'21 yaşındaki genç komünist kadın, Hindistan tarihinin en genç belediye başkanı seçildi.' Bu haberi gördüğümde bir heyecan kapladı içimi.

Hem genç hem kadın, bir de komünist! 

Finlandiya’da ya da başka bir Avrupa ülkesinde bir genç kadın belediye başkanı seçilmiş olsa boy boy fotoğraflarına, haberlerine mutlaka bir yerlerde denk gelirdik. Hemen ardından Avrupa ülkelerine övgülerin sıralandığı tebrik mesajlarını da görürdük. Doğu’dan olduğundan mıdır yoksa komünist olduğundan mı pek denk gelmedik bilmiyorum ama başkalarından beklemek yerine tanıtmak istedim Arya Rajendran’ı. 
  
“21 yaşındaki genç komünist kadın, Hindistan tarihinin en genç belediye başkanı seçildi.” 

Bu haberi gördüğümde bir heyecan kapladı içimi. “Darısı başımıza” diye de içimden geçirdim elbette. Bu başarının yalnızca bir kişinin seçim başarısı olmadığını düşündüğümden, biraz daha araştırmak, kimdir, nedir bilmek istedim. 

Önce Kerala’dan başlayalım. Kerala Eyaleti uzunca zamandır komünistlerin yönetiminde olan bir eyalet. Vikipedi’de geçen bilgi şöyle: “Hindistan’ın sosyalist idareyle yönetilen birkaç eyaletinden biridir. Ülkenin okuma yazma oranı (%93'ün üzerinde), yaşam standardı ve beklenen yaşam süresi en yüksek eyaletidir. Aynı zamanda Hindistan'daki eyaletler arasında en düşük cinayet ve yolsuzluk oranına sahip eyalet olan Kerala, Hindistan'ın en güzel yerlerden biri olarak gösterilen turistik bir bölgedir.”

İşte Arya, Kerala’nın en büyük kenti olan Thiruvananthapuram'ın belediye başkanı. Peki kim bu 21 yaşında 750 bin nüfuslu kentin belediye başkanı seçilen komünist kadın?

Arya Rajendran üniversitede matematik okuyan bir öğrenci. Başkan seçilmesine rağmen okulunu asla yarıda bırakmadan göreviyle okulunu bir arada sürdürmek istiyor. Bölgedeki sağlık düzenlemelerinin Covid-19 virüsü karşısında oldukça önemli uygulamalara zemin hazırlamış olduğunu düşünse de, hızla yeni temel sağlık merkezlerinin kurulması ve atık yönetimi uygulamalarının da yaygınlaşması gerektiğini dile getiriyor.  

Pandemi sürecinde Arya’nın seçildiği eyalet olan Kerala’da Covid vakası görülse de hızlı alınan önlemler ve toplumcu politikalar dolayısıyla can kaybı çok az görülüyor, insanlar iş kaybı ve gelecek kaygısı pek de yaşamıyor. 

Kerala’da ilk Covid vakaları Ocak ayında Çin’den dönen öğrencilerde teşhis ediliyor. Ancak yaygın test, temas takibi ve enfekte olanları izole etmek ve tedavi etmek için hızlı ve amaca yönelik uygulamalar sayesinde, Şubat ayında Kerala'da başka vakaya rastlanmıyor. Daha da önemlisi yıllara yayılmış kamusal düzenin organize olabilme becerisi sayesinde Kerala yönetimi, sendikaları, kooperatifleri, öğrenci, gençlik ve kadın örgütlerini ve beraberindeki diğer yapıları hızla bu konuda harekete geçirerek efektif kullanabiliyor. 

Bu organizasyon becerisi ve gerçekçi mücadele nihayetinde komünistlerin iktidarda devamlılığını sağlamış olsa gerek.

Ne diyorduk? Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez.

Bu şiarımız seçim sonuçlarında da kendini gösteriyor. Halkın en az zararla atlattığı pandemi Dünya Sağlık Örgütü tarafından bile takdir görüyor. Toplum, komünist partinin uygulamalarının emekçi halkın çıkarları için gerçekleştirdiği yaşayarak görüyor ve nihayetinde kişilerin oylarına da yansıyor.  

