soL (DIŞ HABERLER) Irak'ta ABD işgalinin ardından yüzyıllardır yan yana yaşayan Kürtler ve Arapların arasında iç savaş tohumları, işgalci askerlerin çekilmesinin ardından yeşermeye başladı.
Bağdat yönetimi ve Kuzey Irak bölgesel yönetimi arasındaki güç mücadelesi de Irak'ın ABD tarafından işgali sırasında Kürtlerin hiçbir zarar görmemesi ve işgalin kolluk gücünü teşkil etmeleri nedeniyle oluşan düşmanlığı arttırıyor. Independent Gazetesi yazarlarından Patrick Cockburn Irak'ın Güneyi ve Başkent Bağdat'ta şiddet olaylarında düşüş yaşandığını belirtirken ülkenin kuzeyinde şiddet olaylarının tırmanışa geçtiğini belirtiyor. Bölgede aralarında akrabalıkların da bulunduğu Kürt ve Araplar arasında yer yer çatışmaların baş gösterdiği biliniyor.
Irak Ordusu denetimine almaya çalışıyor, Peşmergeler karşı çıkıyor
Iraklıların oluşturduğu ordunun Kuzey'de etkisini arttırma çabalarının ardından yoğunlaşan çatışma haberleri nedeniyle ABD'nin Irak'tan çekilme planlarının uzayabileceği iddia ediliyor. Konuyu gündemine taşıyan Independent Gazetesi çatışmaların yeniden alevlenmesinin ABD işgali ve 2005-2007 arasındaki Sünni-Şii mezhep çatışmaları sonrasında iyileşme yoluna giren ülkeyi yeniden ciddi bir istikrarsızlığa sürükleyebileceği iddia ediyor. Öte yandan ABD'nin Irak'taki işgalini bir süre daha devam ettirmek isteyen çevrelerin de çatışmaları körükleyebileceği iddia ediliyor.
Son seçimlerden galip çıkan Nuri el Maliki başkanlığındaki hükümetle Kürtler arasındaki krizin arkasında, kuzeydeki toprakların kontrolünün elde edilmesi yarışının yattığı belirtildi. Kuzeydeki bölgenin 2003'te eski devlet başkanı Saddam Hüseyin'in devrilmesiyle Kürtlerin hâkimiyetine girdiği, ancak şimdi güç kazanan Irak ordusunun da bu topraklarda etkinliğini arttırma peşinde olduğu kaydedildi.
ABD'nin çekilmesini güçleştirebilir
Gazetenin haberinde görüşlerine yer verilen Kürt yetkililer, Bağdat yönetimini bölgede yüzde 80'i Araplardan oluşan birlikleri konuşlandırmakla suçlarken, Federe Kürdistan başbakanı Neçirvan Barzani'nin "eğer anlaşmazlıklar Amerikalılar çekilene kadar çözülemezse taraflar arasında bir savaş yaşanacağı" yönündeki sözlerine dikkat çekildi.
Haberde Diyala ve petrol zengini Kerkük bölgesindeki Kürtlerin intihar saldırılarına hedef olduğu, Arapların da Kürtleri kendilerine karşı etnik temizlik kampanyası yürütmekle suçladıkları ifade edildi. İsmi verilmeden bir Kürt'ün de "Gelmesinden korktuğumuz günleri yaşıyoruz. Amerikalılar giderken kendimizi bir kez daha izole edilmiş ve Bağdat'la karşı karşıya kalmış bir halde buluyoruz" dediği aktarıldı.
Peşmergelerle Irak Ordusu çatışıyor
Musul çıkışlı yazıda Kürt peşmergeler ve Arapların oluşturduğu Irak ordusu arasında çok sayıda çatışmanın çıktığını ancak dikkatin daha çok Iraklı direnişçilerin ABD karşısındaki mücadelelerine ya da Şii-Sunni çatışmasına yoğunlaştığı kaydedildi. Araplarla Kürtler arasındaki çatışmanın tam anlamıyla bir savaşa dönüşmesi halinde bu ABD Başkanı Barack Obama yönetiminin 16 ay içinde 142 bin askerin çekilmesi planını zora sokacak. Kimi görüşe göre Arap-Kürt savaşının halihazırda başladığının altı çizilerek, Kürt liderlerin Ninova vilayetinde Sünni Arap silahlı kişilerin son 6 yılda 2 bin Kürt'ü öldürdüğü, 127 bin kişinin de mülteci olmasına neden olduklarını öne sürdükleri ifade edildi.
Bağdat ve Basra'nın son yıllarda Kuzey kentlerinden daha güvenli hale geldiğinin iddia edildiği yazıda, Musul "en çok şiddet olayının yaşandığı kent" olarak nitelendirildi. Ninova'nın Kürt vali yardımcısı Hasro Goran'ın, Kürt olmayan ordu birliklerinin tartışmalı topraklarda hareket etmelerini "kabul edilemez" olarak değerlendirdiği sözlerine yer verildi.
'Irak Savaşı'nın bittiğini söylemek zor'
Independent'ın başyazısında da "Irak, sonuçları bu kez ülke sınırlarının ötesine geçecek yeni iç çatışma riskiyle karşı karşıya" denildi. Iraklı Araplarla Kürtler arasında şiddetin artmasının 'Kürt devleti konusunu" yeniden gündeme getireceği belirtilen yazıda, bunun Türkiye'de tedirginliğe ve hatta daha da fazlasına neden olacağı kaydedildi. Yazıda şu ifadeler yer aldı: "Irak'ın diğer kesimlerindeki huzur ortamının bir diğer çatışmayı ve belki de ilkinden çok daha tehlikeli bir gerilimi tetiklemesi bir trajedidir. Ama Musul ve Kerkük'ün statüsü ihtilaflı kaldığı sürece, Irak savaşının bittiğini söyleyebilmek çok erken olacaktır."
Irak işgalinin ardından Kürtlerin hiçbir kayıp vermemesi ve işgalin kolluk gücünü oluşturması Araplar ve Kürtlerin arasındaki düşmanlığı arttırmıştı. Öte yandan Saddam döneminden önce Irak Komünist Partisi'nin güçlü olduğu yerlerden olan Kürt bölgesinde, partinin etkisinin zayıflatılması için Kürtler ve Araplar arasında çatışmalar çıkarılmış, provokasyonlarda yüzlerce insan yaşamını yitirmişti. Bölgeyi kontrolü altında tutmaya çalışan Kürdistan Demokrat Partisi Başkanı Barzani, defalarca kez bölgede otoritesini yeniden tesis etmeye çalışan Maliki yönetimini savaş çıkarmaya çalışmakla suçlamış, Maliki yönetimi de aynı suçlamaları Barzani'ye yöneltmişti. Bölgede çoğu zaman Kürtleri hedef alan intihar saldırılarında da son aylarda ciddi bir tırmanış olduğu biliniyor.