecilerinden biri olarak anılacağını bilmiyordu.
Alman müzik yazarı F.W.Jahns’a göre Carl Maria von Weber: ‘’… zengin melodileri ve armonik buluşlarındaki cesareti ile öne çıkarak, enstrümantasyonlarında hemen her aletin özellikle en sevdiği klarnetin yarattığı kendine mahsus dünyanın üstadı olmuş ve yepyeni bir çağ yaratmıştır.’’

Weber’in Opera sanatına yaptığı değerli katkıları yaşamının son dokuz yılında Dresden’deki çalışmalarına  rastlar. Besteci, Dresden’de 5 Haziran 1826’da Londra’daki ölüm tarihine kadar İtalyan etkisindeki operayı   Alman Operası haline getirmiştir.

Bestecinin bu dönemine denk gelen 1821 yılında  Berlin’de ilk kez sahnelenen Der Freischütz: Sihirli Av Operası, halkın vatan şarkılarına olan ilgisi üzerine yazdığı bir Alman Halk Operası'dır. Eserin librettosunu eski bir Alman efsanesinden esinlenerek Dresdenli Şair Friedrich Kind ve Weber birlikte şekillendirmiştir. Alman Sing-spiel tarzında yazılan ve şarkısız konuşmalı diyaloglara da sıkça yer verilen Sihirli Av Operası'nda,  Mozart’a özgü espri anlayışına da rastlamak mümkündür. Daha ilk temsilde, seyircinin bitip tükenmeyen alkışları ve ertesi gün gazetelerde çıkan övgü dolu yazılar, Mozart’dan beri görülmemiş bir başarıyı kutlamaktadır. Halk, bu operayı dinlemekten bıkmayacak ve 1821 yılındaki ilk temsilden sonra ertesi yıl nerdeyse her hafta sahnelenecektir. 

Özellikle Sihirli Av Operası'nda belirgin olarak gözlenen halkın sesi olma çabası aslında Weber’in yaratılarının da amacıdır ki bunu kendisi de ".. topluluğun sesi yok mu, işte o Tanrı’nın sesidir!’" diye dile getirmiştir. Bestecinin bu eseri; kullandığı karakterler  ve konusu itibariyle ulusal nitelikte bulunur. Kaba mizah ve duygusallık, basit köy yaşamı, neşeli avcılar ve köylü kızlar, cesur halk  kahramanları ve onlara hükmeden prenslere kadar olan karakterlerin hepsi, halkın yansımasını bulabileceği bir aynadır. Müzik otoritelerine göre eser; Alman operasının sadece Fransız ve İtalyan etkilerinden kurtulmasına yardımcı olmakla kalmamış, güçlü doğa üstü unsurlar içeren konu seçimi ile de 19. yüzyıl operasının temel formlarından biri olarak , Weber'i ulusal bir kahraman yapmıştır. 

Carl Maria von Weber’in Der Freischütz: Sihirli Av Operası için örnekler

Weber, Sihirli Av Operası'nın başarısından sonra ertesi yıl Viyana için Euryanthe Operası’nı besteler.  Üç perdelik eserin librettosunu Alman kadın yazar Helmine von Chezy hazırlamıştır. Chezy  Euyanthe masalını, Friedrich Schlegel’in "Ortaçağın Romantik Şiirleri" adlı bir kitabı için eski bir Fransız masalından Almancaya çevirmiştir. Hikayenin ana teması, Shakespeare’in Cymbelin adlı eserinde de geçmektedir. Librettonun eleştirilere maruz kalması; Chezy’nin eserin bazı yerlerini değiştirmesine bağlanırken kimi müzikçilere göre ise eserin müzikal üstünlüğü, librettoyu geride bırakmıştır. Almanya’da romantik dönemin başka türde eser veren temsilcilerinden Robert Schumann, Euryanthe Operası'nın müziğini şöyle yorumlamıştır: "… Baştan aşağı parlak mücevherlerle işlenmiş bir kolye!"

