Ayrancı semti özel hastane işgaline karşı ayakta

Ankara'nın Ayrancı semtindeki Güven Hastanesi’nin ağaçlıklı yürüyüş parkuruna doğru genişlemesi nedeniyle eylem yapan mahalle sakinleri bugün belediyeye itiraz dilekçelerini sundu.

soL - Ankara

Ayrancı semtinde bulunan Şimşek Sokak’ta Ankara’nın en pahalı hastanelerinden biri olan Güven Hastanesi'nin alanını genişletme girişimine karşı mahalleli sokağa dökülmüştü. Bugün mahalleliler itiraz dilekçelerini Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ilettiler. "Remzi Oğuz Arık Mahalle Meclisi" olarak başlatılan mücadele süreciyle ilgili Mahalle Muhtarı Süleyman Demircan sorularımızı yanıtladı.

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin aldığı bir kararla Güven Hastanesi’nin sokak üzerindeki iki parseli sağlık tesisi yapmak istediğini öğrendiniz. Buradaki temel itiraz noktanız neydi?

Şimşek Sokak konut alanı iken imar planını değiştirmişler, ticariye dönüştürmüşler. Böylece 5 katlık konut yerine 10 katlık ticari bina yapabilecekler. Burası bir konut alanı, bir yerleşim alanı, burasını işyerini kaldırmıyor. Zaten kanalizasyonlar tıkalı, trafik var, gürültü kirliliği var, özel hastanenin valelerinden kaynaklanan rahatsızlıklar var… Hastane daha önce de bina yapmıştı, üçüncü bir binaya karşıyız. Belediye Meclisi kararının düzeltilmesini istiyoruz.

'Uzaktan sağlık için imar yasası bekliyorlar'

Güven Hastanesi Mahalle Meclisi’nin tepkisi üzerine mahallede oturanlara içinde kahve paketleri olan bir mektup gönderdi. Mektupta kullandıkları dil bir yana, yeni binaları uzaktan sağlık için değerlendireceklerini söylüyorlar. Bunun yapılan imar değişikliğiyle bir bağlantısı var mı?

Bir imar yasası çıkacakmış uzaktan sağlık hizmeti için. Oysa uzaktan sağlık konusuna Türk Tabipleri Birliği (TTB) de tepki gösteriyor. "Ticarete dökülmüş bir sağlık hizmeti değil kamusal ve koruyucu sağlık hizmetine ihtiyacımız var" diyor TTB. Güven Hastanesi ise şimdiden arsayı almış, yasa çıkınca hemen bu hizmete başlayacaklar.

Organize hareket ediyorlar yani..

Yalan organize olmuş, doğru yalnız kalmış.

'Mahallelinin tepkisiyle yapılan değişiklik belediye için emsal oluşturdu'

Güven Hastanesi'nin alanını genişletmek için ilk girişimi değil bu. Geçmişte neler yaşandı da bu noktaya gelindi?

1990’ların sonunda Güven Hastanesi Büyükşehir Belediyesi’ne orta refüjden bir cep açtırmıştı. Üç tane de ağaç kesmişti. Biz mahalleli olarak gittik, kepçelerin önüne oturduk. Mahalle sakinlerinden bir komite kurduk önce kaymakamlığa sonra valiliğe gittik. Vali yardımcısı o zaman bizi kabul etti, Büyükşehir’i Fen İşleri Müdürü’nü çağırdı, Müdür “Biz burada ağaç kesmedik” diye kendisini savundu. “Ne kestiniz?” diye sorunca “Ot kestik” dedi. Onun üzerine bizim mahalle sakinleri “Bu yaşımızda yalan mı söyleyeceğiz” diye tepki gösterdiler. Bu diyalog üzerine Vali bize “Anlaşıldı, siz gidin” dedi. Biz gittikten sonra “Burayı eski haline getireceksiniz” talimatı vermiş. Üç gün sonra Büyükşehir Belediyesi geldi, yolu yaptı, gübreyi attı, peyzajı yaptı, o cebi kapattırdı. Aradan bir sene geçti, Büyükşehir’in Fen İşleri bize dedi ki, “İyi ki bu işi yaptınız, başka yerler için emsal gösteriyoruz, yol açmalarına izin vermiyoruz” ve bize teşekkür etti.

'Hastane sahibi ‘Siz kim oluyorsunuz da hastanemin önünde protesto yapıyorsunuz!’ dedi'

Cep açarken hep araçlar için alan yaratmaya çalışıyorlar. Oysa Şimşek Sokak Ayrancı’nın yeşillik ve sakin yürüyüş yolu olan en uzun sokaklarından biri.

Süreç oradan başladı. Aradan 4-5 sene geçti, Güven Hastanesi bu defa orta refüjü cep otopark yapmaya kalktı. Tam şu anki yürüyüş yolundaki ağaçların arasına. Kumlar döktürdü, yeşillikleri kesti… Biz yine mahalle sakinleri olarak toplandık, yerleştirdikleri taşları, kumları attık, orayı eski haline getirdik. Ertesi gün Güven Hastanesi’nin sahibi geldi, “Siz kim oluyorsunuz da benim hastanemin önünde protesto yapıyorsunuz?” diye bizleri tehdit etti. “Biz Büyükşehir Belediyesi’ni protesto ediyoruz ama olay mahalli burada o yüzde buradayız” dediğimizde, aynen şu ifadelerle “Lan, ben olay mahalli tanımam!” diye çıkıştı. Ardından Belediye muhtarlığa 2 milyon ceza kesti. Ancak biz hukuki itirazda bulunduk, kamuoyu da bizden yanaydı, cezayı tebliğ edemediler.

