Denizbank İletişim Merkezi’nde Korona fırsatçılığı

Bankaların çağrı merkezleri kalabalık çalışma ortamları nedeniyle, salgın yönetmeliklerini hayata geçirebilmek için çalışanlarını evlerine yollayarak sorunu çözme yoluna gidiyor. Ama bunu yaparken de yeni durumun ortaya çıkarttığı tüm fırsatları sonuna kadar istismar ediyor. Yemek masraflarını vs. görmezden gelen, çalışma sürelerini/günlerini artırmak için her yolu deneyen çağrı merkezi…

PATRONLARIN ENSESİNDEYİZ

Bankalarda patronlar krizi fırsata çevirme telaşına düştü. Birçok şubede emekçiler tedirginlik içinde işe gidip gelmeye devam ederken, evden çalışabilenler de fazla mesailere boğulmuş durumda. Denizbank’ın İletişim Merkezi’nde de yönetim bu durumu fırsata çevirmek için uğraşıyor. Çalışanlara dayatılan fazla mesailerin yanında; yemek ve mola saatlerini, hatta izin günlerini dahi gasp edecek kadar ileri gitmeye başladı.

Bir hafta balık istifi çalışma

Denizbank İletişim Merkezi’nde çalışan bir emekçi salgın sürecinde yaşananları ve ne şekilde hak gasplarına uğradıklarını şu şekilde anlattı:

“Öncelikle Türkiye’de ilk vaka çıktıktan ve evden çalışmalar başladıktan sonra biz bir hafta daha ofiste çalıştık. İşin doğası gereği balık istifi çalıştığımız ofiste bir haftadan daha uzun bir süre işe devam etmek zorunda kaldık. Sonra ekipleri sırayla evlere göndermeye başladılar. Eve geçişler hemen hemen tamamlandı ama ofiste hâlâ 10 kişi kadar çalışan var, bu arkadaşlara tablet ve PC kalmadığı iletilmiş.

Yemek süreleri kısaldı, ödeme yok

Evden çalışırken yemek süremiz yöneticiler tarafından yapılan bildirimlerle 45 dakikaya düşürüldü. Bu süre içerisinde doğru düzgün yemek yiyemeden hızlıca bir şeyler atıştırıp işe dönmek zorunda kalıyoruz çoğu kez. Bankanın çalışma süremiz içinde yediğimiz yemeğin ve kullandığımız elektriğin ya da diğer masrafların bedelini karşılaması gibi bir planlama da yok, fırsattan istifade bunu da biz çalışanlara yıkmış oldular. 

Beş gün değil altı gün mesai

Yoğunluk da oldukça arttı salgın günlerinde. Şubelerin işlem alma kapasitesi bu süreçte azaldığı için çağrı merkezlerine yığılmalar oluyor, borç ertelemeleri için çok fazla insan arıyor. 

Bunu da fırsat bilip hafta içi iki saat zorunlu fazla mesai eklediler. Üstüne üstlük haftada beş gün olan çalışmamızı da altı güne çıkardılar. 

Diledikleri zaman arayıp “müsaitsen çağrı alır mısın” diyorlar “nasıl olsa evdeler” diyerek… Başımızı kaşıyacak vaktimiz kalmadı artık. Bir de bu kadar mesai ekledikleri yetmezmiş gibi çalışıyor muyuz diye emin olmak için çalıştığımıza dair fotoğraf paylaşmamız isteniyor.”