AKP, iktidarı boyunca sayısız "müjde" açıkladı. 

Bunlardan birinin sinyalini de dün grup toplantısında verdi. Erdoğan, önümüzdeki haftalarda enflasyondan kaynaklı sorunlara karşı yeni "müjdeler" açıklayacaklarını "gerek gençlerimize, gerek kadınlarımıza, gerek esnafımıza başta devlet bankalarımız olmak üzere her türlü desteği vermeye devam edeceğiz" diyerek duyurdu.

Bu açıklamaların artık hiçbir inandırıcılığı kalmamıştır. Tıpkı daha önce petrol ve doğalgaz hakkında yaptığı açıklamalar gibi. Erdoğan, artık kendi gazımızı, petrolümüzü çıkaracağız, kimsenin kapısında olmayacağız derken, bugün emekçi halkımız her gün zam gelen benzin fiyatları ve ödeyemediği doğalgaz faturaları ile boğuşuyor. İşçilerin cebinden çıkan elektrik, doğalgaz paraları patronların cebine doluyor.

Erdoğan'ın bir diğer "müjdesi" konut fiyatlarındaki yükselişi engellemek için bankalardan düşük faizli kredi verileceği idi. Kredi verileceği açıklanır açıklanmaz konut fiyatları ve kiralar daha da yükselişe geçti. İktidar, yükselen konut fiyatlarına çözüm olarak emekçileri bankalardan kredi çekmeye yönlendiriyordu. Asgari ücret sürekli erirken yüksek miktarda krediler ve kiralar tırmanışını sürdürmeye devam ediyordu.

Daha önce "işsizliği tek haneli rakamlara düşüreceğiz", "enflasyonu hedeflerimize uygun seviyelere geriletmekte kararlıyız" diyen Erdoğan artık bu konudan bahsetmez oldu. İşsizlik ve enflasyon sürekli yükseliyor ama patronlar için vergi politikaları düzenlenmeye devam ediyor. Yatırım, üretim ve istihdam teşvikleri veriliyor, patronlar daha fazla kâr etsin diye faizsiz krediler sunuluyor. Yani anlayacağınız Erdoğan şaşırtmıyor, her defasında kazanan patronlar oluyor. 

Örneğin, Türkiye'nin 500 sanayi kuruluşu bu yıl üretimden gelen satışlarını yüzde 74 artırarak 2 trilyon liraya taşıdı. Açıklanan listenin en başında 139 milyar lirayla liderliği birkaç gündür Aliağa’daki rafinerisinin kapısında işçilerin direndiği TÜPRAŞ alıyor.

Birkaç gün önce açıklanan İSO 500 rakamları da patronların yükselen satışlarla nasıl devleştiğini gösteriyor. Liste uzun ve neredeyse hepsi bir önceki yıla göre satışlarını artırmış.

Bir başka gösterge ise patronların bu zenginliği sürekli artarken, iş gücü ödemeleri payı sermaye payının çok aşağılarında kalıyor. Yani patronlar varlıklarını artırırken işçiler daha fazla fakirleşiyor. 

Tüm bunlara rağmen yine en çok sesi çıkan patronlar oluyor. Erdoğan’ın yüksek enflasyona karşı müjde açıklayacağını duyurmasından bir gün önce asıl “müjdeyi” TÜSİAD Başkanı Orhan Turan veriyor. "Yaz aylarının ardından, daha da yükselen enflasyon, tüm dünyada özellikle Avrupa’daki olası şiddetli yavaşlama ve ihracatımızın olumsuz etkilenmesi gibi unsurlar bizim büyümemizi de yavaşlatma potansiyeli taşıyor. Bunun işgücü üzerinde de etkileri olabilir" diyerek işten çıkarmalar olabileceğine dair sinyal verdi büyük patron kulübü. 

Yirmi yıldır müjdelerle iktidarını sürdüren AKP'den işçiler, öğrenciler, çiftçiler, emekliler, kadınlar lehine hiçbir şey beklenemez. Erdoğan'ın açıklayacağı müjdeler sadece patronlara yarar.

Eşitsizlikler çığ gibi büyüyor, hayat pahalılığı sürekli artıyor. İşte bu eser bugün düzenin ve onun siyasi iktidarının eseridir. Eşitsizliklerin arttığı bu tabloda iktidarın müjdelerle, açıklamalarıyla, yeni gündem yaratmalarına değil yoksulluğa, işsizliğe, hayat pahalılığına odaklanan bir siyasetin yapılmaya ihtiyacı var.