'Zenginliklerin sürekli patronların kasasına aktığı bir dönemde asgari ücret tartışmalarında açlık sınırında ücretleri telaffuz eden mevcut sendikal anlayış değişmelidir.'

Belediyelerde mücadele nasıl devam edecek?

Belediye işçileri ücretlerine zam talebiyle mücadele ediyor. 

İzmir’de, Ankara’da, İstanbul’da ve farklı il ve ilçelerde belediye işçileri önerilen zam teklifini kabul etmeyerek eylemler yaptı, yapmaya devam ediyor.

Yapılan eylemler sonucu ücretler, işçilerin talep ettiği oranlara yaklaştı. Bu, işçiler için kazanım oldu.

Şayet işçiler mücadele etmeselerdi, belediyenin "zam yapmadık demeyiz" tadında önerdiği ücretleri kabul etmek zorunda kalacaklardı.

Diğer taraftan pek çok örnekte işçiler sadece belediye yönetimlerine değil, sendikanın uzlaşmacı tutumuna karşı da mücadele etti. 

İşçiler buna izin vermedi ve sendikayı da aşarak önemli bir mücadele ortaya çıkardı. Ankara’da Yenimahalle ve Mamak belediyelerinde çalışan işçiler, Patronların Ensesindeyiz (PE) Ağı ile birlikte hareket ederek istediklerine yakın hakları kazandılar.

Mamak ve Kadıköy belediyesi işçileri aynı talepler için mücadele etti

Bugünlerde Mamak'ta iş bırakan işçiyle, Kadıköy'de iş bırakan işçiyi harekete geçiren nedenler ortak.

Emekçiler geçinemiyor, aldıkları ücretler kiraya, faturalara, markete yetmiyor. Bunun için de hangi belediye olursa olsun hakkını arıyor.

Geçmişte zam dönemlerinin sessiz sedasız geçiştirildiği AKP’li belediyelerde, işçilerin mücadele ettiği, sloganlarının duyulduğu örnekler yaşanıyor. Bu normal.

AKP'li bir belediyede çalışan işçiyle, CHP'li bir belediyede çalışan işçi arasında ücretler, sosyal haklar, çalışma koşulları arasında köklü bir fark yok.

Bu tabloda işçilerin, belediye CHP'liymiş, AKP'liymiş diye bakarak siyasi bir tutumla hareket etmesi de zayıflıyor. Bu bakışın kazananı belediye adı fark etmeksizin bütün belediye işçileri oluyor. 

Bir fabrikada patron, etnik kökeni, memleketi sömürüyü gizlemek için birer etmen olarak nasıl kullanıyorsa, bunun belediyelerde de geçerli olduğunu biliyoruz.

İşçilerin bu çelişkiyi gördüğü anda birlikte hareket etmesi ve bu birliği daha ileriye taşıması en büyük kazanımdır.

İşçilerin birliğinin ve mücadelesinin sürekliliği

Bu mücadelelerde elde edilen ücret kazanımları çok değerli. Ancak fiyatların sürekli yükseldiği, ücretlerin hızla eridiği sırada daha fazlasına ihtiyaç var. 

İşçilerin birliğine, örgütlenmesine ve mücadelenin sürekli hale getirilmesine...

Neden?

Edirne Belediyesi Başkanı sosyal medyayı iyi kullanan belediye başkanlarından biri. Yaptığı “icraatları” paylaşıyor. Bu paylaşımlarından birini, ülkede sıcaklıklardan kaynaklı dışarıya çıkmayın uyarıları yapıldığı bir zamanda yaptı. Başkan paylaşımında, “hizmet aşkıyla”, 40 derecenin üzerinde havaya rağmen işçilerin yollara parke taşlarını nasıl döşediklerini övünerek anlattı.

Bu durumu belediye başkanı için "işçi düşmanlığı yapmış", "kantarın topuzunu iyice kaçırmış" diyerek açıklayabiliriz. Ancak bu sadece öfkeleri harlar ve bir süre sonra bu öfke söner. Ama sorun çözülmez.

Belediye işçilerinin örgütsüzlüğü, belediye yönetimlerinin işçileri görmezden gelmesine neden oluyor. “Hizmet” diyerek birilerinin kâr elde etmesini sağlıyorlar. Piyasacı belediyelerin piyasacı başkanları da adlı adınca “patron” oluyor. 

Belediye işçileri neden örgütlenmeli?

İşçilerin savunmasız bırakılmasının, örgütsüzleştirilmesinin, haklarının törpülenmesinin en büyük nedenlerinden biri ücret sendikacılığıdır. Zenginliklerin sürekli patronların kasasına aktığı bir dönemde asgari ücret tartışmalarında açlık sınırında ücretleri telaffuz eden mevcut sendikal anlayış değişmelidir.

Bu sorun aşılmalıdır.

Belediye işçileri mücadele ettiğinde, belediye yönetimi sorunu çözmek yerine işçileri halka şikayet ediyor ve düşman hale getiriyor.

Tüm bu başlıklara karşı işçiler mücadele ederken hem grev kırıcılığını engelleyecek, hem de kamu hizmetinin muhatabı halkı da mücadelenin parçası kılacak yöntemler geliştirecektir.

Buna karşı tek güvence işçilerin bir bütün olarak düzene karşı mücadele hedefinde birlik olmasından geçiyor. 

Geçen hafta Ankara’daki çeşitli ilçe belediyelerinde yürütülen mücadele bu açıdan da önemli oldu. Belediye işçileri bu haftanın sonunda bir de dayanışma ağına sahip oldular. 

Mamak, Yenimahalle ve Çankaya Belediyesi işçileri Pazar günü Ankara’da PE Belediye İşçileri Dayanışma Ağı etkinliğinde buluştular. Farklı parti belediyelerinden işçilerin bir araya gelmesi açısından bu buluşma önemli bir örnek oldu.