OHAL mağduru öğrenciler tedirgin bekleyişlerini soL'a anlattı

OHAL sonrası çıkarılan kanun hükmünde kararnameyle kapatılan üniversitelerin on binlerce öğrencisi tam bir belirsizlik yaşıyor. Mağdur olduklarını savunan öğrenciler, bir çözüm arayışında. AKP ile Fethullah Gülen cemaatinin kavgasının arasında kalan öğrenciler yaşadıklarını ve beklentilerini soL'a anlattı.

soL-İzmir

Darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ve hemen ardından yürürlüğe giren kanun hükmünde kararnameyle Türkiye’de çok sayıda üniversite kapatıldı.

Üniversitelerin kapatılmasıyla birlikte, bu okullarda öğrenim gören 65 bin öğrencinin eğitim hayatı belirsizlik içerisine girdi. Mağduriyet yaşadıklarını ifade eden binlerce öğrenci, sıkıntılı bir dönem geçiriyor. Kimi kaynaklar bu öğrencilerin yeniden tercih yapacağını söylüyor, bazı haberlerde bu öğrencilerin aynı dersleri tekrar almak zorunda bırakılacakları yazılıp çiziliyor. Öğrenciler tedirgin ve kaygılı bir yaz dönemi geçiriyor. 

İZMİR'DE BİNLERCE ÜNİVERSİTELİ OKULSUZ KALDI

İzmir’de kapatılan Gediz, Şifa ve İzmir üniversitelerinde kayıtlı bulunan binlerce öğrenci de, bugünlerde bir çıkış yolu arayışında. Kapatılan bu üç üniversitenin öğrencilerinin Ege, Dokuz Eylül ve Katip Çelebi üniversitelerine sevk edileceği ve eğitim hayatlarına bu okullarda devam edecekleri söylense de, öğrenciler mağduriyetlerinin bu şekilde giderilemeyeceği kanısında.

İzmir’de kapatılan üç üniversitenin öğrencileri, yaşadıkları mağduriyeti ve beklentilerini soL’a anlattı.

MAĞDUR ÖĞRENCİLER ANLATIYOR 

Bizi sorularımız ve (adları bizde saklı olan) öğrencilerin yanıtları şöyle:

OHAL kararnamesi kapsamında okulları 65 bin öğrenciden birisiniz. Yaşanılan süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Okulumun kapatıldığını öğrendiğimde YÖK ve hükümet yetkilileri öğrencilerin kesinlikle mağdur edilmeyeceğini, yaşanılan sürecin bizi etkilemeyeceğini söylediler. Fakat daha sonrasında YÖK’ün tutarsız açıklamaları ve en son olarak açıkladığı kapatılan üniversitelerdeki öğrencilerin yeniden tercih yapacağı kararı bizim büyük bir mağduriyetle karşı karşıya kaldığımızı açıkça gösteriyor.

Son alınan karar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Yerleştiğimiz yıl aldığımız puanlar ile tercih yapmamız isteniyor. Fakat geçeceğimiz üniversitede almış olduğumuz dersleri saydıramama, hazırlık olmayan bir yerde okurken hazırlık olan bir yere geçme ya da tekrar hazırlık okuma ihtimalimiz var. Bu durum sene kaybı yaşamamıza, maddi kayba uğramamıza neden olacak. Ayrıca bulunduğumuz şehirlerdeki diğer üniversitelerde aldığımız dersler programa uymuyorsa, başka şehirlere gitmek zorunda kalacağız. Tüm bu ihtimaller göz önüne alınırsa, son alınan karar hem büyük bir belirsizlik yarattı, hem de mağdur olmamızın önünü açtı.

Yaşanması muhtemel ya da yaşanan mağduriyetlerden başka örnekler verebilir misiniz?

(Birinci mağdur öğrenci) Ben okulumu diğer vakıf üniversitelerine göre daha ucuz ve yaşadığım şehirde olduğu için tercih ettim. Ailemin bundan daha yüksek ücretler ödemesine imkan yok. Ücretler sabit kalsa bile sene uzaması ya da barınma gibi birçok masrafımız çok zor karşılayabileceğimiz bir seviyeye gelecek.

(İkinci mağdur öğrenci) Ben son sene ağırlıklı olarak staj yapılan bir bölümdeyim fakat stajların süresi ve yapıldığı sınıflar okullara göre değişiklik gösteriyor. Bu da benim farklı bir okula gitmem durumunda ciddi bir sorun ve kesinlikle sene kaybı anlamına geliyor.

(Üçüncü mağdur öğrenci) Ortalamamı yüksek tutup okuldan başarı bursu kazanmıştım. Şu an bu burs iptal oldu. Ayrıca hiç ders bırakmadım, şimdi aynı dersleri tekrar alma tehlikesiyle karşı karşıyayım.

(Dördüncü mağdur öğrenci) Ben de diğer arkadaşlarımla benzer mağduriyetlerle karşı karşıyayım. Fakat daha uç durumda olan arkadaşlarım var. Mezun olmasına birkaç dersi kalıp yaz okulunda bu dersleri vermeye çalışırken bu durumu yaşayanlar var. Ailesinin kredi çekip okuttuğu arkadaşlarım var, ailesine daha fazla yük olmamak için bir taraftan çalışanlar var.

Sizce çözüm nedir?

(Birinci mağdur öğrenci) Bence okullar kapatılmak yerine el konulmalıydı. Böylece devlet kendi bünyesinde hocalarımızı ve personelleri mağdur etmeden aynı binalarda okumamızı sağlayabilirdi. YÖK bu yerleştirme işlemini yaparken oluşacak birçok sorunun önüne bu yolla geçilebilirdi.

(İkinci mağdur öğrenci) Bu okullar YÖK izniyle açıldı ve belirli aralıklarla denetime tabi tutuldu. Dolayısıyla bir anda bu okulların FETÖ’cü olduğu ‘keşfedilip’ kapatıldı. Bu okulların açılışında hükümet yetkilileri boy gösterdi. Şimdi kandırıldık deyip işin içinden çıkıyorlar fakat biz YÖK garantisi altında bu okulları tercih ettik. Bu durumda yasal olarak da mağduriyeti giderme açısından da en uygun yolun garantör üniversitelere geçiş olduğunu düşünüyorum.

(Üçüncü mağdur öğrenci) Bende garantör üniversitelere geçiş yapılmasının en doğru karar olduğunu düşünüyorum. Bu gibi durumlarda ne yapılacağına ilişkin bir YÖK yönetmeliği var. YÖK’ün aldığı son karar bu yönetmelikle çelişiyor. Ayrıca söylemek isterim ki istediğim üniversitede okumak gibi bir derdim yok. Benim zaten bir fakültem, bir okulum vardı. Bu okuldan da kısa süre sonra mezun olacaktım. YÖK bu okullar kapatıldığında ya da iflas ettiğinde öğrencilerin mağdur olmaması için garantör üniversite hakkı vermiş. Bu benim kazanılmış hakkım. Bu hakkımın tartışılıyor olması bile yeterince can sıkıcı.