Sosyal medyada 'fiş çekme' provası: Halkı ne bekliyor?

AKP'nin 13 Kasım'da BTK eliyle uygulamaya koyduğu hukuksuz bant daraltma adımı ülkenin önemli gelişmelere gebe olduğu bir süreçte medya alanında yaşanacaklara ilişkin ipuçları sunuyor.

Haber Merkezi

13 Kasım’da Taksim İstiklal Caddesi’nde yaşanan bombalı saldırının hemen ardından önce yayın yasağı kararı alan iktidar, sonrasında da sosyal medyayı hedef alan ‘bant daraltma’ uygulamasını ilk kez resmi olarak uyguladı.

Milyonlarca kişi habere ve gelişmelere ulaşmak isterken bu süreçte sosyal medya kanallarına erişemedi, habere ve gelişmelere ulaşım hakları kısıtlandı.

Sosyal medyayı büyük oranda devre dışı bırakan uygulama büyük tepki çekerken, konuya ilişkin yapılan açıklamada hangi hukuki gerekçeye dayanarak bu adımın atıldığı ise resmi olarak açıklanmadı.

Düzenleme nasıl gündeme geldi?

Sosyal medya platformlarına yönelik bant daraltma yetkisi ilk olarak 2020 yılında çıkarılan bir düzenlemeye dayanıyor. Söz konusu düzenleme ise içerik açısından 13 Kasım’da uygulanın oldukça dışında bir yetkiyi içeriyor.

Türkiye’de sabit temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcılara yönelik uygulanacak yaptırımların içerisinde yer alan “bant daraltma” yetkisi, daha sonra geçtiğimiz haftalarda Meclis’ten geçen sansür yasasında da içeriği genişleyerek yer bulmuştu.

Buna göre “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma”, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar”, “devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk” suçlarına konu internet içeriklerini oluşturan veya yayanlara yönelik gerekli bilgilerin talep edilmesi durumunda ilgili sosyal ağ sağlayıcıları, bilgileri adli mercilere verecek.

Bunun yapılmaması durumunda cumhuriyet savcısınca, yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde 90 oranında daraltılması talebiyle Ankara Sulh Ceza Hakimliğine başvurulabilecek.

Karar çıkması durumunda ise BTK devreye girecek ve uygulamaya yönelik adımı atacak.

Kendi hukuksuzluğuna dahi uymamak

Yani kısacası bant daraltma adımı, Meclis’ten geçen ve büyük tepkilere neden olan hukuksuz halinde bile belli bir prosedürü içeriyor ve öngörüyor.

Ancak 13 Kasım’da yapılan uygulama, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından, “patlama sonrası ortaya çıkan gerçek dışı paylaşımlara ilişkin sosyal medya platformlarında bant daraltma uygulaması yapıldığı” şeklinde duyuruldu.

Bu uygulamanın dayanağı konusunda ise hiçbir resmi bildirimde bulunulmadı.

Peki, nasıl devam edecek?

Örneğin önümüzdeki süreçte, seçimler öncesi veya sırasında iktidar sosyal medyayı “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” iddiasıyla anında kapatma yoluna gidebileceğini, bunun için de özel bir hukuki süreci dahi işletmeye ihtiyaç duymayacağını göstermiş durumda.

Yaşanan son bant daraltma gündemine dair soL TV’ye konuşan TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, “Bu tür adımlar ters teper deniyor, öyle değil. Geleneksel medya yavaş yavaş etkisini yitiriyor. İnsanlar denetimi daha kolay mecralara mahkum hale getiriliyor, o mecraların çürümesi ve çöp haline gelmesi için de çalışıyorlar. Sonra çöp haline geldi diye sansüre başlıyorlar. Sonra ortada medya kalmıyor” derken, geleneksel yayını sürdüren muhalif yayınların önemine işaret etmişti.

'Yasadışılığı normalleştirmeyeceğiz'

Öte yandan konuya dair soL Haber’e değerlendirmede bulunan PE İletişim Emekçileri Dayanışma Ağı, “Yasadışılığı normalleştirmeyeceğiz” ifadesini kullanırken, AKP’nin bu uygulamalardaki keyfiliğine işaret etti.

"Yanlış bilgilerin yayılmasını sınırlama" gerekçesiyle atılan bu adımın, habere erişimin kısıtlanması ve bilgi kirliliğinin daha fazla yayılması anlamına geldiğine işaret eden İletişim Ağı, “AKP'nin haber alma hakkımızı her istediğinde elimizden alacak özgürlüğe sahip olmasını ve yasadışılığı normalleştirmesini kabul etmiyoruz” vurgusunda bulundu.