‘Normalleşme’ ısrarının görünmeyen yüzü: Emekçiler anlatıyor…

AKP iktidarı patronların talebiyle salgın hızında henüz yeterli düşüş kaydedilmeden normalleşme adımlarını atmaya hazırlanıyor. 11 Mayıs normalleşmenin ilk kritik tarihi olurken, AKP için tek kriter patronların istekleri olmaya devam ediyor. soL olarak ‘normalleşme’ adımının hedefindeki işçilerle konuştuk.

Haber Merkezi

Salgına rağmen milyonlarca işçiyi hayati tehlike altında çalıştıran ve birçok işçinin ölümüne neden olan iktidar, şimdi de “normalleşme” takvimini açıklayarak salgının hedefindeki işçileri hedef alan yeni adımlar atmaya hazırlanıyor.

Bu kapsamda atılacak ilk adım AVM’lerin 11 Mayıs’ta açılacak olması oldu.

AVM’leri turizm konusunda yapılan düzenlemeler takip ederken, AKP’nin Mayıs sonuna doğru yurtiçi, haziran ayının ikinci haftası için ise Almanya ve Rusya başta olmak üzere yurtdışından turist kabul etmeye başlayacağı öğrenildi.

AKP’nin normalleşme konusundaki bir numaralı muhattabı patronlar olurken, normalleşme takviminin doğrudan sağlıklarını hedef aldığı emekçilere ise söz hakkı tanınmıyor.

Bu emekçilerden biri olan ve salgın günlerinde de AVM içindeki bir markette çalıştığı için kesintisiz işe gitmek zorunda olan bir işçi, soL’a açıklamalarda bulundu ve karara ilişkin görüşlerini dile getirdi.

'Patron kendi cebini düşünüyor, işçileri hiçe sayıyor'

Nautilus AVM’deki bir market zincirince görev yapan ve PE Nautilus AVM Emekçileri Dayanışma Ağı üyesi olan emekçi, salgın günlerinde de yetersiz önlemle çalışmaya devam ettiklerini belirtirken, “Patron her zaman kendi çıkarını düşünüyor, bunu düşündüğü için de işçileri hiçe sayıyor. Onlar cebine girene bakıyor, insanlar hasta mı olmuş, salgına mı yakalanmış umurlarında olmuyor. Şimdi de tüm AVM’leri açma fikirleri beni şaşırtmadı” dedi.

“Biz emekçiler olarak buraya gelecek halkın da sağlığından sorumluyuz” diyen AVM emekçisi, “11 Mayıs’ta açılacak deniyor ama alınan hiçbir ekstra önlem yok şu ana kadar. Tek önlem ‘mesafeyi koruyun’ çağrıları. Bunun ötesine geçen dezenfekte çalışmaları örneğin yapılmıyor. Şimdi bu kararla birlikte daha yoğun, daha uzun saatler çalıştırılmamız söz konusu olacak” diye konuştu.

11 Mayıs konusunda hiçbir bilgilendirme yapılmadı, önlem de yok

11 Mayıs ve sonrası için alınan veya alınacak önlemlere ilişkin şu ana kadar kendilerine hiçbir bilgilendirme yapılmadığını aktaran emekçi, “Bu kadar müşterinin içeri alınmasının sakıncalı olup olmayacağını sorduğumuzda yeterli yanıtlar alamıyoruz. Bu AVM’nin gecesini, gündüzünü biliyorum. Bu tehlikeli, hepimizin sağlığını riske atan bir adım olacak” ifadesini kullandı.

'Mücadeleyi büyüteceğiz'

Patronların Ensesindeyiz Nautilus AVM Emekçileri Dayanışma Ağı AVM’lerin 11 Mayıs’ta açılmasına dair bir açıklama yayınladı.

Açıklama şöyle:

Kovid-19 salgını tüm Türkiye’de sürmektedir. Salgın tüm ülkede devam ederken 11 Mayıs tarihinde AVM’lerin açılacağı haberini almış bulunmaktayız. Bu süreçte, herkes için evde kal çağrıları yapılmış olsa da AVM çalışanları bu salgın günlerinde en zor koşullarda çalıştırılmaya devam ettiler. Üstelik esnek çalışma saatleri, kötü yemekhane koşulları ve mobbing ile işçilerin şartları daha da ağırlaştırılmıştır.  Şimdi AVM’lerin tamamen faaliyete geçecek olması ile birlikte AVM çalışanları için durumun daha da tehlikeli hale geleceğinin farkındayız.

Bizler Nautilus AVM Emekçileri Dayanışma Ağı olarak ilan ediyoruz:

AVM çalışanlarının sağlığı her şeyden değerlidir. Mücadelemizi ve çalışanlar arasındaki dayanışmayı büyüteceğiz. Tüm AVM emekçilerini dayanışma ağımıza katılmaya, patronlara karşı mücadelemizi güçlendirmeye, insanca koşullarda çalışmak için birlikteliğimizi büyütmeye davet ediyoruz.Nautilus AVM Emekçileri Patronların Ensesindedir!

Salgın riskine rağmen sezonun açılması beklenir oldu...