Euryanthe Operası'nın bir özelliği de Alman Singspiel(şarkılı oyun) tarzının müziksiz konuşmalı  anlatımından farklı olarak baştan sona kesintisiz bestelenmiş olmasıdır. 25 Ekim 1823’de Viyana’da ilk temsili gerçekleşen eser, müzikal dokusu ile Wagner operalarına esin kaynağı olacaktır.

Carl Maria von Weber’in  Euryanthe Operası için örnek 

Weber, ölmeden birkaç ay önce son eseri Oberon Operası'nı besteler. Sihirli Av Operası gibi Oberon da Alman Sing-spiel: Şarkılı-Oyun tarzında yazılmış ve  bu operada da müziksiz konuşmalara sıkça yer verilmiştir. Weber bu operasını Londra’dan gelen bir sipariş  üzerine 1826 yılında bestelemiştir. “Oberon” veya “Perilerin Kralı” Operası'nın İngilizce metnini James Planche, 13.yy’da yazılmış bir Fransız masalından esinlenerek hazırlamıştır. Pek çok kez değişen metnin Almancası ise Theodor  Hell’e aittir. Ortaçağ şövalyeleri ve doğu esinlerinin,  çalgıların diliyle süslendiği bu peri masalı, opera tarihindeki yerini, gerçek anlamda bir romantik opera olmasıyla almıştır. Weber 1826 yılında Oberon’un  ilk temsilini yönetmek üzere Londra’ya gider ve bir daha ülkesine dönemez. Besteci 40 yaşında yaşama veda eder. 

Weber’in son operası Oberon’u ve eserden en tanınmış bölümü; Rezia’nın resitatif  ve aryasını dinleyelim: “Ozean, du Ungeheuer!”. 

Carl Maria von Weber’in Oberon Operası için örnek

Carl Maria von Weber’in Oberon Operası ‘Ozean, du Ungeheuer’ başlıklı arya için örnek 

Heinrich Augut Marschner ve Hans Heiling Operası:

Marschner, Romantik Alman Operasının ilk örneklerini veren Weber ile ileri romantizmin ustası Wagner arasında yer alan önemli bir bestecidir. 1795 yılında Saksonya’nın Zittau şehrinde doğan besteci Leipzig'de hukuk okurken zamanının çoğunu müzikle geçiriyordu. Bach’ın takipçisi Alman besteci Johann Gottfried Schicht ‘den müzik dersleri alma fırsatı bulan Marschner, 1817 yılında Viyana'da tanıştığı Ludwig van Beethoven ve diğer besteciler tarafından da desteklenmiş ve sonraki yıllarda yakın arkadaş olduğu Carl Maria von Weber’le çalışmalarda bulunmuştur. 1824 yılında Marschner, Dresden Operası’nın direktörlüğüne atanır. Marschner’in  Der Vampyr - Vampir, Templer und Jüdin- Tampliye ve Yahudi Kızı ile Hans Heiling Operaları, döneminde en ilgi uyandıran eserleridir. Ancak dünya repertuarına mâl olması açısından  en önemli eseri; Hans Heiling’dir. Hatta aynı yüzyılın ikinci yarısına tamamen hakim olacak bir usta; Wagner, “Uçan Hollandalı” adlı operasını  yazarken Marschner’in Hans Heiling Operasını örnek aldığını söyleyecektir. 

Hans Heiling, Marschner’in yazdığı 13 operasının dokuzuncusudur. 1833 yılında Berlin'de ilk temsili gerçekleşen operanın librettosunu başrolde de oynayan Eduard Devrient hazırlamıştır. Opera konusunu, Almanya’da Erzgebirge bölgesinde söylenen bir halk masalından alır. Mitoloji ve masal dünyasının ilk romantikler üzerindeki etkisi bakımından da önem kazanan bu eserin teksti daha önce Mendhelssohn için düzenlenmiş olsa da sonunda librettoyu besteleyen Marschner olur. Müzik otoriteleri Hans Heiling’i, duygusal yelpazesi ve romantik anlayışın doğaüstü hikâyelerinin orkestrasyonu açısından Weber’in etkisinde  ve Wagner’in habercisi olarak değerlendirir. Eserin, Weber’in Sihirli Av Operası ile Wagner’in özellikle Uçan Hollandalı Operası'nı karakterize edecek bir müzikal dokusu olduğu belirtilir.