Öncesinde yerellerden gelen oylarla belirlenen meclis içerisindeki 100 üyeden 54 oy alan Arya, bulundukları eyaletin en büyük kenti olan Thiruvananthapuram'ın belediye başkanı olarak seçiliyor. Konseyde 52 sandalyesi bulunan Sol Demokratik Cephe Meclis Üyesi Arya, 3 bağımsız adayın da oyunu alarak çoğunluğu sağlıyor.

Seçim sürecinde eyalette Hindistan Komünist Partisi-Marksist’in (CPI-M) gençler tarafından artık desteklenmediği yönünde yaygın propaganda yürütülüyor. Arya’dan önceki belediye başkanı da 34 yaşında olmasına rağmen, Arya’nın başkan seçilmesiyle birlikte, ‘partinin gençler tarafından destek görmediğini’ söyleyenlere karşı büyük bir zafer kazanıyor. 

Dediğimiz gibi, Kerala, Hindistan ortalamasının üzerinde yaşam standartlarına sahip bir eyalet. Bu bilgiyi oldukça önemsiyorum çünkü Arya’nın yaşamından da gözlemleyebileceğimiz örgütlü yaşam pratiği kentteki yaşam standartlarını, biçimini nasıl değiştirdiğini gözler önüne seriyor. Arya’nın annesi ve babası komünist partide örgütlüler. Arya da küçük yaşlarından itibaren partinin Kerala’da kurulmuş olan çocuk örgütü Balasangham’a katılıyor. Üniversiteye gittiği dönemde de Hindistan Öğrenci Federasyonu’na üye olan Arya hâlâ Balasangham’ın Kerala eyalet başkanlığı görevini de sürdürüyor.

Çocuk işçilikle mücadele etmek amacıyla kurulmuş olan Balasangham’ın kökleri sömürgecilerle, kast, ırk, din üzerinden gelişen ayrımcılıklarla, çocuk yaştaki evliliklerle, çocuk kaçakçılığıyla ve şiddetle mücadeleye dayanıyor. Balasangham çocuk haklarının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için mücadele ederken, sanatsal, yaratıcı ve eğitimsel faaliyetler de yürütüyor. Ben oldukça etkilendim doğrusu yürüttükleri mücadeleden ve ayaklarını bastıkları zeminden, organizasyonun sitesinde etkinliklerin ve çalışmaların tanıtıcı videoları da mevcut. (Merak edenler için)

Parti yerel yönetimde halkçı uygulamalarını sürdürürken, iktidar partisinin muhalefette olduğu bu yerellikte kara propaganda ile de mücadele ediyor. Mücadelede ise söylenen sözlerden daha çok uygulamalar öne çıkıyor. Eğitimin ve sağlık hizmetlerinin ücretsiz ve eşit olması, herkesin bu uygulamalardan faydalanabilmesi için çalışan iktidar insanların gözünde yerini her geçen gün sağlamlaştırıyor. 

Parti aynı zamanda çocukluktan yaşlılığa bütün yaşamın örgütlü sürebilmesi için olanaklar yaratıyor. Halkın örgütlü biçimde sorunlara çözüm aramasının önünü açıyor. İktidar ve halk iki ayrı organizma olmaktan çıkıyor ve iktidar zaten halkın katılımcısı olduğu bir mekanizmaya dönüşüyor. 

Hepimiz biliyoruz, nihayetinde bütün ülke genelinde sosyalist bir yönetim biçimi bulunmuyor. Bu sebeple partinin yerel yönetimde verdiği mücadele önemli olmakla beraber boğulmaması için ülkenin tamamında devrimin gerçekleşmesi bir zorunluluk.

Nihayetinde benim edindiğim bilgilerden anladığım, Kerala Eyaleti’nde genç bir kadının başkan seçilmesi münferit bir olay değil aksine örgütlü yüksek ve eğitimli bir toplumun elde ettiği bir başarı. Toplum devrimci bir partide ne kadar örgütlüyse, toplumsal yaşamı ilgilendiren politikaların şekillendirildiği mekanizmalarda yer alıyorlarsa yaşam da o kadar gelişkin olana doğru ilerliyor. 

Devrimci bir partinin öncülüğünde eğitimin seviyesi ve niteliği artıyor, bebek ölümlerinin hızı azalıyor, sağlık hizmetleri en yaygın biçimde topluma ulaşıyor.