Zorlama dava bugün görülecek: Barışlar 'ilk kez' hâkim karşısına çıkıyor

“MİT kanununa muhalefet” suçlamasıyla tutuklanan, aralarında Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu'nun da bulunduğu 8 gazetecinin duruşması bugün görülecek. Mart ayında başlayan tutuklamalarla bugüne gelinen süreç ise hukuksuzluklarla dolu.

Haber Merkezi

Libya'da yaşamını yitiren MİT mensubunun Manisa'daki cenazesine dair haberler gerekçe gösterilerek tutuklanan Odatv haber müdürü Barış Terkoğlu ve Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan’ının da araların bulunduğu gazetecilerin ilk duruşması bugün görülüyor. 

Oda TV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Oda TV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, muhabir Hülya Kılınç, Yeniyaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik, Yeniyaşam Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser ve Yeniçağ yazarı Murat Ağırel davada yargılanacak tutuklu gazeteciler. Yurtdışında bulunan BirGün Gazetesi yazarı Erk Acarer hakkında yakalama kararı çıkartılırken, CHP Akhisar Belediyesi Basın Birimi görevlisi E.E. ise tutuksuz yargılanıyor.

Mart ayının başında Barış Terkoğlu’nun gözaltına alınması ile başlayan tutuklama dalgası, Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Hülya Kılınç’ın tutuklanması ile devam etmişti.

Odatv'ye erişim engeli

Tutuklamaların hemen ardından Odatv’ye erişim engeli getirilmiş, Odatv sitesine girilmek istendiğinde çıkan mesajda, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun kararına istinaden söz konusu internet sitesi hakkında "idari tedbir" uygulandığı belirtilmişti. 

Suç sayılan haber Meclis'te paylaşıldı

Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ında aralarında bulunduğu gazetecilerin tutuklanmasına neden olan ölen MİT mensubu haberinden bir hafta önce, söz konusu haber İYİP vekili Ümit Özdağ tarafında Meclis kürsüsünden dile getirilmişti. Özdağ, "Neden gizliyorsunuz? Libya'daki iç savaşa katılmanızın Türk halkı tarafından kabul edilmediğini görerek, şehit haberlerinin gelmesine halkın tepki vereceğini düşünerek mi şehit haberlerini gizliyorsunuz? Bu haberi gündeme taşıyan Yeniçağ gazetesinden iki gazetecinin Murat Ağırel ve Batuhan Çolak'ın sosyal medya hesaplarını ele geçiriyorsunuz. Yaptığınız hiçbir şeyin makul bir izahı yok" ifadelerini kullanmış, ancak herhangi bir soruşturmaya uğramamıştı.

Terkoğlu'nun savunması hafızalardaki yerini koruyor

Gözaltına alınmasının ardından çıkarıldığı mahkemede yaptığı savunmada ‘’Gerekirse betona gömüleceğiz, ama bize bir haber bahanesi ile bu tezgahı kuran çeteye teslim olmayacağız’’ diyen Terkoğlu, ‘’Yargıyı kendi hesaplarına meze eden yapılanmalar ile mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Bu dava, bu savunma, bu mücadele beni yoksul bir halk çocuğu olarak alıp bu ülkenin yurttaşlarının arasına yerleştiren bu ülkeye bu Cumhuriyete benim borcumdur. Bu tezgahı kuranlar şunu bilsinler ki emin olun tarih göstermiştir ki hukuku kendi ikballerine aracı yapanlar er ya da geç o hukukun pençesinde can çekişir. Söyleyeceklerim bundan ibarettir" ifadelerini kullanmıştı.

Alaattin Çakıcı serbest, Barışlar tutuklu

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Covid-19 pandemisinin başlamasının ardından çıkarılan yeni infaz yasasından Barışların ve tutuklu gazetecilerin yararlanamaması için iktidarın ayak oyunlarına sahne oldu. 

Hazırlanan tasarıya, son gün gece 3’te eklenen MİT’e karşı işlenen suçların yeni yasa kapsamının dışına çıkarılması ile tutuklu gazetecilerin serbest kalması engellendi. 

Sonuç olarak da Alaattin Çakıcı gibi mafya babaları yeni infaz yasası ile serbest kalırken, Barışlar ve tutuklu gazeteciler tutuklu kalmaya devam etti.

18 yıla kadar hapis cezası istendi

Savcılık, Oda TV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Oda TV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, muhabir Hülya Kılınç, Yeniyaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik, Yeniyaşam Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser, Birgün yazarı Erk Acarer, Yeniçağ yazarı Murat Ağırel ve CHP Akhisar Belediyesi Basın Birimi görevlisi E.E. hakkında iddianame düzenledi.
8 kişi hakkında 'Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama', 'İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek' iddiasıyla 7 yıldan 18 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

İddianame kabul edildi

Gazetecilere 18 yıla kadar hapis isteyen iddianame Mayıs ayının başında İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamenin kabul edilmesini Odatv’ye değerlendiren Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'nun avukatı Hüseyin Ersöz, "Tutuklu gazeteciler hakkındaki iddianame kabul edildi. İçi boş, ciddiyetten uzak, hukuk tekniğine aykırı ve gazetecilerin bir dakika dahi tutuklu kalmaması gereken isnatlar var karşımızda. Biliyorduk zaten ama kısaca, 'dağ fare doğurdu' diyebiliriz" diye konuştu.

