Salgın döneminde çok sayıda akademisyeni kısa çalışma ödeneğine geçiren Mersin Toros Üniversitesi yönetimi, “normalleşme” dönemini de fırsat bilip akademisyen kıyımına başladı.

Üniversitede çalışan 30’a yakın akademisyene yapılan bildirimde sözleşmelerinin bitiminden sonra çalışmaya devam etmeyecekleri, işten çıkarılacakları, “kanuni tüm hak ve alacaklarının” ödeneceği belirtildi.

Maaşlar yükselmedi, düşürüldü

Vakıf üniversitelerinin maaşlarının devletteki kadrolarla aynı seviyeye çıkarılmasına yönelik kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından sonra üniversite yönetimi bu konuda tek bir adım dahi atmamıştı.

AKP iktidarı da bu konuda hiçbir denetim yapmazken, maaşların yükseltilmesi bir yana, salgın dönemi fırsat bilinerek maaşlar düşürülmüştü.

Salgın günlerinde uzaktan eğitimin yoğun şekilde devam ettiği üniversitede öğrenci gelirlerinde bir değişiklik olmazken, akademisyen maaşlarının bir bölümü kısa çalışma ödeneğiyle devlete ödetilmişti.

Buna karşın "normalleşme" sürecinin başlamasının hemen ardından akademisyen maaşları "yük" ilan edildi, onlarca akademisyen işten çıkarıldı.

Diğer özel üniversiteler de benzer hazırlıklar yapıyor

Salgın öncesi akademisyenleri düşük ücretle çalıştırılan, akademisyenlerin maaş tutarının devlet üniversiteleri seviyesine çekilmesi kararını yerine getirmeyen, salgın dönemini fırsata çevirip kısa çalışma ödeneğine geçen ve maaş "yükünden" de kurtulan üniversite yönetimleri, salgın sonrasında da derslerin bir bölümünün online olarak devam etmesini "avantaja" çevirmek istiyor.

Özel üniversiteler daha az akademisyenle online dersler yapıp, geride kalan akademisyenlerin de iş yükünü artırmayı hedefliyor.