Bu yıl, dünyanın her yerinde, iş cinayetlerinde kaybettiğimiz canlar için yaşam hakkı için mücadelemizle, sınıfımıza yaraşır çalışma ve örgütlenme hakkımız için mücadelemiz birleşti.

Tarihe dizilen çiçekler 2- Dünyanın tüm karanfilleri

Dünyaca tanınan ve bilinen çeşit çeşit gün var, anma, kutlama, lanetleme, dayanışma, ayrışma günleri bunlar. 

Bizimkiler belli, dayanışmanın, direnişin, mücadelenin simgesi günlerimiz. Dünyanın en geniş kardeşliğini paylaştığımız, tek yürek, tek akıl olduğumuz, çoğaldığımız günlerimiz.

İşte hemen yarın 1 Mayıs, bu günlerin en değerlilerinden. Birlikle, dayanışmayla, mücadele ile yaşasın 1 Mayıslar.

Çok fazla bilinmez, yazılmaz çizilmez ama bizim tarafta 1 Mayıs’ın arifesinde uluslararası emek hareketi ölçeğinde tanınan bir gün daha var. 

28 Nisan, Dünya İşçileri Anma Günü, (Workers Memorial Day). 1980’li yılların sonunda önce Kuzey Amerika’da, ABD ve Kanada’daki sendikal örgütlenmelerin girişimiyle tanımlanmış, Birleşmiş Milletler tarafından da tanınmış ve adlandırılmış bir gün. Bugün de hâlâ işçi sınıfının enternasyonalist dayanışma ve birlik günlerinden biri.

Tam adı, Uluslararası Ölü ve Yaralıları Anma Günü, (International Commemoration Day for Dead and Injured), Türkçesi böyle biraz tuhaf geliyor kulağa, gerçi İngilizcesi de çok isabetli ifade değil ama sonuçta önemli ve değerli bir gün. 

İşleri dolayısıyla hayatlarını kaybetmiş, yaralanmış, sakat kalmış, sağlıkları bozulmuş, yaşamları olumsuz etkilenmiş işçilerin anılması, hatırlanması ve bu işçilerden hayatta kalanlarla, çalışma koşulları ve meslekleri yüzünden yaşamsal tehlike altında olanlarla dayanışma göstermek için belirlenmiş bir gün bugün. 

28 Nisan, tüm dünyada sendikaların önderliğinde gündeme geliyor, cinayetlere hatta katliamlara dönüşmüş iş kazalarına, milyonlarca işçiyi tehdit eden kronikleşmiş meslek hastalıklarına, insan hayatını hiçe sayan çalışma koşullarına karşı dayanışma ve mücadele günü olarak geçiriliyor yıllardır.

Bu yıl biraz daha farklı yaşıyoruz bu süreci. 2021 yılında 28 Nisan ile 1 Mayıs’ın mücadele başlıkları, dayanışma gündemleri birleşti. İşçi sınıfı küresel ölçekte bir salgınla karşı karşıya malumunuz, koronavirüs pandemisi tüm dünyada işçi sınıfının hastalığı oldu. İşte o yüzden diyorum bu yıl iki günün gündemi birleşti.

2021’de dünya emekçileri, 28 Nisan’da, en yakın acısını, Covid-19 yüzünden kaybettiklerini anıyor, salgın karşısında çalışmak zorunda bırakılmalarına, ne korunmada ne tedavide yeterli olanaklara erişememelerine karşı mücadelelerini dile getiriyor. 

Diğer taraftan da yarın, yine tüm ülkelerde, 1 Mayıs gündemi bu düzenin salgını nasıl emekçi sınıfların sırtına yıktığını, çalışma haklarını, sağlık, eğitim haklarını, yaşam haklarını ellerinden aldığını haykıracak işçiler. 

Uluslararası Çalışma Örgütü, ILO, 2020 sonunda raporladı durumu1. Dedi ki, Dünya ölçeğinde ücretli işçilerin yüzde 94’ü Kovid-19 gerekçeli işyeri kapanmalarının olduğu ülkelerde yaşıyor. 

Bunun ne demek olduğunu bir de şöyle anlamaya çalışalım. Bu işyeri kapanmalarının yol açtığı çalışma saati hesaplandığında, dünya ölçeğinde 450 milyon tam zamanlı iş karşılığında kayıp olduğunu buluyoruz. Bu rakamların ülkeler arasında derin bir eşitsizliğe karşılık geldiğini söylememe gerek yoktur sanırım.

Aynı rapor, bu iş kayıpları ve diğer Kovid-19 kaynaklı emek geliri kaybının da 2020 yılı için küresel gayri safi gelirin yüzde 5,5’ine, yani 3,5 trilyon ABD Dolarına karşılık geldiğini yazıyor.

Dikkat ederseniz bu tabloda, bu hastalık yüzünden yaşamını kaybeden ya da sağlıkları bozulan emekçiler yok. Bu düzenin kendini koruma derdiyle getirdiği önlem ve düzenlemeler nedeniyle, barınma, sağlık, eğitim haklarına el konan milyonlarca insan yok.

Sadece çalışma haklarına saldırı ile ortaya çıkan tablo bu.

Bu salgının ve hastalığın işçilerin ve emekçilerin doğrudan yaşamlarına nasıl kastettiğini de biliyoruz. Bizim memleketten biliyoruz en yakın. Öncelikle sağlık emekçilerinin, ardından hizmetler sektörünün, inşaat emekçilerinin Kovid -19 sebepli ölümlerini sayıyoruz bir yılı aşan süredir, içimiz yana yana.

Bu yıl, dünyanın her yerinde, iş cinayetlerinde kaybettiğimiz canlar için yaşam hakkı için mücadelemizle, sınıfımıza yaraşır çalışma ve örgütlenme hakkımız için mücadelemiz birleşti.

Bakın işte, iki gün önce, bu düzenin aramızdan aldığı kayıpları anmak için, iş cinayetleri dursun diye, insanca çalışma koşulları kurulsun diye dayanışma ve mücadele çağrısı yapıyorduk, yarın da yine mücadele ve birlik ile yaşam hakkımıza sahip çıkmaya çağıracağız.

Karşımızdaki bu acımasız düzene karşı artık sözümüz daha öz, niyetimiz daha net.

Tarihe dizilen tüm çiçekler için, dünyanın tüm karanfilleri birleşsin diye,

Yaşasın 1 Mayıs!

  • 1. ILO Monitor: COVID-19 and the world of work. 6. basım.