Barış Pehlivan darp edildi

Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, 6 Mart’ta tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne götürülmüş, cezaevine kabul sırasında bir gardiyan tarafından darp edilmişti.

Barış Pehlivan ile birlikte altı gazetecinin tutuklu yargılandığı 50 sayfalık iddianamede de savcılar darp olayının olmadığını öne sürerek, “dezenformasyon faaliyeti” şeklinde ifadeler kullanmıştı. Ancak Odatv, Barış Pehlivan’ın darp edildiği görüntülere ulaştı.

AİHM'den Odatv kararı

Mayıs ayının ortasında ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’nı Odatv’ye tazminat ödemeye mahkum etti.
AİHM, Adalet Bakanlığı'nın tutuklama sürecine ilişkin 'hak ihlali yapıldığı' yönündeki deklerasyonunu 9 Nisan'daki kararla kabul etti. Bu kararla bakanlık Odatv yönetici Barış Terkoğlu ile Barış Pehlivan'a belirlediği bir miktarda tazminat ödemeyi kabul etmiş oldu.

Avukatlara dahi haber verilmeyen duruşma

Tutuklu bulunan gazeteciler Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Mehmet Ferhat Çelik ve Aydın Keser'in 8 Mayıs Cuma günü görülmesi gereken duruşmaları, 2 Mayıs Cumartesi günü gazetecilerin avukatlarına haber verilmeden görülmüş, duruşma sonunda mahkeme, 6 gazetecinin de tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti.

'İddianame tutarsızlıklarla dolu'

Tutuklu gazetecelerin duruşmasını ve tutuklanmalarından bugüne gelinen süreci soL'a değerlendiren avukat Özge Demir, ''Dava konusu haber, herkes tarafından bilinen daha önce de pek çok kez haber yapılmış olan bir konunun haberleştirilmesinden ibaret. Haber tamamıyla fikir ve düşünce özgürlüğü kapsamında. Habere baktığınızda bu o kadar açık ki, bunun karşısında yazılan iddianame de soruşturma süreci de tutarsızlıklarla dolu bu nedenle'' ifadelerini kullandı.

'Ağır koşullarda tecritte kaldılar'

Barışların ve tutuklu diğer gazetecilerin infaz yasasının dışında tutulmasını eleştiren Demir, ''Gece yarısı ev basılması ile başlayan hukuksuz süreç, Barışlara yüklenen suçlama nedeniyle hiç hapiste kalmamaları gerekirken, sırf çıkmasınlar diye gece yarısı MİT Kanunu, İnfaz Yasası Değişikliğine eklenmesi ve indirim kapsamından çıkartılması ile devam etti. Yani hırsızlar, rüşvet verenler, kadına yönelik şiddet uygulayanlar çıktı, Barışlar çıkmadı. Üstelik pandemi gibi bir süreçte ağır koşullar altında, Silivri'de tecritte kaldılar'' diye konuştu.

Aynı haberle iki kez yargılanmalarının hukuka aykırı olduğunu da belirten Demir, ''Şimdi ise aynı haberin, aynı konuyu düzenleyen özel kanun olan MİT Kanunu'nun 27. maddesi ile genel kanun olan TCK 329. maddesini ihlal ettikleri iddiası yer alıyor iddianamede. Yani aynı haber nedeniyle iki kez yargılanıyorlar ki bu zaten hukuka aykırı. İddianame daha pek çok iç tutarsızlıklarla dolu'' sözlerini sarf etti.

'Siyasi nedenlerle tutuklandılar'

Son olarak tutuklanmaların siyasi nedenlerle yapıldığını vurgulayan Demir, ''Bu kadar hukuksuzluğun herkese yetmesini umuyorum. Barışlar haber nedeniyle değil siyasi nedenlerle, gazetecilik yaptıkları için hapsedildiler. Yarın yargılanan şey açık ki gazetecilik olacak. Umuyorum ki, artık aklı, vicdanı ve hukuku bir nebze olsun rahatlatan bir karar çıkar ve en azından Barışlar, tüm gazeteciler serbest bırakılır. Türkiye kırılgan bir ülke ve biliyoruz ki gerçeği yazan, haksızlığa karşı çıkan gazetecilere bir gün herkes ihtiyaç duyar. Kimin nerede durduğu ise, en çok böyle anlarda açığa çıkar'' sözleriyle açıklamalarını sonlandırdı.