Her seferinde aynısını yapıyorlar.
Yazı işleri masasının etrafında toplanıyorlar, hep birlikte, yalan söylemeye karar veriyorlar.
Normalde yalan, tek kişi tarafından söylenir.
Ama bunlar, “normal” değil. Kötü insanlar bunlar. Kolektif bir şeytanlıkla karşı karşıyayız.
“Kayıt montaj diyelim” diyorlar. Hemen ertesi sabah, “ABD’li şirket rapor verdi” diye haber yapıyorlar.
Kim o ABD’li şirket? Yazmıyorlar. Gazeteciliğin doğasına aykırı bu, iddia edilen bomba bir haber, şirketin adı nasıl yazılmaz?
soL muhabirleri tek tek arıyor o yayınları. Haber7, Yeni Şafak, Star… Kaynaklarını söylemiyorlar, şirketin adını da söylemiyorlar, topu birbirlerine atıyorlar.
Böyle sorgulandıklarını görünce, bu defa ellerinde rapor vermiş gibi ayrıntıları haberleştiriyorlar. “Şu saniye başkasının sesi, şu saniye montaj” vs… Şirketin adı yine yok!
Sonunda, baktılar olmuyor, yalan tutmuyor, şirketlerin ismini açıklıyorlar.
Derhal iki şirketten de şaşkınlık ve utanç dolu yalanlama açıklamaları geliyor. “Utanç dolu” dediğim, başkası adına utanıyorlar. “Shame on you” yazıyor şirket, “Utanın” diyor bu yayınlara.
Ama utanmıyorlar. Utanmazlar.
Noam Chomsky’yle röportaj yapıp, kafalarına göre pasajlar ekleyip, adama AKP’yi desteklettirmiş insanlar bunlar. “Sütliman” ifadesini “milk port” diye çevirdikleri metinleri yayımlayıp, kendilerini savunacak ve Chomsky’yi suçlayacak kadar yüzsüzler.
Bunlar, kötü insanlar.
Bir masanın etrafında toplanıp, hep birlikte nasıl yalan atacaklarını planlıyorlar.
Sonları Tayyip’e bağlı artık.
Hep birlikte, tarihin çöplüğündeki yerlerini alacaklar.