Heinrich Augut Marschner’in Hans Heiling Operası için örnek dinleme linki: 1.perde

Heinrich Augut Marschner’in Hans Heiling Operası için örnek dinleme linki: 2.ve3.perde

Giacomo Meyerbeer’in Robert le Diable(Şeytan Robert) Operası, Les Huguenots(Hügnolar) Operası 

Alman Romantik Operasında anılması gereken bir besteci de Giacomo Meyerbeer’dir. Opera sanatına katkısı bestelediği Fransız operaları ile olan Meyerbeer, 1791 Eylül’ünde Berlin’de doğar, henüz yedi yaşındayken Mozart’ın piyano konçertolarını çalarak müzik dünyasında sesini duyurur. Bu harika çocuk, yeteneğini, dönemin ünlü bestecisi Weber’den ders alarak geliştirecek, Rossini’den etkilenecek ve Wagner’i henüz fark edilmeden keşfedecektir. Çalışmalarının büyük bir kısmını İtalya ve Fransa’da sürdüren besteci; Alman, İtalyan ve Fransız tarzının karışımını başarıyla eserlerine yansıtarak, opera tarihindeki yerini alacaktır.

Meyerbeer'in parlak ve çarpıcı düzenlemeleriyle sıra dışı ses kombinasyonları yarattığı biliniyordu hatta yaratılarıyla Wagner’i etkileyen besteciler arasında gösterildi ancak yine de Almanya’da yaptığı çalışmalar yeterince ilgi görmedi. Müzik tarihi; çoğu günümüze ulaşamayan pek çok opera yazan bestecinin, İtalya’da geçirdiği 10 yıl boyunca özellikle Rossini’nin etkisiyle İtalyanlaşan melodi anlayışını Alman biçimciliğinin üzerine ekleyerek müziğine yansıttığını kaydeder. Meyerbeer asıl adı olan Jacop’u da bu süreçte Giacomo olarak değiştirir. 1826 yılından sonra Paris’de çeşitli müzik yöneticiliği görevlerinde bulunan Meyerbeer’in eserleri, bu kez de Fransız sahnesinin zengin kişiliğini kazanmıştır. 

Robert le Diable: Şeytan Robert bestecinin ilk Fransız Operası'dır. Eserin librettosunu 19.yy’da Fransa'daki en önemli opera librettisti Eugene Scribe yazmıştır. Beş perdelik Grand opera(büyük opera) olarak düzenlenen eser; kalabalık korolu tören sahneleri, solist, koro ve orkestral birlikteliklerin çatışmalı sahnelerin şaşaalı dramatik etkilerle sunulması ile bu üslubun en belirleyici özelliklerini yansıtır. İlk temsili 1831 yılında Paris’de yapılan Şeytan Robert Operası; dramatik müzik, uyum ve orkestrasyon, melodramatik yapı, yıldız şarkıcıları ve sansasyonel sahne efektleri ile şok edici bulunmuştur. Seyirciler arasında bulunan Frédéric Chopin:  "…İhtişamlı bir eser… Bu bir başyapıt ... Meyerbeer kendini ölümsüzleştirdi ". yorumunu yapacaktır.