AVM emekçileri dışında “işe dönüş” haberlerinin odağındaki bir diğer iş kolu ise turizm emekçileri… Salgın sürecinde en temel haklarından bile mahrum bırakılarak işsiz kalan binlerce turizm emekçisi, salgın tehlikesine rağmen bir an önce ekmek parası kazanmak için sezonun açılmasını bekler hale getirildi.

Büyük bir bölümünün kısa çalışma ödeneğinden dahi yararlanması mümkün olmayan otel emekçilerinin durumuna ilişkin görüşlerini aldığımız Patronların Ensesindeyiz Otel Emekçileri Dayanışma Ağı, salgın sürecinde en büyük darbeyi alan emekçi kesimlerinden birinin turizm ve otel emekçileri olduğuna dikkat çekti.

'Tüm hakları gasp edildi, işsiz bırakıldılar'

Salgın öncesinde de güvencesiz ve kötü koşullarda çalıştırılan otel emekçilerinin salgın gündemi ortaya çıkınca patronlar tarafından kitlesel halde tüm hakları gasp edilerek işten çıkarıldığı, ücretsiz izin henüz yasalaşmadan türlü kurnazlıklarla kandırılıp ücretsiz izne gönderildikleri ifade edilirken, otel patronlarının bu süreçte destek paketlerine doymadığı, işçiler için ise hiçbir düzenleme yapılmadığı vurgulandı.

'Önlemlerin uygulanıp uygulanmayacağı bile soru işareti'

Açıklanan önlemlerin yeterliliği bir yana alınacağı söylenenen önlemlerin uygulanıp uygulanmayacağının bile soru işareti olduğuna dikkat çekilirken, bu süreçte en önemli başlığın otel emekçilerinin örgütlülüğü ve bir arada mücadelesi olduğuna işaret edildi.

'Otel emekçileri bu düzenle normalleşmeyecek'

Otel emekçilerinin bu süreçte çok zor durumda kaldığı, evine ekmek götüremez hale getirildiği belirtilirken, patronların hak gasplarının yanına şimdi de işçilerin çaresizliğini fırsata dönüştürme isteğini eklediğine vurgu yapıldı.

Yaşanan bu gelişmelerin otel emekçileri tarafından unutulmayacağı da belirtilirken, otel emekçilerinin bu düzenle normalleşmeyeceği, kavgayı büyüteceği dile getirildi.

'Sürekli diken üstündeyiz'

Antalya'da bir otelde çalışan işçi, alınan karara ilişkin şu açıklamayı yaptı: Oteller Mayıs sonunda açılsa dahi is garantimiz yok. Otellerin zorunlu olarak yari kapasitede çalışacağı söyleniyor. Bu da daha az çalışan demek. Mayıs sonunda işle başladık diyelim, bir sonraki kriz ne olacak, ne zaman gelecek, geldiginde yine işsiz kalacağız. İdamı bekleyen mahkumlar gibiyiz. 3-5 ay, 1 sene sonra yine issiz kalacağınızı bilerek çalışmak, diken üzerinde olmak insanı çok yıpratıyor. O yüzden oteller açılmış ya da açılmamış pek bir önemi yok. Normalleşme yok yani bizim için. Çalışabilirsek o 3-5 içinde sadece borçlarımızı ödeyebileceğiz, sonrası yok...

'Kaç aydır maaşlar ödenmiyor'

Mart ayından bu yana maaşlarını alamayan Greenpark otel işçileri: Burada sağlık önemli bir problem. Korona salgını başladığında ısrarlara rağmen hiçbir önlem alınmamıştı. Maske eldiven bile vermiyorlardı. Bu sebeple bazı otellerde korona vakalarına da rastlandı. Şimdi ekonomik olarak sürdürülemez hale geldiği için otelleri açmaktan bahsediyorlar. Kaç aydır maaş alınmıyor iş yerlerinde. Örneğin Greenpark hala çalışmaya devam ediyor fakat çalışanlar dahil kimseye maaş ödemesi yapılmıyor. Çalışmaya başlandıktan sonra maaş verip vermeyecekleri belli değil. Başta sağlık önlemleri almayanlar şimdi ne kadar alacak? Alınan önlemleri patronlar ne kadar alacak? Kim ne kadar denetleyecek?

'Tam kapasite çalışırken de maaş ödenmiyordu, şimdi?'

İstanbul Peak Otel işçisi: Felakete sürükleniyoruz. Otelleri pandeminin bitmesinden tam emin olmadan açmak hiç de iyi olmaz. Şu an bile kurallara tam uyulmazken oteller açılınca bunun yanında AVM'ler de açılacak,  felaket olur. Otellere yüzde 60 doluluk izni verilecek diyorlar ama o sayıyı bulmak zor. Yüzde 50 altına düşerse de işçilerin parasını ödemezler. Anlaşılan bu yıl epey işçilerin hakkı yenecek çünkü çoğu otel yüzde 30'larda kalacak. Bu da emekçinin parası ödenmeyecek anlamına gelir.  Biz bunu zaten turizm tam kapasiteyken görüyorduk, şimdi daha fazla örnekleri mi göreceğiz?