İngiltere'den dönemeyen vatandaşlar kaderine terk edildi

Koronavirüs nedeniyle yurtdışında olan binlerce Türk vatandaşı haftalardır ülkeye getirilmeye devam ediliyor. İngiltere'de mahsur kalan 140 kadar kişi ise resmi kurumlardan bir yanıt alamadıklarını, ekonomik açıdan da zor durumda olduklarını söylüyor.

Aslı İnanmışık

Geçtiğimiz günlerde 55 ülkeden yaklaşık 25 bin kişiyi Türkiye'ye getirdiklerini açıklayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yurtdışında koronavirüs nedeniyle yaşamını yitiren Türk vatandaşlarının sayısının da 222'ye yükseldiğini duyurmuştu.

İngiltere'de de koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı 11 bini aştı. Başbakan Boris Johnson, virüsten yoğun bakım tedavisi gördü. Koronavirüs salgınına karşı çok geç önlem almakla ve izlenen “sürü bağışıklığı” yöntemi nedeniyle eleştirilen hükümet, test sayısını artırmayı henüz Nisan ayı başında kabul etti.

Ülkede durum pek iyiye gitmezken, Türkiye'ye dönemeyen vatandaşların sayısı 140'ı buluyor. Konsoloslukla defalarca görüştüklerini ve Dışişleri Bakanlığı'na yönlendirdiklerini söyleyen vatandaşlar, bakanlığı aradıklarında da "konsoloslukla iletişim halinde beklemeleri gerektiği" cevabını alıyor.

Ne konsolosluktan ne bakanlıktan ses var

Öte yandan çeşitli sebeplerle İngiltere'ye giden ve ülkeye dönemeyen vatandaşlar oldukça endişeli. Londra'da kalan soL'un görüştüğü bir vatandaş yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Aramızda bir WhatsApp grubu kurduk. Konsolosluk ve bakanlık bizi birbirine paslıyor burada ve cevapsız kalmış durumdayız. Gruptan bazı arkadaşlar charter uçuş (özel sefer) ayarlamaya çalışıyor bir yandan. Bu uçuşların ne kadar güvenli olduğunu da bilmiyoruz. Ayrıca kişi başı 300 pound (yaklaşık 2 bin 550 TL) istiyorlar ve grupta - ben de dahil- o kadar parası olmayan bir sürü de insan var. Birazcık zor durumdayız açıkçası. Öte yandan bu uçuş için sağdan soldan para toplamaya bile razı olduk en sonunda, yeter ki bize izin çıkarsınlar ve bir karantina bölgesi ayarlasınlar. Türkiye'ye gelip 14 gün karantinada kalıp, evlerimize dağılmaya razıyız.

Bu uçuşlar için de bildiğimiz kadarıyla Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile görüşülüyor, onlar da bakanlıktan izin almaya çalışıyor, 'Bir uçak dolu ülkeye gelmek isteyen insan var, listemiz bu' diye. İzin vermeme ihtimalleri de var sanıyorum."

"Dönemeyen öğrenciler evsiz kalacaklar"

"Önce Mart'ın 25'i için sadece İngiltere'de olan ve öğrenci vizesi olan öğrencileri göndereceklerini öğrendim. Onu da bize kimse bildirmedi. Ben 28'inde döneceğim için konsolosluğu arayıp bilgi almak istediğimde bunları söylediler. O öğrenciler döndü ama burada bizim grupta turist vizesi olanlar da var. Öğrenciler için kalkmış uçaktan bilgisi olmadığı için burada kalan öğrenciler de var. 'Nasıl haber vermezler burada olduğumuzu biliyorlar' diye isyan edenler de var.

Ankara Anlaşması'yla gelenler var, işlerini kuramadan karantina nedeniyle, parasız kalmak üzere olan insanlar var. Konsolosluğu aradığımızda bize sürekli, '25'inde öğrencileri gönderdik, başka bir uçuş olursa bakanlık bize haber verecek ondan sonra biz de size haber vereceğiz. Bize internet adresinizi, telefon ve pasaport numaranızla vize tipinizi bildirin' gibi şeyler söylüyorlar. Bu bilgileri defalarca verdik onlara hiçbir haber çıkmadı. Hatta gruba, 'Azar yedim konsolosluktan, bizi artık aramayın, yeter diyorlar' yazanlar oldu. Örneğin bir arkadaşımız var, Ankara Anlaşması'yla buraya gelmiş, bir ev tutmuş, işini kuramadan karantina başlamış. Ev sahibi 'Mayıs başında buradan ya çıkacaksın ya da kiranı vereceksin' demiş. O aile 1 Mayıs itibariyle evsiz."

"İş yapamadığımız için gelirimiz sıfır"

"Aramızda ilaç kullanan ve kullandığı ilaca ulaşamayanlar ya da ilacına ulaşmak üzere başvuru yapmış olanlar da var. Sadece muayene için 60 pound isteniyor burada. Buranın sağlık sistemine güvenemiyor insanlar. Öte yandan aramızda virüs olan var mı henüz onu da bilmiyorum. Ben Londra'dayım, çoğunluğumuz da öyle. Manchester'da Brighton'da, Edinburgh'ta başka bölgelerde olanlar var. Londra'da herkes ev karantinasında. Yalnızca eczane ve marketler açık. Ufak marketlere 5 kişiden fazla kişi alınmıyor. Sokağa çıkanlar arasında da 2 kişiden fazla yan yana gelemiyorsunuz, aynı evde yaşayanlar hariç ve yalnızca acil ihtiyaçlar için çıkabiliyorsunuz. Londra'da da çoğunlukla bu duruma uyuluyor.

Konsolosluğa defalarca elektronik posta attıktan sonra, kendi durumumu özetleyen bir posta daha attım. Ben buraya 10 günlüğüne ziyarete gelmiştim. Burada yakınlarımın yanında kalıyorum ve yaptığımız iş gereği hepimizin işleri iptal olduğundan gelirimiz sıfır. Evime dönmek istememin bir nedeni de para kazanmak. Çünkü bu arada faturalar ve kiralar da işliyor biliyorsunuz. Türkiye'nin politikası da ortada zaten."