'İşten çıkarılan işçiler işe geri dönecek, kıdem tazminatı hakkı elinden alınan işçiler tazminatını alacak. Belediye işçileri örgütlenecek.'
Kasım ayı enflasyon rakamları açıklandı.
TÜİK’in açıkladığı verilere göre yıllık enflasyon %85,51’e dayandı. Bu oran son 20 yılda hesaplanan en yüksek enflasyon seviyesini gösteriyor.
TÜİK'e ek olarak İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) açıkladığı İstanbul Ücretliler Geçinme endeksi %108,77, Enflasyon Araştırma Grubu ENAG' ın farklı bir yöntemle hesapladığı enflasyon %185,35 çıktı.
Üç farklı rakam.
Gerçek, rakamlardan çok farklı. Gerçek, TÜİK'in rakamlarından çok uzak. Pazar, market, kiralar, faturalar sürekli artıyor. Geçinmeye çalışan milyonlar eve giren ücretle, çıkan arasında derin bir matematikle ay sonunu getirmeye çalışıyor.
Temmuzdaki asgari ücret zammının altından ise çok sular aktı. Yapılan ücret zamları daha ertesi ayında fayda etmemeye başladı. Haliyle pek çok işyerinde işçiler geçinebilmek için zam talep ediyor.
Bu hafta biri CHP'li Beşiktaş Belediyesi, diğeri ise AKP'li Pendik Belediyesinde olmak üzere işçiler iş bıraktı.
Beşiktaş Belediyesi'nde çalışan ulaşım emekçileri taleplerini belirlediler. Geçen sene Patronların Ensesindeyiz (PE) Beşiktaş Belediyesi Ulaşım Emekçileri Komitesini kurarak mücadele eden işçiler bu sefer taleplerini daha ileri taşıdı. Yemek, yol, banka promosyonuna ek olarak kadro talep ettiler.
CHP'li Beşiktaş Belediyesi iş bırakan işçileri dinlemek ve karşılarına çıkıp konuşmak yerine grev kırıcılık yaptı. Taşeron patronu dışarıdan şoförler getirerek, iş bırakan işçilerin yerine çalıştırmaya kalkıştı. Yetmedi işçileri birbirine kırdırmaya kalktı. Grev kırıcı olarak getirdikleri işçiler arasında akrabaları da yer alan taşeron patronu belediye işçilerini tehdit etti.
Belediyeler toplum çıkarının olduğu yerlerdir. Bir özel işletme değil, kamu kuruluşudur. Ama gelin görün ki belediye başkanı, taşeron patronu eliyle işçiye elinden geleni ardına koymuyor. Şiddet uyguluyor, tehdit ediyor, bu işe öncülük eden, sesi biraz fazla çıkan işçiyi ise Kod 49 ile kapı önüne koyuyor.
İki gün önce ise Pendik Belediyesi’nde çalışan temizlik işçileri düşük ücretlere karşı iş bıraktı. Hizmet İş Sendikası ile Belediye Başkanlığı arasında sıkışan işçiler, yapılan toplu sözleşmedeki ücretler karşısında ezilmiş durumda.
Pek çok belediyede TİS dönemiydi. Pendik Belediyesi, CHP'li belediyelerde yapılan zam oranından daha yüksek bir ücret artışı yaptığını söyleyerek reklam yapmış, övünerek kendini diğer belediyelerle kıyaslamıştı. Açlık sınırı seviyelerinde ücretler üzerinden yapılan bu yarışta kaybedenin belediye çalışanları olduğu kısa sürede ortaya çıktı.
Pendik'te iş bırakmanın olduğu gün Belediye Başkanı Ahmet Cin bir açıklama yaparak işçileri tehdit etmiş, meşru olmayan bir eylem yaptıklarını söylemişti. "Pendik Belediyesi temizlik işçilerimizden bazıları, siyaseti şiddetle kirletmek isteyenlerin tahrikleriyle toplu sözleşme, iş barışı, görev bilinciyle bağdaşmayan bir eylemde bulunmuşlardır. Bu arkadaşlar, bu haksız ve tutarsız eylemin parçası olmak istemeyen diğer çalışanları zor kullanarak engellemeye çalışmışlardır."
AKP'li belediye AKP'li olmayan belediyelerdeki grevleri göstererek başka partinin işçileri "siyaset devşiriyor" diyor, CHP'li belediyelerde ise hakkını aramak "provokatörlük" oluyor.
Uzun yıllar çalışmış işçileri kıdem tazminatı hakkını vermeden işten çıkarıyorlar. Böyle cezalandırıyorlar.
Başkan Cin, Pendik Sanayici ve İşadamları Derneğ’inde kurucu başkanlık ve yönetim kurulu başkanlığı görevini yapmış. Kendisi Pendikli bir patron. 2021 yılında basına da yansıyan bir raporda 7 danışmanına 1 yılda 1 milyonun üzerinde maaş verdiği belirtilmişti. Belediye başkanının TÜGVA başta olmak üzere çeşitli gerici derneklere bina kiralayarak binlerce liralık belediye kaynakları buralara akıttığı anlatılıyor.
Belediyenin kaynaklarını kendi menfaatleri ve siyasi çıkarları için kullanan AKP'li belediye konu işçilere gelince ucuza çalıştırmada sınır tanımıyor.
Her iki belediyenin de ortak noktası işçi düşmanlığıdır, işçileri üç otuz paraya çalıştırmaktır, örgütlenen, şartları kabul etmeyen işçileri belediyeyi zayıflatıyorsunuz diyerek düşman ilan etmektir, tazminatsız bir şekilde işten çıkarmaktır.
Her iki belediyede de işçiler Patronların Ensesindeyiz Ağı ile temas kurdular, PE avukatları ile toplandılar, mücadele ettiler.
Farklı belediyelerden işçiler PE Belediye Emekçileri Dayanışma Ağında örgütleniyor, haberleşiyor, toplantılar yapıyor. Yaşadıkları karşısında neler yapacaklarını, haklarını konuşuyor. Toplu sözleşme süreçlerinde iradelerini yok sayarak imzalanmasına birlikte tepki veriyorlar.
Beşiktaş’ta işçilerin mücadelesi işten çıkarmaları geri çevirdi, yemeklerinde iyileştirme sağladı. Pendik’te ise mücadele devam ediyor. İşten çıkarılan işçiler işe geri dönecek, kıdem tazminatı hakkı elinden alınan işçiler tazminatını alacak. Belediye işçileri örgütlenecek.