Fabrika kızının “içmeyen koca” düşü, fahiş fiyatlar sayesinde gerçekleşti. Bakalım “bir evi olsun” düşü de gerçekleşecek mi?

Sosyal konuttan oy devşirmek

Bir evi olsun ister

Bir de içmeyen kocası

Tanrı ne verirse geçinir gider

Yeter ki mutlu olsun yuvası

Alpay - Fabrika kızı

Yaklaşık 15 gün kadar önce, kamuoyuna “Cumhuriyet döneminin en büyük sosyal konut hamlesi” sloganıyla duyurulan bir projeyi patronlar olumlu karşıladı. Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı, özel sektör olarak her türlü desteğe hazır olduklarını bildirdi. Sermayenin çıkarına olacak projelere düzen muhalefetinin karşı çıkmasını bekleyemeyiz. Kılıçdaroğlu da 4 Ekim günü desteğini açıkladı; “iktidarı devralınca biz tamamlayacağız, o konutlar bitecek, kimse kaygılanmasın.”

Sermaye düzeninin iktidar ve muhalefetinin işbirliğinde bir bilinmeze doğru sürükleniyoruz.

Konut sektörüne kaynak bulmak kolay değil. Bankaları aşıyor; topladıkları kısa vadeli mevduatı, uzun erimde geri dönecek yatırımlara kullandırmaları ekonomik olmuyor. İnşaatçılar ise talep yetersizliğine yol açan bu sorundan yakınıyor ve siyasetten çözüm üretmesini bekliyorlar.

Konut sektörünün, uygun araçlarla desteklenmesi ve pazarın büyütülmesi görevi bu gün için AKP’ne düşüyor. Halkı, konut sahibi olabilmesi için böyle işler yaptığına ikna edebildiği ölçüde oy devşireceğini biliyor.

Haziran/2018 seçimlerinden bir ay önce de görkemli törenlerle, benzeri bir proje başlatmışlardı. Kamu bankaları aylık yüzde 1’in altında faizlerle konut kredisi vermeye zorlanmış; İnşaat sektöründe önde gelen 41 şirket bir ay boyunca konut fiyatlarında yüzde 20 indirim yapma sözü vermişlerdi. Projeleri yürümedi ama verdikleri sözlerin seçimi kazanmalarına katkısı oldu elbet.

O dönem ürettikleri projenin yürümeyişinin altında ekonomik gerçekler vardı: özel bankalara emir sökmeyeceği için ucuz faiz yaygınlaştırılamadı. Kamu bankaları da sürdüremedi, vazgeçildi. İnşaatçıların, satış fiyatlarında yüzde 20 indirim sözünün ne anlama geldiği ise anlaşılır gibi değildi. Konut fiyatlarını merkezi bir otorite mi belirliyordu da yüzde 20 damping yapacaklardı?

14 Eylül günü açıkladıkları, Sosyal Projeyi, önceki deneyimlerinin ışığında hazırladıkları anlaşılıyor. Hem tutarlar çok büyük hem kamu mallarını daha etkili biçimde yağmalatacak özellikler taşıyor.

Tayyip Erdoğan, toplam 422 milyar lira yatırımla gerçekleştirilecek proje kapsamında 2 trilyon liradan fazla ekonomik hareket sağlanacağını söyledi. Proje kapsamında 100 bin ek istihdam bekliyor.

TOKİ’ye 500 bin konut, 1 milyon altyapısı bitirilmiş arsa ve içinde 800 bin işyeri olan 10 bin sanayi sitesi yapılacak büyüklükte kamu taşınmazı devredilecek. Sosyal bir proje olarak sunulduğu için mecburen sineye çekeceğiz.

Geçmişte de çok sayıda örneğini gördüğümüz üzere bu tür projeler, gerçek gereksinmesi olanlara yaraması için üretilmiyor. Dikkatlerimizi sermayenin soygun araçlarını sergilemeye yoğunlaştıralım.

Soygun Eylül ayında başladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, 5 milyondan çok başvuru yapıldığını açıkladı. Konutlar ve arsalar için 500; işyerleri için 2 bin lira başvuru bedeli ödenmesi isteniyor. On gün içinde en az 2,5 milyar lira tahsil ettiler.

TOKİ internet sitesi; TRT ve AA haber sitelerinden öğrendiğimiz bilgileri sayılara döküp yorumlayalım:

Bu yıl bitmeden sözleşmeler imzalanacak. Kurada adı çıkan 500 bin “talihli” satış tutarının yüzde 10’unu peşin, kalanını 240 ayda (20 yıl) ödeyecek. Satış ve taksit tutarı her yıl iki kez memur aylık artış katsayısı dikkate alınarak güncellenecek ama bugünkü değer olarak 2+1 konutlar için 608 bin; 3+1 konutlar için 850 bin lira belirlenmiş. Peşin paraları bu tutarlar üzerinden hesaplayıp alacaklar. Düşünün bir kere en az 30 milyar, en çok 42 milyar lira para toplanacak. Ardından taksitler geliyor. Küçük daireler için aylık 2.280; büyük daireler için 3.187 lira tutarındaki ödemeler başlayacak. Tutarlar 2023 yılında memur aylık katsayısı ile güncelleneceği için artacak. Sosyal konut projesi 2022 yılında 35-40 milyar lira; 2023 yılının ilk altı ayında da seçime kadar her ay yaklaşık 2-2,5 milyar lira para basacak.

Yukarıdaki tutarların içinde, 250 bin olarak açıklanan, yoğun talep gelmesi üzerine, Bakan Kurum’un 1 milyona çıkarılması için çalışmalar yapıldığı söylenen altyapısı hazırlanmış 350-500 m² büyüklüğündeki konut arsaları için tahsil edilen paraların olmadığını belirtelim.

Fabrika kızının “içmeyen koca” düşü, fahiş fiyatlar sayesinde gerçekleşti. Bakalım “bir evi olsun” düşü de gerçekleşecek mi?