Salgın günleriyle birlikte kapitalizmin emekçilere karşı saldırganlığı bir kez daha tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarken, bu tablonun biraz daha ötesini ise “modern kölelerin” içinde bulunduğu durum ve her geçen gün artan sayıları anlatıyor.
İngiltere’de “modern kölelik” üzerine çalışmalar yürüten kurumların araştırması geçtiğimiz günlerde yayımlanırken, söz konusu rapora göre, “demokrasinin beşiği” İngiltere’de 100 binin üzerinde “modern köle” bulunuyor.
Geçen yıl İngiltere'de 10 bin “modern köle” olduğu belirtilirken, bu sayının bir yıl içinde ulaştığı boyut, gerçek tablonun çok daha ağır olduğunu gösteriyor ve tablo dünya genelinde giderek ağırlaşıyor.
Nedir bu modern köle?
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), “modern köleliği”, insan hakları ve çalışma standartları üzerine uluslararası belgelerde yasaklanmış olan çeşitli zorlama biçimleri olarak tanımlıyor.
Bu tanım zorla çalıştırmayı, insan kaçakçılığını, zorla çocuk evliliklerini kapsıyor.
ILO’nun araştırmasına göre, dünya genelinde çocuk işçilerle birlikte “modern köle” sayısı 200 milyonun üstünde.
Hedefte kadın ve çocuklar var
Üstelik bu sayı her geçen yıl daha da artıyor. “Modern köleliğin” en büyük “kurbanları” ise kadınlar ve çocuklar. ILO araştırmasına göre, zorla çalıştırılanların her dördünden biri çocuk ve toplam “kurbanların” yüzde 71’i kadınlardan oluşuyor.
Sadece zorla çalıştırmadan 150 milyar dolar kazanıyorlar
Rapora göre, Afrika’da bin kişi başına 7,6; Asya’da ve Pasifik’te bin kişide 6,1; Avrupa’da ve Orta Asya’da 3,9; Arap devletlerinde 3,3 ve Amerika kıtalarında 1,9 modern köle bulunuyor.
ILO’nun 2015 yılında açıkladığı verilere göre, sadece zorla çalıştırılma yoluyla elde edilen kazanç yılda 150 milyar dolara ulaşıyor.
Türkiye’de 500 binden fazla
Türkiye’de ise 2018 yılında yapılan bir araştırmaya göre 500 binin üzerinde “modern köle” bulunuyor.
Türkiye’de son yıllarda artan sığınmacılar ve onların maruz kaldığı uygulamalar da dikkate alındığında, Türkiye “modern kölelik” tanımı içinde yer alan başlıklarda 500 binin oldukça üzerinde bir sayıya sahip.
Kölelik üzerinde yükselen düzen
Bu verilerin ötesinde Marx, "Makine, kredi, vb. kadar, doğrudan kölelik de, burjuva sanayiinin eksenidir. Kölelik olmadan pamuk olmaz; pamuk olmadan modern sanayi olmaz. Sömürgelere değerlerini kazandıran kölelik olmuştur; dünya ticaretini yaratan kölelik olmuştur ve büyük sanayinin önkoşulu da dünya ticaretidir. Demek ki kölelik, son derece büyük öneme sahip bir ekonomik kategoridir” diyerek köleliğin düzen için öneminden söz ediyordu.
Söz konusu düzen, yani kapitalizm, aradan geçen yılların ardından hâlâ emekçileri köleleştirerek ayakta kalmaya çalışmaya devam ediyor.