'Her iki isim de önceki Hazine Bakanlarından ve Merkez Bankası başkanlarından farklı. Daha işbilir bir şekilde ekonomiyi patronlar için yönetiyorlar.'

Gaye Erkan'ın profesyonelliği, işçi düşmanlığıdır

Seçimlerin ardından "klasik" iktisat politikalarına dönüş anlamına gelen iki değişiklikten ilki Hazine Bakanlığında, ikincisi Merkez Bankası Başkanlığı görevinde oldu.

İlkinin başına Mehmet Şimşek getirildi, diğerine ise Hafize Gaye Erkan.

Her iki isim de önceki Hazine Bakanlarından ve Merkez Bankası başkanlarından farklı. Daha işbilir bir şekilde ekonomiyi patronlar için yönetiyorlar. Temsil ettikleri sınıfın çıkarları için yaptıklarından emin bir şekilde adım atıyorlar, patronlara güven veriyorlar.

Örneğin, Nebati ne kadar güven vermiyorsa, bunlar o kadar ne yaptığını biliyor.

İkisi de klasik iktisadi modelleri savunuyor.

Her ikisi de muhalefet tarafından onay aldı.

İkisi de Amerikancı. İkisininde Amerika ve Avrupa’da dostları var. Erdoğan’ın dediği gibi söylersek “kökleri dışarıda”.

Seçimlerin ardından sermaye çevrelerine güven verdiler. Ülkeye para akışı için elde kalan kaynakların satışı teminatını verdiler. BAE'yle yapılan işbirlikleri, satılmayan diğer kamu varlıklarının satışa çıkarılması ve batıyla uyumlu ekonomi politikaların hepsi patronları mutlu etti.

Patronların mutlu olduğu bir tablo halkın mutsuzluğu demektir.

Bu iki bürokrat tehlikelidir. Emekçi sınıflar açısından en acımasız ekonomi politikaları hayata geçirecek isimlerdir.

Her ikisi de profesyoneldir.

Dün TCMB'nin 2023 3. çeyrek tahminlerini açıklayan Gaye Erkan’ın yaptığı sunumun ardından pek çok kişi sunumun gerçekçi bir fotoğraf sunduğunu anlattı. İşine hakim bir şekilde açıklamalarını yaptı:

"Ücret artışları maliyet artışlarına yol açmaktadır. Ücret artışlarının çoğu birkaç ayda fiyatlara yansıyacak. Hizmet sektöründe fiyat artışları yüksek seviyelerini sürdürmekte. Kira artışları enflasyon üzerinde etkili. Enflasyondaki ataletin kırılması beklentilerin çıpalanmasına bağlı. Tüm araçlarımızı enflasyon tek haneye gelene kadar kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz."

Bu profesyonellik yaşanan ekonomik sıkıntıların çözümü için kemer sıkma politikalarının daha da vahşileşmesi anlamına geliyor.

Sermaye sınıfının işine hakim yetkilisinin ekonominin iyileşmesi için ürettiği “gerçekçi” çözümler, emekçi halka acımasız bir şekilde yansıyacaktır. Çünkü profesyonellikte acıya ve duyguya yer yoktur. Sınıfının çıkarı için çözüm belliyse adım atılır. Bu iki isimde buna çok uygundur.

Bu gerçekçilik, Erdoğan'ın ve önceki ekonomi yetkililerinin yaptığı gibi kulaklarının üzerine yatıp, bir şey yokmuş gibi davranmaktan çok, tam tersine “ekonomi kötü, buradan çıkmak için herkes üzerine düşeni yapacaktır” demektir. Ekonominin çok kötü olduğu savını, acı olanı kabul ettirmek için söylüyorlar.

Ekonomi kötü diyerek patronlara daha fazla kaynak aktaracaklar. Patronların lehine dönüşümlere daha fazla gaz verecekler.

Klasik iktisadi modellerin kemer sıkma politikaları da klasik.

Mesela enflasyon tahminlerini daha özgüvenli açıkladılar. Enflasyon yükselmeye devam edecek diyerek toplumu daha kötü tabloya ikna etmek istiyorlar.

Erdoğan’ın emeklilere yapılacak zammı yıl sonuna bırakması tam da bu gerçeklikten kaynaklanmaktadır.

Dahası maliyetler artıyor diyerek işten çıkarmalara hız verecekler. Maaşlar ödenmediğinde patronları haklı görecekler.

Özetle her iki isimde patronların ekonomi alanındaki sopalarıdır.

Bu halka “kemer sıkın, sabredin” demenin sınırı var. Bu halk buna izin vermeyecek.

Emekçi halka kuru ekmeği işaret eden, acımasız politikaları işçilere dayatan Şimşekler, Gaye Erkanlar bu ülkeden gidecek.