Sri Lanka'da Mart ayından beri artan hayat pahalılığı ve enflasyonla kendisini ağır bir şekilde hissettirmeye başlayan ekonomik kriz, yaz aylarında büyük bir halk ayaklanmasını tetiklemişti. Ayaklanma sırasında Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık sarayları basılmış, hükümet istifa etmişti.
Ülkede eski Cumhurbaşkanı Gotabaya Rajapaksa'nın ülkeden kaçmasıyla sonuçlanan eylemlerin ardındansa o sırada başbakan olan Ranil Wickremesinghe 20 Temmuz'da cumhurbaşkanlığı görevine başladı.
Bir aydan uzun süredir devletin başında bulunan Wickremesinghe'yse ülkeyi boğan ekomik sıkıntılarla yüzleşmek yerine, ülkede iktidar değişimini tetikleyen halk hareketiğini sindirme yoluna gitti. Ülkedeki krizden Rajapaksas'ı sorumlu tutan protestocularsa, Wickremesinghe'yi de eski cumhurbaşkanının çevresini korumakla suçluyor ve onun da istifa etmesini talep ediyor.
Cadı avı başladı
Wickremesinghe hükümeti eylemlerde öne çıkan figürlere karşı Ağustos ayının başında bir cadı avı başlatıp birçok sendikacı ve sol parti üyesini göstermelik gerekçelerle tutuklattırdı. Ancak eylemler sonucunda tutuklanan isimlerin çoğu serbest bırakıldı. Hükümet şimdi ise halk ayaklanması sırasında Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve diğer hükümet binalarını basan ve "yüzme havuzunu kullanıp oradaki yemekleri yiyen" insanları tutuklattırmak için bir kampanya ilan etti.
"Terörle Mücadele Yasası" adı altında kolluk kuvvetleri "Saraydaki havuza girenlerin" peşine düşerken Sri Lanka Komünist Partisi (CPSL), bunun "gülünç bir girişim" olduğunu belirtti. CPSL Cuma günü yayınladığı açıklamasında “Bu olaylara on binlerce kişi katıldı ve seçilmiş kişilerin tutuklanması için çaba sarf ediliyor. Bu arada, geçtiğimiz günlerde bir gösteriye katılan ve kampanya yürüten öğrenci liderleri tutuklandı. Tutuklananlar Terörle Mücadele Yasası uyarınca gözaltına alınıp sorgulanıyor” dedi.
CPSL, hükümetin adımlarının barışçıl itirazları bastırma girişimi olduğunu belirtirken Ranil Wickramasinghe'nin Cumhurbaşkanı olarak atanmasından muhalefetin yeniden ortaya çıktığına dikkat çekti.
Komünistler yeni atanan Cumhurbaşkanı Wickremasinghe'nin, ne krizle mücadele etmek ne de halkın acılarını hafifletmek için olası, olumlu hiçbir önlemi almadan Kolombo'daki saraya girdiğini savunuyor.
