Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), İnegöl ve Dörtyol’da yaşanan olayların ardından yayınladığı bildiride, “Bugün gelinen noktanın sorumlusu AKP Hükümeti’dir. Elinde silah tutarak barış istediğini söyleyenlerin şiddeti yeniden kullanan sorumsuzlukları ve hükümetin sorunu bir oy kaygısına, neredeyse ‘komşular pazarda görsün’ anlayışına dönüştürmesinin sonuçlarını yaşıyoruz” denildi.
"Hükümet sorunu oy kaygısına dönüştürdü"
Bildiride bu süreçten nemalanmaya çalışan kimi provokatif çevrelerin girişimlerine göz yummanın, yaşanan olayları basit adi bir asayiş sorununa indirgemenin, etnik çatışmanın fitilini ateşlemekten başka bir anlama gelmeyeceği belirtilerek, şöyle denildi:
“Bu anlamda yetkililerin ağızlarından dökülen sözler dehşet vericidir. AKP Hükümeti’nin ‘demokratik açılım’ adı altında uygulamaya soktuğu düzenlemeler toplumun geniş kesimleri tarafından büyük bir umut yaratmıştı. Ancak AKP, sorunun çözümünü, siyaseti silahların gölgesinden kurtarmakta değil, kendi iktidarını bölgede güçlendirmek amacı ile kullanmıştır. Bir yandan dağdakiler silah bıraksın denirken, diğer yandan parti kapatmalar, tutuklamalarla samimi olmadığını göstermiştir. Bugün gelinen noktanın sorumlusu AKP Hükümeti’dir. Elinde silah tutarak barış istediğini söyleyenlerin şiddeti yeniden kullanan sorumsuzlukları ve hükümetin sorunu bir oy kaygısına, neredeyse, ‘komşular pazarda görsün’ anlayışına dönüştürmesinin sonuçlarını yaşıyoruz.”
Her gün yeni cenazelerin geldiği, kan ve gözyaşıyla ayrılık tohumlarının ekildiği bir Türkiye tablosu istenmiyorsa, cesaretle demokratikleşme yolunda hızlı adımların atılması gerektiği ileri sürülen bildiride “Ve bundan da herkes sorumludur” uyarısı yapıldı.
"Demokratikleşme çabaları kararlılıkla sürdürülmeli"
DİSK çatışma ve ölümlerin çözüm olmadığını belirtirken “Bu gerçeği görmeyenler, sadece ve sadece çatışma ortamlarından, kan ve gözyaşlarından medet uman ‘savaş tacirleri’dir” görüşünü savundu.
Demokratikleşme çabalarının kararlıkla sürdürülmesi istenen DİSK bildirgesinde şöyle denildi:
“Özgür, eşit ve demokratik bir Türkiye için gerçek bir açılım ve bu alanlarda genişleme şarttır. Öncelikle devletin ve siyasetin çok kimlikli, çok kültürlü ve çok inançlı toplum gerçeğine kapalı yapısı, anayasa, yasalar ve kurumlar dahil olmak üzere değiştirilmeli, demokratik bir muhtevaya kavuşturulmalıdır. Sorunun çözüm yollarının bütün boyutlarıyla sınırsızca tartışılmasını önleyen yasal ve idari engeller kaldırılmalıdır.”
"Yeni Sivaslar, Maraşlar, Çorumlar olmasın"
İktidar, muhalefet, siyasiler, sendikalar ve kitle örgütlerine sorumluluk çağrısı da yapılan bildiride, “Yeni Sivaslar, Maraşlar, Çorumlar olmaması için herkes taşın altına elini koymalı, yeni kanlar ve gözyaşları akıtılmadan harekete geçilmelidir. Artık daha fazla ölüm ve ırkçı saldırganlık istemiyoruz. Ülkemiz özlediği barış ve kardeşliğe kavuşmalıdır” denildi.