’Artık sınıra gelindi…’ İşte İstanbul’da son salgın durumu

Covid-19 tanılı vaka sayısının en yoğun görüldüğü yer olan İstanbul’daki tablo gün geçtikçe ağırlaşırken, İBB Bilim Kurulu üyesi ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Melahat Cengiz ve salgınla mücadelede görev alan bir acil sağlık çalışanı tabloyu soL’a değerlendirdi.

Ali Ufuk Arikan

Türkiye’de Covid-19 salgının en yoğun görüldüğü kent olan İstanbul’da hastanelerin giderek dolduğu, tablonun önümüzdeki günlerde daha da ağırlaşabileceği belirtilirken, özellikle yoğun bakımların yetersiz kalma riskinin yüksek olduğu ifade ediliyor.

'VAKALARIN YÜZDE 60-65'İ İSTANBUL'DA, TABLO AĞIRLAŞACAK'

Gelinen noktaya ilişkin soL’a değerlendirmelerde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bilim Kurulu Üyesi ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Melahat Cengiz, ülke genelindeki vakaların yüzde 60-65 civarının İstanbul’da görüldüğünü vurguladı.

İstanbul’da vaka yoğunluğunun hareketlenmesinin sürmesiyle de yakından ilgili olduğuna dikkat çeken Cengiz, “Bu devam ettikçe vaka yoğunluğu da artacaktır” dedi.

İstanbul’daki yoğun bakım servislerinin kısa süre içinde dolabileceğine ilişkin haberleri değerlendiren Cengiz, “Şu an entübe edilen hastaların bir kısmı belki önümüzdeki günlerde daha da ağırlaşacak, hastalığı semptomlarıyla geçirenlerin belki bir kısmı bu süreçte yoğun bakıma alınacak. Bu hastalığın bağışıklık sistemine etkileri de düşünüldüğünde tablonun daha da ciddileşme ihtimali dikkate alınmalı” diye konuştu.

'ÜMİT VERİCİ DEĞİL'

Sağlık Bakanlığı’nın özel hastanelere ilişkin yaptığı düzenlemelerin yeterli olmayacağını düşündüğünü aktaran Cengiz, bu hastanelerin yoğun bakımlarında diğer hastalıklar nedeniyle zaten bir yoğunluk olduğuna dikkat çekti.

Tablonun nasıl seyredeceğine ilişkin öngörünün zor olduğunu dile getiren Cengiz, “Hastalığın kentteki yoğunluğu ve İstanbul’daki 5 bin kapasiteli yoğun bakım servisini düşündüğümüzde zor bir tabloyla karşı karşıya kalma riskini görebiliyoruz. Bakanlık yeni siparişler ve hazırlık yapıldığını aktarıyor ancak süreç içerisinde bunların yeterli olup olmayacağını göreceğiz. Bu konuda şu ana kadar gelinen süreç de dikkate alındığında çok da ümitli olmadığımı söyleyebilirim.” dedi.

'SOKAĞA ÇIKMAYIN ÇAĞRISININ ÖTESİNE GEÇİLMESİ GEREKİYOR'

Bu süreçte en önemli başlığın hareketliliğin azaltılması olduğunun altını çizen Cengiz, “‘Sokağa çıkmayın’ çağrısının ötesine geçilmesi gerekiyor artık. Bu konuda yurttaşların maddi hakları da korunarak adım atılmalı diye düşünüyoruz. Bu adımlar atıldığında kentteki yoğun bakım servisleri de, vaka yayılım hızı da kontrol altına alınabilir. Bu nedenle bu konuda alınacak önlemler kritik” değerlendirmesinde bulundu.

'YOĞUN BAKIMLAR BİR HAFTADIR DOLU'

Öte yandan İstanbul’da salgınla mücadele edilen hastanelerden birinin acil servisinde görev yapan bir sağlık emekçisi, tabloya ilişkin sahadan çarpıcı örnekler verdi.

Görev yaptığı hastanede yoğun bakımların bir haftadır dolu olduğunu aktaran sağlık çalışanı, “Genelde yoğun bakım bekleyen hastalar sevk ediliyor. Bazı günler yoğun bakımda yer bulmak için hastanın 20 saat beklediği oluyor. Elimizdeki yoğun bakım yatak sayılarını artırmaya, hastane içerisinde bazı alanları yoğun bakım şeklinde düzenleme yaparak yatak sayımızı artırmaya çalışıyoruz.” dedi.

'SORUN YAŞAYABİLECEĞİMİZ GÜNLERE GİRDİK'

Bu hafta bu şekilde durumun sirküle edilebildiğini aktaran sağlık çalışanı, “Yoğun bakım ihtiyacımızın elimizde yoğun bakım yatak sayısı ile karşılaştırıldığında sınıra yaklaştığını düşünüyorum. Kısa bir süre daha bu ihtiyacı karşılayabiliriz. Yoğun bakım hastalarının bir kısımının iyileşmesi, bir kısmının kaybedilmesi ile yer açılacak. Son birkaç güne kadar yoğun bakımla ilgili sorun yaşamıyorduk. Artık sorun yaşayacağımız günlere girdik diyebilirim.” ifadesini kullandı.