'Gezi olduğunda ‘en iyi bu mahalle anlar’ diyorduk'

Hastanenin her fırsatta otoparka dönüştürmeye çalıştığı bu yol, nihayetinde koşu bandı olan bir yürüyüş yolu haline geldi. Nasıl olduğunu anlatır mısınız?

En son Güven Hastanesi farklı bir yöntem geliştirdi, şu anki yürüyüş yolunun olduğu yere elektrik hattı çekmek istedi. Belediye’yi aradık, üstünü kapattırdık. Devamında ise Çankaya Belediyesi orayı yürüyüş yolu yaptı, bizim projemizi hayata geçirdi. Böylelikle burayı koruduk. Yürüyüş yolu yapılırken de müteahhidi çağırdık, “Bak dedik, proje elimizde, eğer buradan bir milim sağa öne arkaya kayarsan tüm mahalleyi başına toplarız”. O anda da hastane yeşil alana yine bir cep yaptırmak istiyordu ki araçlar park etsin. Böyle bir mücadele geçmişi var mahallenin. Gezi olayları olduğunda oradaki parkta forumlar yapıyorduk, “Gezi’yi en iyi bu mahalle anlar, çünkü 10 sene önce ağaçların dibine oturarak şu alanımızı koruduk” diye konuşuyorduk.

'Mahalle Meclisi Büyükşehir Belediye Meclisi’ne itiraz edecek'

Bugün artık yürüyüş yoluna giremeyen Güven Hastanesi yatayına alanını genişletmeye çalışıyor. Bunu yaparken de mahalleliye vaat olarak yeni tesislerde 200 araçlar otopark yapmayı vaat ediyor…

Bu işin başlangıcı, önce biz bir kat irtifakını kuralım, imar planını değiştirelim, konuttan ticari hale getirelim, sonrası gelir diye düşünüyorlar. Bu yeni değil. Hastanenin ikinci binası yapılırken imar iznini 10 kat yaptılar. Biz Mahalle Meclisi, Baro, Şehir Plancılar Odası mahkemeye verdik, yürütmeyi durdurma kararı aldık. Ama farklı bir mahkemeye götürdüler ve yürütmeyi durdurma kararını iptal ettiler. Biz üç katı otopark yapacağız dediler, iskanı aldılar, iskandan sonra orayı acil servis, kafeterya yaptılar. Yine aynısı olacak.

Şu anda da sokağın Güven Hastanesi'nin bulunduğu noktada bir kargaşa var. Hastanenin'müşterileri' lüks araçlarıyla geliyor, valeler araçları alırken mahalleliyi rahatsız ediyor. Bu konuları da Mahalle Meclisi’nde konuştunuz zannedersem…

Kaldırımlarımızı işgal ettiler, Güven Hastanesi'nin önüne geldiğimizde yürüyemiyoruz, valelerin bulunduğu noktada yol kesiliyor. Mahalle Meclisi olarak imardan belgeyi aldıktan sonra toplantı yaptık, iki de sekretarya seçtik. Güzel bir kamuoyu oluşturduk, mahalleli konuya sahip çıktı, dostlarımız sahip çıktı. Yoğun bir baskı yapınca Mansur Yavaş Twitter’da ada parselinin numarasını istemiş, onu da ilettik. Değerlendirmesini bekliyoruz.

'Davaya kalmadan Belediye Meclisi’nde ele alınması mahallenin örgütlülüğüne bağlı'

Eylemde sadece bir talep değil bir mahalle kararı ilan edilmiş oldu: Şimşek Sokak konut alanı olarak kalacak. Peki süreç nasıl işleyecek?

Biz konut olarak tasarlanmış Şimşek Sokak’ın yapısının ticarileşmesini istemiyoruz. Bu değişiklik olunca yaşam alanlarımız gidiyor, yeşilliğimiz gidiyor, emsal oluyor, altyapı da kaldırmıyor. Büyükşehir Belediyesi’nin bizi görmeden, bizi saymadan aldığı bu yanlış kararı düzeltmesini istiyoruz. Alınan kararın Nisan’ın 26’sına kadar askı süresi var. Biz Mahalle Meclisi’nde hazırladığımız dilekçeleri mahalleliye dağıttık, bugün bu dilekçeleri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na teslim ettik. Bu arada Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası da itiraz ediyor. 26’sından bir ay sonra dava açabiliyoruz. Davanın kazanılması veya kaybedilmesine göre Belediye Meclisi’nde yeniden değerlendirilmesi söz konusu olacak.

Peki dava sürecine kalmadan Belediye Meclisi mahallelinin bu talebini gündemine alamaz mı?

Her ayın ilk haftasında Belediye Meclisi toplanıyor. Önümüzdeki Mayıs toplantısında büyük olasılıkla gündeme getirecekler, tartışma konusu da olacak. Kararın düzeltilmesi Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Meclis’teki üyelerinin inisiyatifine bağlı. Bu da mahallenin duyarlılığına ve örgütlülüğüne bağlı. Cumartesi günkü eylemde apartman yöneticileri konuyu WhatsApp gruplarından paylaştı, yaygın bir tepki var, yüzlerce insan geliyor, "Biz ne yapabiliriz" diye soruyor. Mahalleli konuyu sahiplendi. Dayanışma belirleyici olacak.