ABD rotasını Pasifik’e çevirdi

ABD başkanı Obama hafta başında yaptığı açıklama ile ABD’nin askeri gücünün genişleme hamlesinin adresi olarak Doğu Asya ve Pasifik’i işaret etti. Bu kendinden emin açıklamalara ilk tepki Çin Halk Cumhuriyeti’nden geldi.

ABD Başkanı Barack Obama’nın salı günü Pentagon’da ABD’nin stratejik yol haritasına ilişkin hazırlanan dökümanı kamuoyu ile paylaşması ile birlikte ABD askeri bütçesinin yeni dönemdeki temel hedefinin Doğu Asya ve Pasifik’teki konumu kuvvetlendirmek ve yeni mevziler elde etmek olduğu duyurulmuş oldu. “ABD’nin küresel liderliğini devam ettirmek: 21. yüzyılın savunma öncelikleri” başlığını taşıyan dökümanın açıklanması ile ABD askeri doktrininde yeni bir sayfa da açılmış oldu.

Obama: “ABD'nin askeri bütçesi her zaman takip eden 10 ülkenin toplamından daha fazla olacak”
ABD tarihinde ilk kez bir başkanın böylesi bir belgeyi şahsen sunuyor olması da basının gündemindeydi. Konu ile ilgili ilk doktriner makale de daha öncesinde Hillary Clinton kaleme almıştı. Metindeki hat da Clinton’un makalesinin çok uzağına düşmese de daha sert bazı noktalar barındırıyor.

Açıklamasının başında ilk önce Cumhuriyetçilerin askeri konulara gereken önemi vermediğine yönelik eleştirilerini yanıtlayan Obama, ABD askeri bütçesinin ne olursa olsun ardından gelen 10 ülkenin toplam bütçesinden her zaman daha büyük olacağını söyledi. Askeri harcamalarda kesinti yaptığına yönelik sağ kanat eleştirileri ise “Askeri bütçedeki büyüme yavaştır, ancak burada esas olan hâlâ büyümenin devam etmesidir” sözleri ile yanıtladı.

"Bütün trendler Pasifik’e doğru kayıyor, fakat Ortadoğu’yu da bırakamayız"
ABD Genelkurmay Başkanı General Martin Dempsey ise Körfez petrolünün ABD askeri gücü tarafından kontrol edilmeye devam edilmesinin önemine vurgu yaptıktan sonra, bu temel “yeni yönelim” hamlesinin gerekçesini bütün trendlerin Pasifik’e kayması olarak açıkladı.

Çin’in de karşıya konduğu bu metinde Asya-Pasifik bölgesi olarak tanımlanan coğrafyanın dünyadaki en büyük ekonomik büyüme rakamlarına sahip olduğunun altı çiziliyor. “ABD'nin ekonomik ve stratejik çıkarlarının tartışmasız bir şekilde gelişmelerle ilişkili olması gerektiğini” vurgulayan metin, ABD’nin Ortadoğu ve dünyanın geri kalanındaki müdahalelerini sürdüreceğini, fakat buna yeni bir denge içinde devam edileceğini belirtiyor.

ABD’nin Japonya'dan, Güney Kore’ye Filipinler'den, Endonezya, hatta Vietnam’a kadar varan askeri işbirlikleri geliştirmeye devam edeceğini vurgulayan belgenin, Hindistan'a ABD'nin Hint Okyanusu’ndaki askeri çıkarlarını koruyan bir "çapa" rolü atfederek, özel bir vurgu yapması da dikkat çekti.

Çin’in askeri gücü ABD tarafından bir tehdit olarak algılanıyor
ABD’nin yeni dönemki askeri doktrininin temelini oluşturacak belge, Çin’in büyüyen askeri gücünün bölgede bir uyumsuzluğa neden olmayacak şekilde stratejik niyetlerini belirlemesi gerektiğini söylüyor.

Çin’in ve İran’ın teknolojik konularda gelişme kaydetmesi, elektronik alanı ve siber alanda ilerlemesi de ABD’nin yeni korkularından... Özellikle Çin’in ABD uçak gemilerini vurabilecek kapasitede torpidolar geliştirmesi ABD’nin “durdurulamaz” gücünün önündeki tek engel olarak niteleniyor.

Temel görev: "Serbest piyasa"yı korumak

Obama tarafından kabul edilmesi beklenen bütçe 450 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. Bu George W. Bush yönetimindeki bütçenin çok üzerinde bir rakam. Obama kesintileri ödeneklerden yapmak yerine hali hazırdaki harekatların (Afganistan, Irak gibi) bazılarındaki fiili harcamaları keserek gerçekleştiriyor.

ABD’nin bölgedeki varlığının gerekçesi ayrıca kapitalizmi korumak olarak da kodlanıyor. "Serbest ticaret"in sorunsuz yürümesi ve malların uluslarlarası pazarlara açılabilmesinin garanti altına alınması da Washington’un kendine biçtiği görevler arasında yer alıyor. Burada da Güney Çin Denizi’ndeki bazı anlaşmazlıklar örnek gösterilerek ABD’nin varlığının önemi vurgulanıyor.

Belgede ayrıca muvazzaf er sayısının 570 binden 490 bine indirilmesi de öngörülüyor. Bu rakamlar ABD içerisinde "işsizlik artarken bu nasıl olacak" sorusunu gündeme getirmiş durumda. Ancak hükümet tarafından “asker maaşı” ödemek yerine son teknoloji ürünü yeni sistemler, denizaltılar ve sair savaş gereçleri alınması planlanıyor. ABD’nin yerli savunma sanayini her zaman ayakta ve güçlü tutması gerektiği de aynı gün Savunma Bakanı Leon Panetta tarafından dile getirilmişti.

“Çin büyümesinin durdurulamayacağını ABD’nin anlamasını sağlamalı”
ABD’nin yeni doktrini hedef aldığı diğer ülkeler yanı sıra özellikle Çin’de çok geniş yankı buldu ve büyük tepki topladı. Çin medyasında Pekin’in çevresiyle ilgili güvenlik önceliklerinden asla vazgeçemeyeceği görüşleri yer buldu.

Çin Savunma Bakanı da yaptığı açıklamlarında ABD’yi sözleri ve hareketlerinde dikkatli olmaya davet etti. Bakanlık sözcüsü Geng Yansheng tarafından yapılan açıklamada belgedeki analizleri temelsiz olarak nitelendirdi ve bu yeni doktrinden sonra ABD’nin bölgedeki bütün hareketlerini dikkatle takip edeceklerini açıkladı.

(soL-Dış Haberler)