Patronlar diledikleri gibi ücretsiz izin uygulamayı çok istiyorlardı. Salgın başlarken AKP istediklerini onlara verdi. Şimdi bu uygulamayı kalıcılaştırmak istedikleri anlaşılıyor.
AKP, tek taraflı ücretsiz izin uygulamasını 1 yıl uzatıyor.
Ücretsiz iznin tek taraflı uygulanabilmesi, salgın döneminin başında tam bir oldubitti yapılarak İş Kanunu'na bir geçici madde ile sokulmuştu. Süre üç ay olarak belirlenmişti. Uygulama 16 Temmuz’da sona erecekti. Patronlar “devam etmeli” dediler. Erdoğan, 29 Haziran’da bir kararname yayınlayarak bu süreyi bir ay daha uzattı. Bu hafta ise meclise verilen yeni torba yasada uygulamanın 1 Temmuz 2021 tarihine kadar uzatılması öngörülüyor.
Bunun anlamı şu:
1 yıl boyunca patronlar diledikleri kadar işçiyi, diledikleri süre boyunca ücretsiz izine yollayabilecek. Bu süre boyunca patron işçiye tek bir kuruş ücret ödemeyecek. İşçi bu süre zarfında başka bir işte çalışamayacak. “Ben bunu kabul etmiyorum” dediğinde ihbar ve kıdem tazminatını patrona bırakmış, iş güvencesi kapsamı dışına çıkmış olacak. Ücretsiz izinde olduğu süre boyunca işsizlik sigortası fonundan kendisine ödenen günlük 38 lira ile geçinmeye çalışacak.
Adına dalga geçer gibi “işten çıkarma yasağı” dediler. Oysa bal gibi bir işten çıkarma biçimi bu.
Ücretsiz izin daha önce yasada yoktu. Gündeme geldiğinde işçinin rızası aranıyordu. Ücretsiz izin işçi için çalışma koşullarında esaslı değişiklik anlamına geliyor ve kabul etmediğinde tazminatını alıyordu. Şimdi patron ne derse o!
Bu uygulama, şu ana kadar aynı zamanda patronların işçileri cezalandırma yöntemi olarak da kullanıldı. Ücretsiz izin “söz dinlemeyen” işçiye kesilen ceza oldu aynı zamanda.
Patronlar diledikleri gibi ücretsiz izin uygulamayı çok istiyorlardı. Salgın başlarken AKP istediklerini onlara verdi. Şimdi bu uygulamayı kalıcılaştırmak istedikleri anlaşılıyor. Uygulamanın 1 Temmuz 2021 tarihine kadar uzatılması bu yönde atılmış bir adım.
Torba yasada kısa çalışma konusunda da düzenlemeler var ve bunlar da en az ücretsiz iznin uzatılması kadar patronlara yapılan kıyak.
Buna göre işyerinde kısa çalışma uygulayan patron, normal çalışmaya döndüğünde belli bir süre için işçilerin sigorta primlerini ödeme yükümlüğünden kurtulacak. Aynı şey ücretsiz izinden çağrılan işçi için de geçerli olacak. Patronun ödemekten kurtulacağı prim miktarını işçinin kısa çalışmada ya da ücretsiz izinde geçirdiği gün sayısı belirleyecek. Primler İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak. Yani işçinin cebinden. Üstelik sigorta priminin işçi payı da patrona bırakılmış oluyor. Oysa bu, işçinin ücretinden kesilen para.
Covid-19 bahanesiyle işçiyi kısa çalışmaya yolla, ücret ödeme. Aynı bahaneyle ücretsiz izine çıkar, sıfır maliyet. Sonra geri çağır, biraz çalıştır, çalıştırdığın sürede sigorta primi ödeme. Daha ne olsun?
Kıdem tazminatı konusunda patronların istediği düzenlemelerin meclisin kapanmasına kadar yetişmediği anlaşılıyor. Şimdi tümüyle olmasa bile en azından bir yıl boyunca patronları kıdem tazminatı ödeme “yükünden” de büyük ölçüde kurtarmış olacaklar. Patronlara kıyak yapmadan yaz tatiline çıkmak olmazdı.