Giacomo Meyerbeer’in Robert le Diable: Şeytan Robert Operası için örnekler

Meyerbeer, Şeytan Robert’in başarısından sonra üzerinde 5 yıl boyunca titizlikle çalışacağı ve yine Grand Opera'nın tüm unsurlarını gözeteceği Les Huguenots: Hügnolar Operası'nı besteler. Eserin librettosunu bir kez daha ünlü librettist Eugene Scribe hazırlamıştır ancak besteci sonraki yıllarda dramatik etkiyi güçlendirmek için librettist Émile Deschamps ile de çalışmış ve karakterlere daha derin bir anlam kazandırtmak adına değişikliklere başvurmuştur. Meyerbeer, 1839 yılında hayran olduğu genç besteci Wagner ile tanışır ve Rienzi ve Uçan Hollandalı'nın yaratımında Wagner’le çalışma fırsatı bulur. Aynı yıl Meyerbeer 1836 yılında ilk gösterimi Paris’de gerçekleşen bir diğer zaferi olan Hügnolar üzerinde değişiklikler yapmaktadır. Eser 1839 yılında  Viyana’da ve 1842 yılında Berlin’de bu değişikliklerle sahnelenecektir. Hügnolar Operası; dramatik bir hikâye, etkileyici orkestrasyon ve solistler için virtüöz parçalar ile 19.yy’ın en başarılı operaları arasına girecek ve 20.yy’ın başında 1000 kez sahnelenmiş bir eser olacaktır. Konusunu Fransa’da 16.-18.yy’lar boyunca süren Katoliklerle Protestanların savaşlarından alan Hügnolar beş perdedir. Hügnolar yaklaşık olarak 1560 yılından beri Fransız Protestanlarına verilen isimdir. Fransız Protestanlarının dinde reform ve özgürlük için mücadeleleri yaklaşık 227 yıl sürmüş ve eşit hak ve özgürlük kazanmaları 1789 Fransız ihtilali ile mümkün olabilmiştir. 

Esere ve eserden Valentine ve Marcel’in düetine yer verelim: ‘O terreur! je tressaille au seul bruit de mes pas’

Giacomo Meyerbeer’in Les Huguenots: Hügnolar Operası için örnek

Giacomo Meyerbeer’in Les Huguenots: Hügnolar Operası'ndan  ‘O terreur! je tressaille au seul bruit de mes pas’ başlıklı düet  için örnek

Meyerbeer’in opera tarihinde önemle yer alması gereken bir diğer operası da L’Africaine: Afrikalı Kız’dır. Besteci bu operasını 1837 yılından  başlayarak 25 yıllık bir sürede defalarca kaleme almıştır. Tam yeni haliyle Vasko de Gama adıyla sahnelenmesini uygun bulmuşken, 1864 yılında provalar esnasında hastalanarak yaşama veda etmiştir. Eser, bir yıl sonra 28 Nisan 1865’de Paris’de ilk kez sahnelenmiştir. Beş perde halinde düzenlenmiş esere ve eserin  dördüncü perdesinden tanınmış bir aryaya kulak verelim: “O Paradis, sorti de l’onde” 

Giacomo Meyerbeer’in L’Africaine: Afrikalı Kız Operası için örnek

Giacomo Meyerbeer’in L’Africaine: Afrikalı Kız Operasından “O Paradis, sorti de l’onde” başlıklı arya  için örnek 

YARARLANILAN KAYNAKLAR

-Opera Tarihi: Prof .h.c. Cevad Memduh ALTAR, Kültür Bakanlığı Yayınları, 3.Baskı,Mart 1993,Ankara

-The Penguen Opera Guide: Amanda HOLDEN, Nicholas KENYON, Stephan WALSH,December 1, 1995

-History of Opera:  Stanley SADIE,February 1, 1990

-Müzik  Tarihi : İlhan  MİMAROĞLU, Varlık Yayınları, 5.Basım,1995

-Müzik Ansiklopedik Sözlük: Vural Sözer, 4.Basım,Remzi Kitabevi,1996

-Müzik Sanatının Tarihsel Serüveni Cavidan Selanik, Doruk Yayınları,1996

-Ve çeşitli CD kitapçıkları