Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Beşar Caferi önceki gün BM Genel Kurulu’nda gerçekleştirdiği konuşmada; Suriye’nin herhangi bir yerde, herhangi bir koşulda ve herhangi bir şekilde kimyasal silah kullanımını şiddetle kınadığını yinelerken, bu yönde Suriye ordusu ve hükümetine yapılan suçlamaların uydurulmuş ve çarpıtılmış iddialardan ibaret olduğunun altını çizdi.
Al Masdar'ın haberine göre BM Genel Kurulu’nun Suriye’yi suçlayan karar tasarısını oylamaya sunması ardından konuşan Caferi; kimyasal silah kullanımından hedef alınanların Suriye halkı olduğuna vurgu yaparken, Suriye halkının yıllardır "belli başlı devletlerin aleni ve gizli muhtelif türlü destek temin ettikleri teröristlerin saldırılarına maruz kaldığını" belirtti.
'BU ÖRGÜTLER KORUNDUKLARINI BİLİYOR'
Caferi, "bu terör örgütlerin Suriye halkına kimyasal silah kullanmaktan hiçbir zaman çekinmediğini" ve "onları destekleyen ve yönlendirenlerin bu terör örgütlerine koruma sağlayacağını bildiklerini" aktardı.
Caferi, Suriye’nin maruz kaldığı bu asılsız suçlamalar ardından dün Han Şeyhun Beldesi ve ABD’nin saldırdığı Şayrat üssünde tarafsız ve dürüst bir soruşturma yapacak bir komitenin gönderilmesi için Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü genel müdürüne talep gönderdiğini belirtti.
Suriye hükümetinin, gönderilecek uluslar arası soruşturma heyetinin Şayrat Bölgesine güvenli ulaşımını temin etmeyi taahhüt ettiğini ifade eden Caferi, İdlib kırsalı Han Şeyhun beldesine ulaşımının, El Kaide’nin Suriye kolu Nusra Cephesi’ni destekleyen ve yönlendiren kimi devletlerin aracılığı ile olmaması gerektiğine dikkat çekti. Caferi bu devletlerin başında da "Türkiye, ABD, İngiltere, Fransa, Suudi Arabistan ve Katar'ın bulunduğunu" söyledi.
'BU SİLAHLARI KULLANAN SURİYE DEĞİL ABD'DİR'
ABD, İngiltere ve Fransa’nın daha önce Irak ve Libya’da olduğu gibi başka devletlere saldırmak için BM ve BMGK’yı araç olarak kullanmayı alışkanlık haline getirdiklerine vurgu yapan Caferi; BMGK’ya sunulan karar tasarısı metninin incelenmesi halinde bu devletlerin asıl amaçlarının gerçekleri ortaya çıkarmak değil, Suriye’nin egemenliği ve halkının hedef alındığının olduğunun net bir şekilde görüleceğine işaret etti.
Caferi, "Hiroşima ve Nagazaki’de nükleer silahı, Vietnam’da kimyasal ve biyolojik silahı, Irak’ta zengin uranyumu kullanan, Cezayir çölünde masum sivil insanlara karşı nükleer silah denemelerinde bulunanın Suriye değil, ABD olduğunun" altını çizdi