Baraj mı dediniz, sizi Bayındır'a götürelim

Seçim barajı yüzde on ile dünya birincisiyiz.

Anayasa Mahkemesi bireysel bir başvuruyu dikkate alarak, barajı aşağı çekmeye kalkıştı.

AKP, haklı olarak buna karşı çıktı, zira varoluş nedeni bizzatihi yüzde on barajı.

Ama en büyük itiraz CHP ve MHP’den geldi. Her iki parti de Anayasa Mahkemesi’nin seçim barajını yüzde onun altına çekmesine itiraz etti.

Burhan Kuzu, “yok hükmünde sayarız” dedi.

Muhalefet, “bu işin karar merci Anayasa Mahkemesi değil, meclistir,” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu dünkü Salı konuşmasında, “bu konuda üç tane önerge verdik, onu yürürlüğe koysun meclis,” dedi.

Kılıçdaroğlu bilmiyor mu, meclisten böyle bir yasanın geçmeyeceğini? Elbette biliyor. İstediği kadar önerge versin, AKP’nin çoğunlukta olduğu meclisten yüzde on barajının aşağı çekilmesine ilişkin bir yasa geçmez.

Bu durumda ne yapmalıydı CHP, MHP? Anayasa Mahkemesi’nin kararına dört elle sarılmalıydı. Ama yapmadı. Tam tersi bir kararla, Anayasa Mahkemesi’nin kararının yanlış olduğunu söyledi.

Peki niye?

AKP veya benzeri bir parti sonsuza kadar bu ülkeyi idare etsin, CHP de sonsuza kadar muhalefet partisi olarak kalsın. Ekmek elden su gölden idare etsin. Hiçbir sorumluluğu üstlenmesin, kenarda otursun, başkanizı ve başkan yardımcıları makam otolarıyla genel merkeze gelsin, milletvekili maaşını alsın, Kılıçdaroğlu’nun kravatını eşi boynuna taksın, yediği önünde yemediği arkasında olsun, arada bir çıkıp “bu ne biçim ülke” desin ve sabahın köründe şoförünü azarlasın...

Muhalefet bu olsun.

Anayasa Mahkemesi baraja itiraz ettiğinde, “bu olamaz, bunun yeri meclistir” desin.

Mecliste ağırlığın ne, diye sorulduğunda, sussun.

Tarih hep böyle muhalefet ve onun desteklediği iktidar ile ayakta durdu. Muhalefet ne zaan devrimci olduysa, iktidarın da sonu geldi. Eğer aynı yerden nemalanıyorsa iktidar ve muhalefet, yapacak bir şey kalmadı demektir.

Roma imparatorluğunda muhalefet yoktu, Osmanlı İmparatorluğunda da yoktu. Büyük Fransız devriminden sonra meclise sağda ve solda oturanlardan doğdu muhalefet ve demokrasi denilen şey ortaya çıktı. Bugünün tüm siyasetinde muhalefet iktidarın suyunda yüzdü. Bakın ABD’ye muhalefet var mı? Rusya’da, Çin’de?

Muhalefet devrimdir, ama bizde meslek haline geldi. Bakın TBMM listesine, ikinci kez milletvekili olmayan kaç kişi sayarsınız?

O zaman yüzde on barajına itiraz kimden gelecek?