Ahmet Kekeç, gel bu dersleri paraya bağlayalım

Ey Ahmet Kekeç.

Geçenki yazın üzerine “Bedava mantık dersi” demiş, sana mantıkta “ad hominem” denilen berbat itiraz yöntemini kullanmama tavsiyesi vermiştim.

Cevap vermişsin, ama bu defa bana karşı aynı yöntemi kullanmışsın.

Olur, herkes ilk derste öğrenecek diye bir şey yok, yeniden anlatırız. Ama biz de Eğitim Gönüllüleri Vakfı değiliz, olsak bile senle uğraşacak değiliz, böyle köşelerden karşılıklı özel derse devam edeceksek, bir dahakine paramı isterim, ona göre!

Neyse, gelelim dersimize.

Bak şimdi. Ataol Behramoğlu, “Gezi Ruhu” yazısında, parkta ve direniş sürecinde çiğnenen yasaları, yapılan hukuksuzlukları sıralamış. Ardından da AKP için “tarihimizin gelmiş geçmiş en gerici, en karanlık siyasal yönetimi” demiş. Böyle bir yazıya karşı üretilecek mantıklı argüman, bu iddiaların yanlışlığını göstermektir.

Sen ne yaptın? “Peki ya İstiklal Mahkemeleri” falan dedin. Şunu bile anlayamıyor musun: Senin yazından çıkan sonuç, “Hayır AKP iyidir” değil, “Evet ama daha kötüleri de vardı bence”dir.

Neyse, ben sana ders verdim. Bu defa bana yanıtında, “Onun yerine sen cevap ver: Stalin ve Pol Pot rejimleri uygun olanı mı yapmıştır” diye sormuşsun.

Dersi anlamamışsın ki, aynı hatayı bana karşı yeniden yapıyorsun. Şaka gibi!

Stalin ve Pol Pot’un konumuzla ne ilgisi var? Ayrıca, bu tartışma bağlamında, onlarla ilgili ne düşündüğümden sana ne?

Bana yanıtında, “Hayır, ad hominem yapmadım” deyip bunu göstermen gerekirdi. Yanlış bile olsa, “gidiş yolu”ndan puan alırdın.

Bu halinle vasat kalmaya mahkumsun be Ahmet Kekeç…

(Tabii bu sorunu düzenli ders alarak aşman olası. Star’dan aldığının onda birine fit olurum. Pazarlığa tabidir, anlaşabileceğimizi sanıyorum.)